Ne diyecektim Çeviri Rusça
122 parallel translation
Ne diyecektim ona?
Я забыла, что я должна сказать.
Ne diyecektim!
Как же так!
Kaptan Harris'e ne diyecektim?
О чем я должен был говорить
Ne diyecektim? - Uzun sakal...
Что же я хотел сказать про длинные бороды?
Bu kısım benim için yarışmanın favori kısmı, çünkü- - Ne diyecektim? Oh.
А сейчас - моя самая любимая часть конкурсов красоты, потому что как бы это сказать?
Ne diyecektim?
Что там в сценарии написано?
- "Selam söyle" mi? | - Ne diyecektim?
- "Передай привет от меня"?
- Ne diyecektim.. Ross geliyor.
Хотела тебе сказать, что Росс придёт.
Ne diyecektim?
- И что бы я тебе сказал?
- Ne diyecektim?
- Знаешь, что?
Ne diyecektim ki?
Что я должен был сказать?
Uçakta aklımdaydı, ne diyecektim?
Проклятье. На самолете я помнил. Что я хотел сказать?
Acaba, Yuka'ya ne diyecektim?
Что бы я сказал Юке? Я не знал.
Ne diyecektim?
Что я хотел сказать?
Gerçi sinyal olsaydı bile anneme ne diyecektim ki?
Хотя, даже если бы я смогла... Что бы я ей сказала?
kabul ediyorum, aslında bende anlamadım, ama sana ne diyecektim ki?
- чем та, которую я тебе сказал. - Хамфри. Я уже ничего не понимаю...
Ne diyecektim?
И что надо сказать?
Bebeğim, başka ne diyecektim?
Деточка, А как по-твоему мне ее называть?
- Biri biliyor. Ne diyecektim ben?
Кто живет на мансарде?
Ne diyecektim ona?
А что сказать-то?
Ne diyecektim?
Так что я хотела сказать?
Bunun üstüne bir uyarı notu assan ölür müydün? Ne diyecektim?
Тебя ведь не убило бы, если бы ты повесил на вещи таблички с предупреждениями?
Ne diyecektim bu akşam çalıcak olan bir grup var ismi "The Script"
Вообще, эм, сегодня играет одна группа, The Script.
- Ne diyecektim?
- И для чего?
Ne diyecektim, Stan?
Что мне следовало сказать, Стэн.
- Ne diyecektim ki?
- А что я должна была говорить
- Ne diyecektim peki Lana?
Ну а как тебя еще назвать, Лана?
Ne diyecektim ki?
А что я должен был сказать?
Ne diyecektim ki? Biraz zaman geçsin.
Что я скажу?
Sözlerimi unuttum. Ne diyecektim?
Я забыл сценарий.
Arayıp ne diyecektim?
И что бы я сказала, если бы звонила?
Yani, burada ne yapıyorsun diyecektim?
Я хотел сказать, что вы тут делаете?
Bir şey diyecektim. Ne olduğunu unuttum.
Я хотела что-то сказать.
Ne yapacaktım, hayır mı diyecektim?
Что мне нужно было делать, сказать нет?
Çok komik, ben de tam, "Ateşten uzak dur, ne de olsa... alkole bulanmış haldesin" diyecektim.
Забавно, а я хотела сказать : "Отодвинься от огня, а то насквозь проспиртована."
Ne diyecektim yani?
- Зачем?
- Ne? Diyecektim ki belki küçük ışıklar alabiliriz, ama bu çok saçma, herkesin var zaten.
я хотела предложить развесить ленточки, но это глупо. " всех всегда ленточки.
Tam "Pizzanız burada" diyecekti. Ve ben de, "Ne kadar?" diyecektim.
Она собиралась сказать, "Вот ваша пицца," я бы сказал, "Сколько?" а она,
Sadece seni görmek ne güzel diyecektim.
Просто, чтоб ты знала, рад тебя опять увидеть.
Pauline'i çağırıp "bak şimdi ne yapıyorum" diyecektim.
Я собирался позвать в Полин и сказать : "Догадайся что я здесь делаю?"
Ne yapacaktım? Hayır mı diyecektim?
Я должна была отказаться от тысячи баксов?
Aslında ben şey diyecektim, ne yapıyorsun?
Что Вы делаете?
- Ne? Şey diyecektim... - Hayır, bu çok aptalca olur.
Нет, это слишком глупо.
Ben de tam büyük bir aile kavgasında olayların açıklığa kavuşması ne kadar ilginç diyecektim.
Я как раз собирался сказать как это смешно Когда в большой семье скандал, это проясняет ситуацию.
"Mutsuz olduk" diyecektim. Ne zaman bu kadar mutsuz olduk? - Keşke eroin kullansaydık, değil mi?
Когда мы стали такими грустными? Вот бы мы были наркоманами?
Ben de bugün işler kesat diyecektim. Ne de olsa Cumartesi.
А я подумал : "Эй, может будет скучный денек, суббота же."
Ne demek istiyorsun diyecektim?
В смысле, что ты имеешь в виду?
Jim'e isteğinin ne yönde olduğunu soralım diyecektim sadece.
Я лишь хотел предложить узнать у Джима, чего хочет он.
Ben de senin ne söylediğin hakkında bir fikrin yok diyecektim.
Я собиралась сказать "ты не знаешь о чем это ТЫ говоришь".
Ne kadar tuzlu öğrenmek için iç suyu diyecektim ama ama içme sakın.
Я собирался сказать тебе попробовать, насколько соленая вода, но не надо. Хотя тут мило.
Ne tesadüf! Ben de katılmayacağım diyecektim.
А я как раз хотела посоветовать не записывать его.
diyecektim 49
diyecektim ki 23
ne diyorsun sen be 30
ne diyorsun 1616
ne diyorsun sen 551
ne diyeceğimi bilmiyorum 160
ne diye 64
ne diyor 463
ne diyorsun be 24
ne diyorduk 29
diyecektim ki 23
ne diyorsun sen be 30
ne diyorsun 1616
ne diyorsun sen 551
ne diyeceğimi bilmiyorum 160
ne diye 64
ne diyor 463
ne diyorsun be 24
ne diyorduk 29
ne diyorum ben 45
ne diyorsunuz siz 31
ne diyor bu 53
ne diyorsunuz 336
ne diyorum 25
ne diyeyim 78
ne diyeceğimi bilemiyorum 173
ne diyorlar 99
ne diyeceğimi bilemedim 24
ne diyorsam onu yap 46
ne diyorsunuz siz 31
ne diyor bu 53
ne diyorsunuz 336
ne diyorum 25
ne diyeyim 78
ne diyeceğimi bilemiyorum 173
ne diyorlar 99
ne diyeceğimi bilemedim 24
ne diyorsam onu yap 46