Şusu Çeviri Portekizce
51 parallel translation
Dersi, öğrendikleri, şusu busu derken gerçekten çok yoruluyor ve kendinden geçiyor
Quando regressou, tinha uma ferida na garganta, pelo que fiz-lhe uma infusão de violeta.
Normalde burada başınızın etini yemem gerekiyor. Sentinel'in tarihi, filozofisi, osu, busu, şusu...
Normalmente, seria assim que começava um discurso fastidioso sobre a hitória da Sentinel, a sua filosofia, e blá, blá, blá...
Ama son yumuşakçama kadar harcadım ve şey... her ilacın vücuda girenle aynı suşu içermesi gerekiyor.
Mas tenho apenas um molusco e... cada cura precisa do mesmo tipo que foi ingerido.
S * ktiğimin şusu, s * ktiğimin busu, k * çlar, g * tler...
"Porquê isto", "Porquê aquilo".
Geri kalanı tarih. Bu günse.. Sanırım Brezhnev, Susu ismindeki Koreli küçük..
Sabes que respeito se decidires ficar.
SHERATON OTEL KAZA SÜSÜ
SHERATON HOTEL MORTE ACIDENTAL
"Merhaba, ben Susú, bir yarım tahnit edilmiş, diğer yarım da köpek."
Oi! Sou Susú, o elo perdido entre bicho de pelúcia e cachorro.
Buraya gel, Susú.
Vamos, Susú. Vamos.
Gel buraya, Susú.
Vamos, Susú. Vamos, vamos.
Hadi ama.
Susú.
- Bu Susú.
- Esta é a Susú.
Hoşça kal, Susú.
Tchau, Susú.
Bekle Susú, hemen döneceğim.
Espere, Susú. Já vou.
Ben, Xu Xian, fakir ve mütevazi asla sizin Susu gibi birini kazanabileceğimi hayal etmezdim.
Sou o Xu Xian, pobre e humilde. Nunca imaginei vir a ter alguém como tu Susu.
Bugün buraya kızınızla evlenmek için sizin asil onayınızı almaya geldim.
Vim aqui hoje... em busca da vossa permissão... para me casar com a Susu.
Efendim kendi adıma hiçbir şeyim olmasa bile Susu'yu çok seviyorum.
Sr... Apesar de não ter bens em meu nome... amo muito a Susu.
Ayrıca Susu'ya da...
Vai! Também quero dizer à Susu...
Susu, biraz yardım et bana.
Susu, dá-me uma ajuda.
Susu, ben geldim.
Susu, cheguei a casa.
Susu, bu kadar çok çalıştığın için teşekkür ederim.
Susu, obrigado por tanto empenho.
Susu?
Susu?
Susu? Ne oldu?
Que se passa?
Susu!
Susu!
Susu...
Susu...
Susu, ne yapıyorsun?
Susu, o que estás a fazer?
Susu, korkutma beni!
Susu, não me assustes!
Kapıyı aç Susu!
Abre a porta, Susu!
Söyle bana Susu'yu nasıl kurtarabilirim?
Diz-me... Como posso salvar a Susu?
Cesur kılıçlar ve ateşten denizleri geçmem gerekse bile Susu'yu kurtaracağım.
Mesmo que tenha de passar pelo meio de espadas e mares de fogo... tenho que salvar a Susu.
Susu'yu kurtarmalıyım!
Tenho que salvar a Susu!
Susu'yu yaraladım.
Feri a Susu.
Benim, Susu.
Sou eu, a Susu.
Susu kim?
Quem é a Susu?
Novartis ve Syngenta, Amerika Tarım Bakanlığı işbirliğiyle ve Savunma Bakanlığı, spermatisid GMO mısır suşu arazi deneyi yapıldı, böylece erkek tüketiciler kısırlaştırılmış olacak.
Novartis e Syngenta, em colaboração com os departamentos de agricultura e defesa dos Estados Unidos, tem testado um espermicida em alguns tipos de milho, que deixaram alguns consumidores masculinos inférteis.
Sonuçlarımı aldınız ve bende stafilokok suşu mu çıktı?
Já tem os meus resultados. Eu... Tenho estafilococo?
Bende stafilokok suşu mu var?
- Eu tenho estafilococo?
Ama Bailey'de stafilokok suşu çıkmadı.
O exame da Bailey deu negativo.