English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ I ] / Ilk

Ilk Çeviri Portekizce

142 parallel translation
Ama zamanla elime silah alacak kadar büyüdüm katilleri kendi ellerimle cezalandırmaya başladım ve onlara yataklılk edenleri de.
Mas assim que tive idade para poder manejar uma arma. Tenho feito cada assassino em que ponho as mãos pagar por isso, bem como aqueles que os ajudam.
Cılkını çıkarırdım hergelenin. Çarpık bacaklarını, yengeç kollarını.. Kertenkele gibi ikiye bölerdim.
Tudo ensangüentado, com os braços, os dedos,... e aquelas pernas tortas, retorcidas,... como uma barata esmagada.
- İşin cılkını çıkardı.
- Isto já é um abuso!
20 eğitilmiş yılkı için paranı alabilirsin.
Podes receber o teu dinheiro pelos 20 cavalos domados.
ılk sen soyun.
Despe-te primeiro.
- Hayır. ılk kez çalışacağım.
- Não. Esta é a primeira vez para mim. K-O-V...
Senin için üzüldüm. ılk görevinde hiçbir bağlantın olmadan kalakaldın.
Jogado para aí, sem contactos.
- Şimdi yılkılın karşımdan, hepiniz!
- Agora, todos daqui para fora!
O anda karşılk almış.
Dizem que se atirou a ele imediatamente.
Bendeniz Jacque-kıç akılkıt.
Sou Jaculhão o Bandalho.
Fransa'daki öğrenci protestoları yüzünden bu yılkı Alp dağları seyahatimizi iptal etmek zorunda kaldık.
Tivemos de cancelar a nossa viagem aos Alpes por causa das manifestações dos estudantes em França.
Kadın dev gibi bir mıknatıs yaptırdı bir ev büyüklüğündeydi ve 12 yılkı atı tarafından çekilen bir araba üzerindeydi.
Ela tinha ordenado a construção de um íman gigantesco, do tamanho de uma casa e erigido num carro de madeira, puxado por doze cavalos!
Tahminimizce çarpışmada 250,000 ölü olması bekleniyor, bir yılkı nüfus artışının dörtte biri oranda yani.
Estimamos 250,000 mortos ao impacto, com mais um quarto de milhão projectados dentro de 1 ano.
Tommy, Bayan Nagle şimdi bana bu yılkı tek rakibimizin Öpücük verenler olduğunu rapor etti.
Tommy, tenho uma informação secreta da senhora Nigal. A única competição deste ano é uma tenda para beijos.
İlk gördüğümde yakışılkısın diye düşündüm.
Quando o vi pela primeira vez achei-o bonito.
Pekala... üç kişi öldürüldü... ılk olarak, Peter Van Garrett... ve oğlu, Dirk Van Garrett.
Então... 3 pessoas assassinadas. Primeiro, Peter Van Garrett... e seu filho, Dirk Van Garrett.
ılk kısım en basitiydi.
A primeira parte foi a mais fácil.
Bundan dolayı bu yılbaşı geçen yılkındakiden daha sıkıcı geçecek.
Então esta véspera será tão aborrecida como a passada.
Geçen yılkı satışlarınız hakkında bilgi almamın bir sakıncası var mı?
E posso saber qual foi o seu volume de negócios no ano passado? Tivemos uma receita de 1 milhões de dólares.
Geçen yılkı otomobil fuarında bana acayip iyi davranmıştı.
Ele foi extremamente simpático comigo no salão automóvel do ano passado.
- Evet. Bu yılkı karımız % 320.
Crescemos 320 % este ano.
Onunla aramı iyi tutuyorum çünkü buranın cılkı çıkmaya başladı.
Mantenho boas relações com ele, porque a situação não anda bem!
ılk iki gemi karşı saldırıya hazır.
As primeiras duas naves estão posicionadas para o contra-ataque.
ılk tasarladığım Matrix neredeyse mükemmeldi. Bir sanat eseriydi.
A primeira Matrix que concebi era naturalmente perfeita.
İnsanlar asla anti-semitik toplantılara gitmesin ve Gerald LK Smith'e 10 sent bile göndermesin.
Gente que nunca iria a uma manifestação anti-semítica, nem dá um tostão à igreja.
Sessiz kal, bırak Bilbo ile Gerald LK Smith konuşsunlar mı?
Calem-se e deixem falar os racistas Bilbo e Gerald Smith?
Ü lk eye kan ağlattılar
E pelo país o sangue derramou
lkın. lkınabilirsin.
Faça força! É capaz!
- K-E-V-I-N.
- lK-E-V-l-N.
lkın!
- Força!
İşte böyle, ıkın. Ikın! Lkın.
É isso, faça força.
- lKızı hatırlıyor musun?
- Lembra-se do aspecto dela?
lKıza iyi davran.
Só te digo para a tratares bem.
Lkın! Bir, iki, üç...
Um, dois, três...
Güzel. lkın.
Boa! Faça força!
lkın!
Faça força!
Güzel, güzel. lkın.
Muito bem. Faça força!
lkın!
Força!
lkınmayı biraz kes, oldu mu?
Não faça muita força agora, sim?
lkın, ıkın, ıkın.
Faça força, vamos lá!
lkınmayın, oldu mu?
Não faça força.
- lkınmayın!
- Não faça força!
lkınmayın!
Não faça força!
Bu yılkı üniformalar harika değil mi?
- Olha.
- Memnun oldum. lkınmaya hazır mısın?
- Muito prazer. Pode fazer força?
Ve bir, iki, üç. lkın.
Um, dois, três. Força.
Bu kez tamam. lkın!
É agora. Força!
lk aşama :
Fase um :
Ford, Model T'yi lk tasarladığında, montajı 1 3 saat sürüyordu.
Quando Ford concebeu o Modelo T, este levou 13 horas a montar.
- Hadi. lkınmaya devam et.
Continua a fazer força.
- lkın!
- Faz força!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]