Bir gün Çeviri Rusça
31,756 parallel translation
Bir gün içinde iki kere karşılaştık. Bunun tesadüf olması mümkün değil.
Мы дважды столкнулись за один день.
Lucy, bir gün, sende bana yardım edeceksin. Yoksa ne?
Люси, однажды ты станешь мне помогать.
Charlene'i kaybettiğimizi bir gün kabullenebilecek miyim, bilemiyorum.
Я не знаю, смогу ли я когда-нибудь смириться с потерей Шарлин.
Kadını hatırlıyor ama daha dün Denny's'de bütün bir gün çalışmış adam.
Он помнит ее, а вчера случайно отработал целую смену в Дэннис. Поверить не могу, что я здесь.
Bir gün Jack, sabahın onunda kapımızı çaldı. Lucy ve benim okulda olduğumuzdan emindi. Ama o gün ateşli yatıyorduk.
Однажды Джек пришел к нам в 10 утра, уверенный, что Люси и я в школе, но в тот день мы лежали в своих кроватях из-за болезни, и радовались, что можем побыть дома.
Yılın herhangi bir günü, Rose, sıradan bir gün.
Это всего лишь один день в году, Роуз, обычный день
Bir gün sizi de incelememiz gerekecek, Papa Hazretleri.
Мы еще столкнемся с Вами, Ваше Святейшество.
Bir gün, Jack, sabahın onunda kapımızı çaldı. Lucy ve benim okulda olduğumuzu sanıyordu.
Однажды, Джек позвонил в нашу дверь в десять утра, будучи уверенным, что я в школе.
Bir gün öleceğim. Ve nihayet hepinizi kucaklayabileceğim.
Однажды, я умру... и тогда, наконец, я... смогу обнять вас всех.
Bana bir gün verin.
- Дайте мне один день.
Bir gün daha isteyemem.
Я не смогу выпросить еще день.
Bazen hiç çocuğun olmayacağını düşünürsün ve bir gün uyandığında hamilesindir!
Иногда ты думаете что никогда не будешь иметь детей и однажды просыпаешься и ты беременна.
Bir gün resmini çekip, aileme göndermek istedim.
Однажды, я его сфотографировала, и хотела отправить снимок семье.
Bir gün onu moteline kadar takip ettim.
Однажды, я отследила его до мотеля.
Bak, sensiz bir gün bile..
Послушай...
O, sadece kıllı şeyi tokatladı ve ona bir gün dedi.
Он просто врезал этим волосатым мудрецам и дело с концом.
Aslında iyi bir gün geçirdim.
Но на самом деле день оказался отличным.
Şahane bir gün geçiriyoruz. - Çay alır mısın?
Прелестный вечер.
Gerçek şu ki tek istediğim şey bir gün kendi yuvamı kurmaktı ve Carter'ın bunu bana verebileceğini farkettim.
Правда в том, что я всегда хотела иметь свою собственную семью. И я поняла, что Картер может дать мне все это.
Biliyorum. Bu tıpkı bir gün "Kaplan Anne" olup diğer gün olmayıp ve evvelki gün de hiç olmamış gibi görünüyor.
Это, как будто один день она моя Мама Тигрица, а на следующий день уже нет, и за день до этого, в первый день, она тоже не была ей.
Yani bir gün ben de senden bir iyilik isteyeceğim ama bir şeyi bilmem gerek.
Это значит, что однажды, я приду к тебе и попрошу об одолжении. Но мне нужно кое-что знать.
Şeytan çıkartmak için ne şahane bir gün.
Какой прекрасный день для экзорцизма.
Bir gün beni de balığa götürür müsün?
А ты возьмёшь меня порыбачить?
Ve bir gün, onları öldürmemizi emrettiler.
И однажды нам приказали их убить.
Bir gün sürmeyecek sen de biliyorsun.
Одним днём ты не отделаешься, и ты это знаешь.
Yardımı olmasaydı, bir gün daha yaşayamazdın.
Ты бы не выжила, если бы не её помощь.
Emniyet için işlek bir gün.
Тяжёлый день для органов правопорядка.
"Bugün benim için harika bir gün," dedin.
"Мой идеальный день", - сказала ты.
Güzel bir gün geçiriyor gibi görünüyorsun.
Выглядишь так, будто у тебя все прекрасно.
Harika bir gün.
Ах, это идеальный день.
Ve bir gün hayallerinin peşinde koşarken, elde edeceğin tek şey tüm hayatın boyunca kendine söylediğin yalanlardan ibaret olacak.
И что все твои мечты о лучшей жизни - лишь ложь, которую ты придумала для самой себя.
Eğer beni terkeden adamın, bir gün pişman olup da beni geri almak istemesini... öğrenmiş olsaydım, dünyada bir çok şey değişebilirdi benim için.
Если бы я знал, что человек, бросивший меня, жалеет об этом... Что он хочет, чтобы я вернулся к нему... Это бы всё изменило.
Kötü bir gün geçirdiğin için, üzgünüm.
Ну, мне жаль, что у тебя тяжелый день.
Bir gün ara vermem gerekti.
Мне был нужен выходной.
Bir gün boyunca daha bizim denetimimizde.
Еще сутки все решения за мной.
Arkadaşım bir kaç zor gün geçirdi, ve burada onu teselli etmeye çalışıyorum.
Знаешь, у моей подруги были тяжелые пара дней, можно я скажу прямо?
Bir sonraki gün rapor ettim.
На следующий день я заявила об этом в администрацию.
Ama daha da önemlisi, .. Jeopardy ( yarışma programı )'de iki gün kaldı yani açıkça zeki bir adam.
Но важнее то, что он два дня просидел в теле-викторине, так что он точно умный парень.
Sızıntıdan 2 gün önce kıdemli bir DEP müfettişi depolama tanklarını kontrol etti.
За два дня до утечки опытный инспектор ООС проверял резервуары.
Mühendislerinden biri, Martin Powell birkaç gün önce bir barda kalp krizi geçirmiş.
Мартин Пауэл, один из механиков, пару дней назад умер в баре от сердечного приступа.
Konuşsan iyi edersin yoksa.. yemekhaneye her gün bizzat.. bir sepet kek yollarım.
Думаю, тебе лучше начать говорить, или я буду лично приносить тебе корзинку кексов каждый день.
Bunu her gün yüzlerce kere yaparsın ama yine de kafanda bir yerde içinden bir ses sana bunun delilik olduğunu söyler.
Но когда ты прыгаешь так сотни раз... это словно ещё один день на ранчо. Но... где-то на задворках разума есть что-то, что говорит тебе - это безумие.
Geçen gün... bir adamı kovalıyordum.
На днях... я преследовал парня.
Baba Nightingale'in bir dahaki kurbanı 1996'da bundan 9 gün sonra kaybolacak.
Ж : Папа, следующая жертва Соловья, исчезнет через девять дней в 96-м.
Malzemeleri Red Hook'taki bir dükkandan almış üç gün boyunca o fabrikaya girip aç beklemiş. - Dalga mı geçiyorsun?
Она всё купила в хорзяйственном в ред хук, сидела 3 дня на той фбрике.
Her gün sizin için bir savaş...
Каждый день был битвой для вашего...
Kargolanmadan önceki gün... Mısır gümrüğü bir soygun raporlamış.
За день до его отправки египетская таможня доложила о взломе.
2 gün önce bir şüphelinin göz çukuru kemiğini kırdığın bildirildi.
Мне сказали, что ты два дня назад сломал подозреваемому скулу.
Ama muhtemelen, bu kulubedeki, üçümüzün bir arada, olacağı son gün bugün.
Но это, наверное, последний раз, когда мы вот так сидим здесь втроем.
İki ay bir hafta üç gün önce bıraktım.
Бросил. Два месяца, неделю и три дня назад.
Evet, geçen gün havuzda arkadaşım kara-belanın kıçını kurtardığınız için ufak bir hediye getirdim.
Да, вот вам пришёл выразить благодарность за спасение моего приятеля Каррекера у бассейна.
bir gün gelecek 22
bir gün daha 22
gunther 50
günaydın 7167
günaydin 27
günaydın sevgilim 16
günü 31
güney 137
gunner 21
günün nasıl geçti 55
bir gün daha 22
gunther 50
günaydın 7167
günaydin 27
günaydın sevgilim 16
günü 31
güney 137
gunner 21
günün nasıl geçti 55
güneş 243
gündüz 49
günaydın tatlım 25
günahkar 29
günah 39
günler 45
günaydın hayatım 17
günaydın hanımefendi 52
günaydın çocuklar 50
güneş ışığı 22
gündüz 49
günaydın tatlım 25
günahkar 29
günah 39
günler 45
günaydın hayatım 17
günaydın hanımefendi 52
günaydın çocuklar 50
güneş ışığı 22
güneşte 16
günaydın efendim 192
günün nasıldı 39
günlük 37
günaydın bayım 22
günaydın baba 43
günaydın millet 27
güneyde 29
günaydın bayan 34
günün sonunda 21
günaydın efendim 192
günün nasıldı 39
günlük 37
günaydın bayım 22
günaydın baba 43
günaydın millet 27
güneyde 29
günaydın bayan 34
günün sonunda 21