English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ Ç ] / Çok başarılı

Çok başarılı Çeviri Portekizce

1,851 parallel translation
Yüksek gerilim kabloları çok başarılı olmuş.
Bem, a alta tensão era certamente um sucesso.
Söylemem gerekirse, duruşları çok başarılı.
Se me permite dizer, eles me parecem espetaculares.
- CFO'muz Josh'ın çok başarılı olacağına... - Josh. ... ve şirket geleceği için başarılı yatırımlar yapacağına inanıyor.
O nosso Chefe Financeiro acredita que o Josh terá um papel importante no futuro da nossa empresa.
Markete yaptığımız seyahat cidden çok başarılı oldu.
Esta vinda ao supermercado, tem sido um verdadeiro sucesso.
Ya çok başarılıydınız ya da hasta almadınız.
Foi fantástico ou foi uma confusão.
Çok başarılı bir cerrah.
É um cirurgião de primeira.
Bakın biz çok başarılı bir takımız.
Somos uma equipa do topo.
- Ah, çok başarılı olacaksın!
- Vais sair-te lindamente.
Ve çok başarılı bir çöpçüydü.
E ele era um grande lixeiro.
Avukat tuttum ve işinde çok başarılı birisi.
Contratei um advogado que é um autêntico tubarão.
Aslında biliyorum tabi. Bu, yaşına göre çok başarılı anlamına geliyor.
Bem, sei, significa alguém muito bem sucedido para a sua idade.
Onu çok başarılı bir ses izolasyonuna yönlendirdim, o kadar iyi ki, birisi kulağını kapıya dayasa bile kakanı duyamıyor.
Eu indiquei-lhe um isolador de som tão talentoso mesmo alguém a escutar atrás da porta, não consegue ouvir quando defecas.
Çok başarılı ebeveynler aynı başarıyı çocuklarından da bekliyorlar.
Pais muito bem sucedidos esperam muito dos seus filhos.
Kolejde çok başarılı olacaksın.
Serás óptima na faculdade. Obrigada, Ben.
Millrose oyunlarında çok başarılıydınız...
Vocês arrasaram nos jogos de Milrose.
İlaç endüstrisi, halkı onların iksirlerine ihtiyacı olduğu konusunda ikna etmekte çok başarılı. Herhangi bir ilaç reklamını izlerseniz, her zaman üçüncü kişi kullandıklarını görürsünüz.
A indústria farmacêutica foi muito boa ao convencer o público que precisa de seus remédios, e se vir qualquer tipo de comercial para remédios, sempre falam em terceira pessoa.
Çok başarılı bir serüven oldu, Charlie Runkle.
Tem sido uma grande viagem, Charlie Runkle.
Ortalarında acımı parmaklarını tıngırdatarak vurgularken gözüm karardı, bayılacak gibi oldum, ama... çok başarılıydı.
Fiquei afectado a meio, quando estavas mesmo a pôr-me o dedo na ferida, mas... Parabéns.
Endişelenme.Her zamanki gibi harika görünüyorsun ve de çok başarılı olacaksın
Não te preocupes, estás tão bonita como sempre e vais ser fantástica.
Bence çok başarılı. - Gerçekten kötü.
É bom.
Evet, çok başarılıymışım gibi bir illüzyon falan yarat.
- Sim, para dar um ar de sucesso.
Bugünlerde, buharlaşıp uçmakta çok başarılı.
- Está a ficar muito bom a desaparecer.
Herkes gerçeğin seni nasıl serbest bırakacağından bahseder,... ama Burly Bruce birini sevme serbestliğine sahipti çünkü kendine o bebeğin gerçek olduğu yalanını söylemekte çok başarılıydı. Bu da demek oluyor ki... "Çok yaşa, yalan söylemek."
Todos dizem que a verdade nos liberta, mas o Burly Bruce foi livre de amar alguém por mentir bem a si mesmo dizendo que a boneca era real, ou seja, continuo a mentir.
Hislerimi ifade etmekte ya da sana sevgimi desteğimi verme konusunda çok başarılı olamadım.
Nunca fui muito bom a falar sobre sentimentos ou mostrar-te aquele tipo de afecto ou apoio.
Çok başarılıydın.
Lutaste lindamente.
Bu arada, gerçekten çok başarılısın.
Estás a ir muito bem.
Sorunlarını aşmada çok başarılı biri.
- É muito bom a compensar os seus problemas.
Çok başarılı! Küçük gösterin iyi bir tepki yarattı.
Fez, obviamente, uma boa jogada.
Çok başarılıydın.
Essa cena merecia um Óscar.
Görünüşe bakılırsa operasyon çok başarılı geçmiş. Hiç kanser hücresi görememişler yani bu yaşadıklarımın hepsi kanser olmadığıma emin olmak için.
Dizem que a operação parece ter tido muito êxito, que já não viram nenhumas células cancerosas e que toda esta merda por que tenho de passar é só para termos a certeza.
Belki de özel öğrenim programında olduğun öğretmenlerinin salak gibi hissetmeni sağlamakta çok başarılı oldukları içindir.
Ou talvez a escola te tenha posto à margem e os teus professores são óptimos a fazerem-te sentir um idiota.
- Çok başarılı olacaksın.
- Vais sair-te lindamente.
Tek istediğim, yaptığın şeyde çok başarılı olmandı.
Tudo o que sempre quis era que tivesses toda aquela esperança, toda aquela vida.
Açıkça, çok başarılı.
Claramente, muito bem sucedido.
Çok başarılı olacağına inanıyorum. İyi geceler, Bay Gregory.
Sei que lhe correu muito bem.
Çok başarılı ve geniş bir alanda hizmet veren bir şirketiz takdir edersiniz ki ilgilenmemiz gerek yasal sorunların çeşidi, büyüklüğü oldukça boğucu.
Somos uma companhia de sucesso e muito diversificada, por isso consegue imaginar o volume e variedade de assuntos legais com que temos de lidar. É arrebatador.
Maçta çok başarılı oyuncular var.
Tantos vencedores aqui hoje, Bill.
Çok başarılı olabilirdi.
Podia ter tido muito êxito.
- Ayrıca sen de çok başarılıydın.
- E tu, também estiveste muito bem.
Ve duygularımı açmak konusunda çok da başarılı değilim.
E eu costumo a não ser muito aberto com meus sentimentos.
Bu işte gerçekten çok cesur ve başarılıydın.
Tu realmente tripulaste e vieste direito a esta luta.
Dünyadaki böceklerin % 80'i yağmur ormanlarında yaşar. Ama çok azı karıncadan daha başarılıdır.
Incrivelmente, 80 % de todos os insectos vivem em selvas mas poucos são tão bem sucedidos como as formigas.
Bu kendine çok güvenmemisi için. Oh. Evet, başarılı bir yolculuktu.
Isso é para que ela não fique muito convencida.
Çok denedik dostum, ama başarılı olamadık.
Tentamos levantar o "Caim", mas não fomos capazes ( Abel ).
Ben eğer Diğerlerinin lideri olabilirse, çok mutlu olucaktı. ve onları başarılı bir toplum olarak yetiştirecekti.
O Ben ficaria muito contente se conseguisse ser o líder dos Outros e se conseguisse liderar o seu povo como uma sociedade próspera...
Sonunda çok yaşlı ve başarılı bir adam olarak öldü.
No final, morreu como um homem muito velho e bem sucedido.
- Kesinlikle... Çok doğru. Eğer 20 yıl sonrası İngilteresinde bu fikirlere ileri sürseydi... zamanının en başarılı fizikçisi olurdu, bu gerçek.
Com certeza, se ele tivesse sua idéia vinte anos mais tarde e na Inglaterra então ele teria sido o físico de maior sucesso.
Başarılı bir başlangıç yaparsanız, çok kötü sonuçlanacaktır.
Quando se começa mal, é difícil não acabar mal.
Tracy'nin doktoru bu tedavinin pek çok başka hastada başarılı şekilde denendiğini söylemişti.
Os médicos do Tracy disseram que este tratamento tinha sido testado com sucesso em muitos outros pacientes.
"Çok Seksi Koleksiyon" H2A'nın en seksi en başarılısı...
A Colecção Muito Sensual é a campanha mais sensual e melhor sucedida...
David bütün spor dallarında başarısız sayılır öyle olunca çok seyircisi olsun istemiyor.
O David é um pouco patético em todos os desportos que tenta... então ele quer o mínimo de pessoas a testemunhar que é possível.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]