Bilemezsiniz Çeviri Rusça
511 parallel translation
Bir karar verseniz bile ardından ne geleceğini bilemezsiniz. Zor bir karar verseniz bile bu sizi daha zor bir duruma sokabilir.
что будет дальше. может стать еще труднее.
En iyi arkadaşın günden güne erirken hiçbir şey yapamamak nasıldır bilemezsiniz.
Вы не представляете, каково это, сидеть безнадежно, пока лучшей подруге становится все хуже и хуже.
Benim gibi biri için o paranın ne anlama geldiğini bilemezsiniz.
Вы не понимаете, сколько эти деньги для меня значат.
Her zaman geç kalır! İddia ediyorum, üvey bile olsalar Tom ve Sid'in kardeş olduğunu asla bilemezsiniz, değil mi?
Уверена, ты никогда бы не подумала, что Том и Сид - сводные братья?
Efendim, bunun beni ne kadar mutlu ettiğini bilemezsiniz.
Сэр, знали бы вы, как я счастлив.
- Bunu bilemezsiniz, büyümesi lazım.
Этого нельзя сказать, она должна как бы вырасти.
Ne zaman bir kaza olacağını asla bilemezsiniz.
Никогда нельзя предугадать, когда может случиться несчастье.
Bunu ne zamandır beklediğimi bilemezsiniz.
Вы не представляете, сколько я этого ждала.
- Nasıl memnun olduğumu bilemezsiniz.
Вы даже не представляете, как мне приятно.
Siz bu duyguyu bilemezsiniz.
Вы знаете, что такое страх?
Ne kadar çok partiye katıldığımı bilemezsiniz.
Я даже не знаю как много вечеринок я сейчас устраиваю.
Bu arada, kardeşler arasındaki bu büyük ayıp bana ne kadar dokunuyor bilemezsiniz.
Опала брата для меня, как рана.
Prensi ne kadar özledim bilemezsiniz.
Не терпится мне принца увидать.
Nasıl bir gün geçirdiğimi bilemezsiniz.
Вы не представляете, что я успел сегодня пережить.
Yanınızda küçük bir çocukla uykuya dalmanın keyfini bilemezsiniz.
Вы не можете себе представить... какое наслаждение засыпать рядом с этим крошечным созданием.
Bu anı nasıl özlediğimi bilemezsiniz!
Как я мечтал об этом!
Hiçbir şeye dokunamamak nasıl bir şeydir, bilemezsiniz.
Вы даже не знаете, что это такое, когда вы не в состоянии прикоснуться к чему-либо.
N'olur beni hapse atmasın. Bu nasıl bişi bilemezsiniz.
Сэр, заступитесь за меня, чтобы он на меня не заявлял!
Nerede olduğunu bilemezsiniz.
Но вы не знаете, где он!
Bir babanın ne hissettiğini bilemezsiniz.
Вы не знаете, что значит быть отцом.
Çok teşekkür ederim. Bu çocuk benim için ne kadar değerli bilemezsiniz.
Вы не понимаете, как много значит для меня его жизнь.
Bilemezsiniz General.
У вас нет такой возможности, генерал.
Beyler, bunun ne keyifli olduğunu bilemezsiniz.
Джентльмены, это просто бальзам на мою душу.
Muhtemelen hiçbir anlamı yok ama bilemezsiniz.
Возможно, я ошибаюсь, но не уверена.
- Bilemezsiniz.
- Вам не знать.
Bunu asla bilemezsiniz.
Вы никогда не узнаете об этом.
Çünkü kimin saatinin doğru olduğunu bilemezsiniz.
Потому, что вы не знаете, чьи часы идут правильно.
- Bu beni ne kadar mutlu etti bilemezsiniz.
- Я так рад.
Bunların neden oluştuğunu anlamadan bizden farklı bir dünya olduğunu bilemezsiniz.
Невозможно смотреть на мир, настолько отличный от нашего, и не думать, как оба были сделаны.
Bu olaylardan dolayı ne kadar üzgünüm bilemezsiniz.
Я не могу передать тебе, как я жалею о том, что случилось.
Bizim için ne demek bilemezsiniz.
Что ж, поведайте нам новости. Мы сгораем от нетерпения.
İstediğin kadar özgürlük hakkında konuşabilirsiniz ama bunun için savaşmanın nasıl olduğunu bilemezsiniz.
Вы можете сколько угодно говорить о свободе, но все равно не знаете, как это - сражаться за нее.
Evet, ama hiçliğin ortadan kaybolmanın, yok edilmenin..... ne demek olduğunu bilemezsiniz.
Да, но вы не понимаете, на что это похоже, исчезнуть. Стать ничем. Быть упраздненным.
Sizi gördüğüme ne kadar sevindiğimi bilemezsiniz bayım.
Вы не представляете, как я рад вас видеть, месье.
Ne kadar sevindim bilemezsiniz.
Это замечательно!
Bunun beni ne hale getirdiğini bilemezsiniz.
Вы не представляете, как это действует на меня.
Büyük fikirlerin nereden çıkacağını bilemezsiniz.
Никогда не знаешь, откуда придут блестящие идеи, знаете?
Yarının ne getireceğini bilemezsiniz.
Человек не может решать, когда ему отдыхать.
Bir gitarın şeklini bile bilemezsiniz!
Вы даже не знаете, какая форма у гитары.
Bu da gösteriyor ki, hiçbir zaman ne- - bir sebzeye ne olacağını bilemezsiniz.
Никогда не знаешь... что может случиться с овощами. Могут выстрелить в любой момент.
Her sigara paketinin üzerinde farklı uyarılar gördüğümde nasıl heyecanlandığımı bilemezsiniz - tiryakiler anlar -
Вы не представляете, как я был поражён - как и любой курильщик - тому, что на каждой пачке своё предупреждение
Kimin deli olduğunu bilemezsiniz, değil mi?
Психов никогда не распознаешь, правда?
Benim için ne kadar önemli olduğunu bilemezsiniz.
Вы даже не представляете, как это важно.
Çünkü öyle bir duruma düşene kadar, nasıl davranacağınızı bilemezsiniz.
Потому что пока не окажешься в такой ситуации сам... и представить себе не можешь, как себя поведешь.
Nasıl acı çektiğimi bilemezsiniz, Prevel Hanım.
Вы не представляете, как я страдаю, месье Превель.
Dürüst olmak gerekirse, asla bilemezsiniz.
По правде говоря, вы никогда не узнаете.
Ziyaretçilerin nasıl karşılanacağını hiç bir zaman bilemezsiniz.
Никогда нельзя точно предсказать, как встретят незванного гостя.
Ama asla bilemezsiniz.
Но вы никогда не знаете...
Ne kadar embesil olduğumu bilemezsiniz Erkek erkeğe görüşmeye cesaretiniz olmadığından!
Вы называете меня "недоумком", но не отважились придти и поговорить со мной, как мужчина с мужчиной.
Miles'ın kaç kere bu konu hakkında konuştugunu bilemezsiniz... Kardasyalıların Setlik lll'teki mahkumlara neler yaptığını, ve sonrasında mahkumların neye benzediğini.
Вы не знаете, сколько раз Майлз рассказывал мне о том, что кардассианцы делали с пленными на Сетлике III, и как они выглядели по возвращении.
Ne kadar çok sevdiğimi bilemezsiniz.
И не представляете, как сильно.
bilemem 161
bilemezsin 104
bilemedin 19
bilemedim 29
bilemiyorum ki 20
bilemiyorum 2041
bilemeyiz 20
bilemeyeceğim 25
bilemezsin 104
bilemedin 19
bilemedim 29
bilemiyorum ki 20
bilemiyorum 2041
bilemeyiz 20
bilemeyeceğim 25