English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Rusça / [ B ] / Bir kızla tanıştım

Bir kızla tanıştım Çeviri Rusça

214 parallel translation
Çok eğlendim. Bir kızla tanıştım...
- Я прекрасно погулял.
Orada Hawaii'den gelen bir kızla tanıştım.
Там познакомилась с девчонкой с Гавайев.
Bir bardaydım ve bir kızla tanıştım.
Ничего такого. Я был в пивной, я познакомился с этой девушкой...
Bugün senin küçüklüğünü andıran bir kızla tanıştım.
Я встретил молодую девушку, очень похожую на прежнюю тебя.
Bir kızla tanıştım... Nerede?
– Я познакомилась с девушкой.
# Adı Simon Dame, yaşıyormuş bu sokakta # # Fakat bir kızla tanıştım Ve tutuldum ona #
Я приехал в Рошфор, чтобы встретить друга, Симона Дам, он живет в конце этого переулка.
Bir kızla tanıştım. Onlardan biri.
Я встретил эту девушку.
Bir kızla tanıştım... Melek gibiydi.
Я встретил одну девушку, похожую на ангела.
- Bir kızla tanıştım.
- Я встретил девушку.
Tanıştım. Bir kızla tanıştım.
- Да, я встретил девушку.
Evet, bir kızla tanıştım.
Да, я встретил девушку.
Bir kızla tanıştım.
Познакомился там с девушкой.
Müthiş bir kızla tanıştım, iyi bir işim var ve herşey yolunda giderse ailemin evine geri taşınacağım. "
Я встретил прекрасную девушку, у меня отличная работа и если все пойдет по плану я скоро перееду к своим родителям. "
Geçen hafta kasabada bir kızla tanıştım.
Я тут неделю назад с подругой одной в городе познакомился.
Az önce bir kızla tanıştım.
Только что познакомился с женщиной.
İnanılmaz bir kızla tanıştım.
Я встретил потрясающую девушку. Её звали София.
Gençken... bir gölde, çok güzel bir kızla tanıştım
Когда я был молод... я встретил эту прелестную девушку у озера.
Çocukken... Göl kenarında çok güzel bir kızla tanıştım...
Когда я был молод... я встретил эту прелестную девушку у озера.
Geçen hafta o barda bir kızla tanıştım, adı Reina'ydı.
Одна из них была с вами на прошлой неделе. Её зовут Рэйна.
Bir kızla tanıştım
Я встретил девушку.
Orada bir kızla tanıştım.
Там я встретил эту девушку.
Charmaine diye bir kızla tanıştım. Nereli olduklarını, lakaplarını, kahveyi nasıl içtiklerini öğrenin.
Откуда они родом, их клички, какой кофе они пьют.
Bir kızla tanıştım.
Я познакомился с девушкой.
Bir kızla tanıştım.
Я встретил девушку.
Yolculuğum sırasında, babası savaşa giden ve topal kalan bir kızla tanıştım.
Я познакомилась с этой девушкой, когда путешествовала, ее отец должен был пойти на войну, но был калекой.
Hatırlıyor musun Randy? Beni aramıştın. Bana "Dennis, dün gece bir kızla tanıştım" dedi.
Помнишь, как ты мне позвонил и сказал, " Дэннис, вчера я встретил девушку.
Ayrıca bir kızla tanıştım.
И потом я встретил одну девушку, Седар.
Rachel Leigh Cook'a benzeyen tatlı bir kızla tanıştım, ve benden daha iyi İngilizce konuşuyor. Bir yıldır günde sadece 5 dolara çalışıyor.
В Венеции я познакомился с одной сексапилкой, которая говорила по-английски лучше меня.
Üzerine attırmama izin veren tatlı bir kızla tanıştım, uzunca sürse de Paul Smith montunun üzerine birşey gelmedi.
Я познакомился с классной тёлкой, которая дала мне.
Bir kızla tanıştım.
- У меня есть девушка.
İtalyan bir kızla tanıştım.
Там я познакомился с девушкой.
Barda bir kızla tanıştım.
Я познакомился с женщиной.
Sara Conroy adında bir kızla tanıştım, ve başı dertteydi.
Я встретил девушку, Сару Конрой, и она была в беде.
Nerede olduğumuza dair hiç bir fikrim yoktu, ama çölün ortasındaki.. bu yerde, Hayatımı değiştiren bir kızla tanıştım.
Я понятия не имела, где мы, но именно там, посреди пустыни, я встретила девушку, которая перевернула всю мою жизнь.
Operada bir kızla tanıştım. Otele götürdüm.
Я встретил девушку в опере.
Ama bir partide galerisi olan bir kızla tanıştım. Resimlerimi sergileyebileceğini söyledi.
Но как-то на вечеринке я познакомилась с одной девушкой, она хозяйка галереи и сказала, что может выставить там мои работы, так что...
Bir keresinde İrlandalı bir kızla tanışmıştım.
– Это моё личное дело, Гарри.
Teksas'da eğitimdeyken tanıştığım bir kızla evlendim.
Я женился на девушке, которую встретил в учебке, в Техасе.
Evet seni kızla tanıştırayım, fakat inan bana bir adam...
Ей нужно познакомиться с девушкой, но, верите ли, если бы это был мужчина, она...
Çok tatlı bir kızla tanışmıştım.
Познакомился с восхитительной девицей.
Barın birinde bir kızla tanışmıştım. İçki ısmarlamamı istedi, ben de ısmarladım.
Я познакомился с девушкой в баре, и она хотела, чтобы я купил ей выпить, так что я купил ей.
Tek bildiğim dün gece sen gittikten sonra bir kızla tanıştığım.
Вот все, что я знаю : прошлой ночью, когда ты ушел из кафе, я встретил девушку.
Bir kızla tanıştığımı.
Что я встретил девушку?
Üniversitede bir kızla tanışmıştım.
Была одна девушка, мы познакомились в колледже.
- Oh, moruk, Marketin köşesinde küçük kahverengi tenli harika bir kızla tanışmıştım, dostum.
Ну ты понял. Ага.
Yeni tanıştığın bir kızla içki içmek için maçı mı kaçırdın?
Ты променял великий забег Фиска на встречу с незнакомой бабой?
Senin partinde tanıştığım bir kızla yemek yiyorum.
Я ужинаю с девушкой, с которой познакомился на твоей вечеринке.
Bir zamanlar Gözlerinde ayışığı olan Bir kızla tanışmıştım
Однажды я встретил девушку с лунным светом в глазах.
Doris'le ağzı kalabalık bir dostumun da Doris'in işyerinden bir kızla... çıkıyor olması sonucu, rastlantı olarak bir çiftli randevuda tanıştım.
Я познакомился с Дорис на двойном свидании. С моим шумным приятелем, встречавшем её подругу с работы.
- Müzede bir Japon kızla tanıştım.
Я встретил японскую девушку в музее.
Başka bir kızla tanıştın mı?
- Ты встретил там другую девушку?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]