Tanrıya Çeviri Rusça
7,794 parallel translation
Yanlış tanrıya sordun ama evet, ebedi soru budur.
Ошибочка в обращении, но да, вопрос извечный.
Sen de bu tanrıya inanıyor musun?
А ты веришь... в этого бога?
- Tanrıya şükürler olsun İngilizsiniz.
О боже, вы саксы...
Tanrıya yemin ederim.
Богом клянусь.
Eninde sonunda bu birimizin başına gelecekti. Bir şekilde, Tanrıya şükür ki benim başıma geldi.
Это должно было случиться с одним из нас в конце концов, и в определенном роде, слава Богу, что это была я.
Tanrıya yemin ederim ki, Ben hayatta olduğum sürece buradan çıkıp gün yüzü göremeyeceksin.
Клянусь Богом, пока я жив и дышу, ты никогда не увидишь дневного света.
Tanrıya şükür sen iyisin.
Слава Богу, ты в порядке.
Tanrıya şükür.
Слава Богу.
Pekala takım çalışması için tanrıya şükürler olsun.
Ну тогда... спасибо б-гу за командную работу.
Tanrı'ya şükür.
Слава Богу.
Ölmesin diye Tanrı'ya dua edeceğim.
Я молю бога что бы он не умер.
Bununla beraber inancımı yalnızca Tanrı'ya saklarım.
Я оставляю это все на волю бога.
Tanrı Aziz Sebastian kurtardı ve gösterdiği merhamet için Tanrı'ya şükredilmeli.
Бога спас Себастьяна, и он достоин благодарности за милость.
Talep ettiğiniz her şeyi yapacağım ancak yalnızca siz, Lord Ubba ve adamlarınızın tümü Tanrı'ya boyun eğerseniz!
Я сделаю все что захочешь. Но... Но при условии что ты Убба, и все твои люди,
İhsanı ve o korkunç kasılmaları uzaklaştırdığı için Tanrı'ya şükretmesin.
Вы должны благодарить бога за то что изгнал из вас болезнь.
Biricik Tanrımıza, babamızın oğlu Yüce İsa'ya layık olmak için.
- за заслуги единственного сына твоего... Иисуса Христа, Аминь.
Ölmesin diye Tanrı'ya dua edeceğim.
Нет, я бы не смог, нет. Ты будешь противиться ей.
Bununla beraber inancımı yalnızca Tanrı'ya saklarım.
И помолись за меня. Как всегда, господин.
Tanrı Aziz Sebastian kurtardı ve gösterdiği merhamet için Tanrı'ya şükredilmeli.
Разумеется, правда. Господь спас святого Себастьяна, Господь всемилостивый.
Talep ettiğiniz her şeyi yapacağım ancak yalnızca siz, Lord Ubba ve adamlarınızın tümü Tanrı'ya boyun eğerseniz!
Но... Только если ты... лорд Убба и все твои воины, обратятся к Господу. Таково моё требование.
İhsanı ve o korkunç kasılmaları uzaklaştırdığı için Tanrı'ya şükretmesin.
Разве? Ты должен благодарить Господа, за благодать его и за избавление от ужасных колик.
Biricik Tanrımıza, babamızın oğlu Yüce İsa'ya layık olmak için.
Ждать! Ждать!
Ayrıca Tanrı'ya hizmet etmeli, sözlerini dolaştırmalıyız. Amin.
И во славу господа, путешествовать.
Bana, Tanrı'ya, görevine, toprağına ve Wessex'e bağlı adamlar gerek.
Мне нужны люди преданные богу, преданные мне, преданные Уэссексу.
Evlilik onu kesinlikle ülkeye bağlar ve dolaylı olarak da kiliseye yani Tanrı'ya.
Это конечно даст ему земли и косвенно свяжет с церковью, с богом.
- Mildrith, Tanrı'ya şükürler olsun!
- Одда? - Милдрит, слава Богу.
Tanrı biliyor ya bunu hak ettin.
Ты это заслужил.
Tanrı'ya şükürler olsun. Ona şükürler olsun.
Восхвалим же Господа.
- Tanrı'ya şükürler olsun ki hayattasın.
- Хвала Господу, что ты жив.
Gözlerini Tanrı'ya çevirmelisin.
Ты должен обратиться к Богу.
Kız geldi Tanrı'ya şükürler olsun.
Слава Богу, она здесь.
Tanrı'ya ve krala borçlu olmak gibi olmayacaktır ama gerçek bir sancak beyi olacaksa sorumluluğunu da kabullenmesi gerek, işte sınavı bu!
Ему не понравится быть в долгу у господа и короля, но чтобы стать истинным олдерменом, он обязан принять свой крест... это испытание.
Werham'a yürüyüp kale düşmeden ulaşmak için Tanrı'ya dua etmekten başka seçeneğimiz yok.
Выбора нет - надо выступать к Уэрэму и молить Бога, чтобы мы успели до падения крепости.
Ubba'ya İrlanda'ya gitmesi için işareti kimin Tanrı'sı verdi?
Кто дал Уббе знак отправиться в Ирландию?
Tanrı'ya niye dua etmiyorsun?
Почему не молишься Господу?
Tanrı'ya şükür! - O şey de neydi?
Слава Богу!
- Tanrı'ya şükür, Tanrı'ya şükür.
— Слава богу. Слава богу.
Tanrıya şükür!
Спасибо Богу за услугу!
Tanrı'ya giden yolu olurum.
Я послужу его проводником к Богу.
Tanrı'ya şükür!
Боже... Боже мой! Слава Богу!
Ben Tanrı'ya kızgınım.
Я злюсь на Бога.
Tanrı'ya kızgın olmanı anlıyorum.
Твоя злость понятна.
Tanrı'ya inanmadığını biliyorum bu yüzden bunun sonuçları olacaktır.
Да, ты не веришь в Бога. Поэтому назовём это... последствиями.
- Tanrı aşkına, o Sonja'ya saldırdı.
- Она напала на Соню.
Ve hayır o pencere açık değildi. Ya ben sandalyeyi dışarıya atsaydım, aman Tanrım.
Если бы я бросила стул, или, о Боже, уронила бы салфетку, это было бы во всех заголовках.
- Tanrı'ya şükür.
Слава Богу.
- Tanrı'ya şükür.
- Слава Богу.
İnsan Tanrı'ya karşı.
Она о противостоянии человека и бога.
Maggie, Tanrı'ya şükür iyisin.
Мэгги. Слава Богу.
- Tanrı'ya Şükür.
- Слава богу.
Tanrı'ya şükür geldiniz.
Слава богу вы здесь.
tanrıya şükürler olsun 81
tanrıya şükür 494
tanrıya şükür iyisin 17
tanrım 20459
tanrim 140
tanrı 3726
tanri 18
tanrı aşkına 2781
tanri askina 24
tanrı seni korusun 268
tanrıya şükür 494
tanrıya şükür iyisin 17
tanrım 20459
tanrim 140
tanrı 3726
tanri 18
tanrı aşkına 2781
tanri askina 24
tanrı seni korusun 268
tanrıça 25
tanrı seninle olsun 70
tanrı sizi korusun 208
tanrı yardımcınız olsun 28
tanrım bana yardım et 28
tanrı korusun 98
tanrı bizi korusun 55
tanrı seni kutsasın 43
tanrı sizinle olsun 57
tanrım bize yardım et 16
tanrı seninle olsun 70
tanrı sizi korusun 208
tanrı yardımcınız olsun 28
tanrım bana yardım et 28
tanrı korusun 98
tanrı bizi korusun 55
tanrı seni kutsasın 43
tanrı sizinle olsun 57
tanrım bize yardım et 16