Bir hatıra Çeviri Rusça
492 parallel translation
- Bir hatıra istiyorum!
- Я хочу сувенир!
Ben de bir hatıra istiyorum!
Я тоже хочу сувенир!
Aile yadigarımız. Bunu prensiplerimden ve benden bir hatıra olarak sakla.
Сохрани её на память... о моих убеждениях... и обо мне.
Al, sana bir hatıra getirdim.
Вот, я принёс тебе небольшой подарок.
- Al sana bir hatıra daha getirdim.
- Я принёс тебе ещё один подарок.
Şu kibar genç adam, Tor, kibarca bunu bana bir hatıra olarak verdi.
Этот молодой человек, Тор, очень любезно дал мне её в качестве сувенира.
Benden sana bir hatıra olsun.
Возьмите это в память обо мне.
Geri döndüler ve bizlere de hoş bir hatıra olmak kaldı.
Они отвернулись от нас, а мы стали воспоминанием.
Ama bu... Ama bu bir hatıra.
Но этот... он дорог как воспоминание.
Bunu bir hatıra olarak almanı istiyorum.
Я хочу, чтобы ты взял это на память.
Bu tüfek belki de güzel bir hatıra.
Эта винтовка маленький сувенир.
Agnes'ten bir hatıra alabileceğine dair sana söz verilmişti.
И моя невестка обещала тебе что-то на память об Агнесс.
Bir hatıra alabilir miyim?
Я могу взять сувенирчик?
Oxford günlerimden bir hatıra.
Этот сувернир напоминает мне о днях, проведенных в Оксфорде.
Tarihe geçişimden sonra bir hatıra ister miydin?
Ты хочешь сувенир, после того как меня запишут в историю?
# Değerli ve sıcak bir hatıra. #
Дорогие и теплые воспоминания
O halde Bunu Hollanda'dan, küçük bir hatıra olarak kabul edin.
Хорошо, тогда как сувенир из Голландии.
- Bir hatıra.
- Так, сувенир.
Çok acı bir hatıra.
Мне очень больно вспоминать об этом.
O sana çok özel bir hatıra verdi.
Он отдал тебе особое воспоминание.
Pete, bu hala oldukça iyi bir hatıra, boyutu ne kadar olursa olsun.
Слушай, Пит, независимо от размера, она выглядит отличным трофеем!
İlk kayıtta öncekilere göre çok daha ayrıntılı görsel bilgi aktardı. Hemen ikincisinde daha bütünsel bir hatıra kaydı yapıldı. Claire bilgisayarla uyumluydu.
Она записала больше информации в первый раз, предоставила более связанные образы во второй.
Birçok seri katil, kurbanlarından bir hatıra saklar.
Почти все серийные убийцы брали трофеи.
Ama sizden bir hatıra isterim.
Мне надо собираться, но я бы хотел что-нибудь на память.
Benden bir hatıra.
Он будет напоминать обо мне.
Küçük bir hatıra.
Так... Это напомнит ему об этом событии.
Bana dönüşte bir hatıra getir, Jack.
Давай, давай. Принеси мне подарок, Джек.
Geçmişten kalma bir hatıra olabilir.
Наверное, старые воспоминания.
Hayır, gerçek bir hatıra istiyorlar.
Titi деньги. Нет, они хотят настоящий сувенир.
Haftaya bu zamanlar, sadece bir hatıra olacaksın.
Через неделю от тебя не останется ничего, кроме воспоминаний.
Bir hatıra mı?
Это сувенир?
Eski başkanımız için çok güzel bir hatıra ( paranın üzerinde resmi var ).
Это отличная дань уважения нашим бывшим президентам.
Bir dolu öpücüklü hatıra.
Миллион поцелуев от любящего панчо.
Şu son anlarımızı, herşeyden daha güzel... bir anı olarak saklamalıyız... ki bu hatıra bizi yaşatsın.
И пусть от последних минут, что мы проведём вместе у нас останутся самые светлые воспоминания. Воспоминания, которые помогут нам выжить.
Bir tanrı hatıra şeklinde sağ kalamaz.
Бог не может быть воспоминанием.
Bu şövalye yüzüğünün bir kıymeti yok, ama hatıra işte.
Это мужская печатка.
Hala ondan hatıra götümde bir mermi iziyle dolaşıyorum.
Во мне сидит его пуля, которую он загнал мне в задницу.
Sadece bir hatıra.
Всего лишь реликвия.
Yanında bir hatıra götürebileceği sözünü verdim.
У нас нет перед ней никаких обязательств.
Bir hatıra.
Сувенир.
Gerçekten, anlamıyor musun Çavuş ya da imalarda mı kim yazmış bunu, bir sonraki satıra hatırlamıyorum.
Я... я действительно не понимаю Вас, Сержант, или ваши инсинуации... Или кто бы ни написал это, Я не могу вспомнить следующую строчку.
Sophie'nin ki ise şehevi bir suya dalmak... hatıra ve kahırlardan uçmak gibiydi.
А страсть Софи была одновременно погружением в плотское забытье и бегством от воспоминаний и скорби.
Kardeşini sergilerken... hatıra eşyaları satmak Ruth Zelig ve Martin Geist için... sadece bir başlangıçtır.
Продажа сувениров, пока ее брат... выставлен для обозрения... только начало для Рут Зелиг и Мартина Гайста.
Bir fotoğrafçıya gidip birlikte hatıra fotoğrafı çektirmeye karar vermişler.
Они решили сходить в фотоателье и сфотографироваться на память.
Birkaç yıl sonra... Öyle sanıyorum ki 1960 yılında..... kadıncağız fotoğraf çektirmek için..... tekrar fotoğrafçıya gitmiş. Hatıra olarak bir arkadaşına verecekmiş.
Однажды, думаю, это было в 1960-м, женщина отправилась к фотографу, чтобы сделать свою фотографию.
Yaşlı bir kadın onlara hatıra olarak vermiş.
Одна леди отдала его им, чтобы они сделали гравировку.
Bir hatıra.
Это... давно...
Bir set hatıra pulu aldım. Bunlar da değerli.
Я только что достал юбилейное издание, очень ценное.
Bu otelde yaşayan tek şey bir sürü kötü hatıra.
Единственное, что здесь может жить, это мрачные воспоминания.
İşte burada da ev anahtarları... ve karlı bir İsviçre köyünü canlandıran turistik hatıra.
Ключи от дома... И подарок - швейцарская деревня в снегу.
Sanmıyorum, bu daha çok hatıra gibi bir şey.
Я так не думаю, это как память.
hatıra 18
bir hafta sonra 49
bir hafta önce 34
bir hata 32
bir hafta 109
bir hediye 84
bir hafta oldu 20
bir hayalet 36
bir hafta mı 41
bir hata oldu 23
bir hafta sonra 49
bir hafta önce 34
bir hata 32
bir hafta 109
bir hediye 84
bir hafta oldu 20
bir hayalet 36
bir hafta mı 41
bir hata oldu 23