English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Rusça / [ T ] / Tın

Tın Çeviri Rusça

23,108 parallel translation
- İnsanlar ilahiyatın kanıtına ulaşmamalı!
У людей не должно быть доказательств божественности! Только у детектива.
Bütün kanıtın bu mu?
Это все, что у тебя есть?
Audrey değil, yani aksini söyleyen gerçek bir kanıtın yoksa onun fotoğrafını hemen indirmen gerek.
Это не Одри, поэтому если тебе нечем это доказать, ты должен снять её фотографию прямо сейчас.
- Yaşadığına dair bile bir kanıtın var mı?
У тебя есть подтверждение, что он жив?
- Benim şüphelenmemin sebebi aynı zamanda oralarda haşere ilacından roket yakıtının damıtılıyor oluşu.
И приходит в голову мысль, что катализатор был выделен из пестицидов, приобретенных недалеко от них.
Küçük bir bilgiyle Krasnov, içindeki roket yakıtını çıkarıp bombası için kullanmış.
Зная маленькие хитрости, вы сможете получить такое же горючее, как у Краснова в его бомбе.
O zaman anne, kanıtın ikinci dereceden, ki bu kanıtın yetersiz olduğu hukuk davalarında özellikle sorun teşkil eder.
Ладно, мам, тогда твои доказательства косвенные, что особенно проблематично в гражданских делах, где доказательств не хватает.
Halka tanıtım için ektiği tohumların hasatını toplamak istedi yalanının sonradan ortaya çıkma ihtimalinden hiç endişe duymadı. "
Он захотел сыграть на публику, оставив на потом хлопоты от последствий этой лжи ".
Yakıtın sizin Gulf Coast'daki rafinerinizden geldiğini söylüyorlar.
Говорят, её перевозили на один из ваших НПЗ на побережье Мексиканского залива.
- Tamam, yakıtınız bitiyor.
У вас заканчивается топливо.
Mevcut irtifanız, hızınız ve kalan yakıtınıza bakarsak piste kadar dayanamazsınız dedektif.
Детектив, судя по вашей высоте, скорости и топливу, вы не долетите до полосы.
En baştan beri amacın tıbbi deneylerin oylamasını geciktirmekti, çünkü oylama sonucunun olumlu olacağını biliyordun ve ben de genç bir adamın hayatını kurtaracak bu sonuçtan kendime pay çıkaracaktım, öyle mi?
Вы хотите задержать голосование по клиническим испытаниям, потому что знаете, что они выиграют, и мое имя свяжут со спасением молодого парня? !
Varlığımızı açığa çıkaracak kanıtın olduğunu söyledin.
С угрозой, что предашь огласке доказательства о нашем существовании.
Yanıtını tekrar düşünmek için birkaç dakikan var.
У тебя несколько минут, чтобы пересмотреть свой ответ.
Gerçekten başyapıtın oldu bu.
Поистине... твоя лучшая работа.
"R-T H-D M-N"?
П-М-Щ-Н-К?
Binada bir katil zanlısının Bulunduğuna dair şüphemiz var, Ve tepeden tırnağa aramamız lazım.
У нас есть основания полагать, что в здании находится подозреваемый в убийстве, нам нужно обыскать его сверху до низу.
Tırmanan savaş sırasında Lucis prensi Noctis ağır yarasının tedavisi için Tenebrae'ye gelmişti.
Посреди нарастающей войны принц Люциса, Ноктис, прибыл в Тенебре в поисках исцеления от тяжелого увечья.
61 sene önce sıranın arkasında başka birisi vardı. İsmiyse Rosa Parks'tı.
Ну да, 61 год назад, в очереди стояла одна такая, ее звали Роза Паркс ( прим. лидер по борьбе за права чернокожих )
Uyuşturucumuzu evde almamızı birbirimizi evin içinde dövmemizi sağlayabilirim tıpkı sizin yaptığınız gibi.
Я могу вам пообещать, что отныне принимать наркотики и избивать друг друга мы будем за закрытыми дверьми. Прямо как вы, ребятки.
Pekâlâ millet, anahtarın üzerinde Bay T isimli küçük bir plastik adam var.
Так, ребята, ключ привязан к маленькому пластиковому мистеру "Ти".
Benim elemanın adı da Mike'tı.
Так звали того парня.
Florida'yla ilgili olumlu davranışlarından zaten şüphelenmiştim tıpkı bir kez yaptığın "Amerikalı kokuşmuş bir kıç." tanım gibi.
Мне уже стало подозрительно твоё новое радостное отношение к Флориде, штату, как ты однажды описал "Вонючая жопа Америки".
Korkarım ki sen sadece dikkatimi dağıtırsın.
Боюсь, ты будешь меня отвлекать.
Sanırım o Savcı'nın, Kyle'ın Avukat'ının, Adli Tıp raporunu neden görmesini istemediğini buldum.
По-моему, я знаю, почему прокурор не хотел, чтобы адвокат Кайла изучил судмедэкспертизу.
Sanırım o Savcı'nın, Kyle'ın Avukat'ının, Adli Tıp raporunu neden görmesini istemediğini buldum.
По-моему, я знаю, почему прокурор не хотел, чтобы адвокат Кайла увидел отчет судмедэкспертов.
Avukat'ının dosyalarını inceliyorduk ve Adli tıp raporunda eksik olan bir sayfa vardı ve katilin muhtemelen sağ elini kullandığı yazıyordu.
Мы просматривали твои адвокатские бумаги, и из отчета судмедэкспертов пропала страница, на которой было написано, что убийца - правша.
Noah'ın tıbbi marijuana kartı var.
У Ноа есть карта для покупки медицинской марихуаны.
Bu arada medya yoluyla alternatif bir liderlik modelini tanıtırsın.
В то же время представляете альтернативного лидера в прессе.
Castillo zulasını topluyor ve işgücünün zar zor kazandıkları bu yemekleri halkına kalori kazanmaları için azar azar dağıtıyor.
КастИлло тащит еду в тайник и заставляет людей трудиться за минимальный паёк.
Yalnızca mesajı düzelttiğinizden, kayıt ettiğinizden ve çıktısını aldığınızdan emin olun.
Главное расшифровать, записать и распечатать.
"Acil tıbbi müdahale ihtiyacınız varsa"...
Если вам нужна медицинская помощь поднимите руку и я к вам подойду
Arıtıcıyı devreden çıkarın!
В обход очистителя!
Muhtemelen tıbbi olarak depresyondaydın.
Скорее всего, у тебя была клиническая депрессия.
Kanada Televizyon Yayıncılığı'nın... 1985 yapımı başyapıtı...
нет.
Çorapların var olduğu gerçeği ayakkabıların işe yaramadığının kanıtı. Oha...
- Примечательное!
Çünkü p-a-t-r-o-n-u olmasıyla başa çıkamadı.
Потому что он не выдержал того, что она его Б-О-С-С.
Damon'ın o çocukla bir ilgisi olduğuna dair bir kanıtımız yok ki.
Нам нечего ему вменить. Нет никаких доказательств того, что Дэймон связан с тем парнем.
Emin olmak için bu sahte Vermeer'i görmem gerekiyordu. Ama tıpkı krallığının anahtarlarını verdiği gibi, bu tabloyu da Vikner'e verdiğinden şüpheleniyorum.
Хорошо бы мне вживую увидеть псевдо Вермеера, чтобы убедиться, но я сильно подозреваю, что она отдала ту картину Викнеру, как и ключи от своего королевства.
Patlamanın yarıçapına bakacak olursak bombanın kapsama alanını arttırmak için roket yakıtı eklenmiş gibi görünüyordu.
Учитывая радиус поражения, вероятно, что для умощнения устройства был использован дополнительный ингредиент.
Kâğıt üzerinde onun ölümünden hiçbir kazancın yoktu.
По документам, вы ничего не выгадывали от его смерти.
Bir fıçı roket yakıtı çalmaya çalışırken Krasnov'la karşılaştığını düşünüyoruz.
Мы думаем, он столкнулся с Красновым, который сюда наведался стянуть бочку пестицида.
Aşılar tüm zamanların en büyük tıbbi buluşudur.
Вакцины - лучшее изобретение медицины.
Bu yüzden kanıt haline gelmeden önce onu çaldın.
Поэтому ты украл её, пока она не перешла в разряд улик.
Tıpkı babamın öldüğü zaman gibi. O zaman da yanımda John McGarrett vardı.
Он был рядом, как тогда, когда умер отец, рядом со мной был Джон МакГарретт.
Kanıtın var mı? Kanıt!
Доказательства есть?
Ve polis raporu kafa üzeri çakıldığını söyledi yani yeterli kanıt olmayacak.
И в полицейском рапорте указано, что она прыгнула вниз головой, чтобы не оставить улик.
Bu çocuk, eğer biz bu tıbbi deney yasasını komiteden geçirmezsek, karaciğer kanserinden dolayı ölecek olan bir Irak Savaşı gazisinin kızı.
Это дочь ветерана войны в Ираке, который будет умирать от рака печени, пока мы не возобновим клинические испытания.
Herifin biri parmaklarını ağzıma tıktı.
Что?
Adli tıptakiler Symon'ın saldırıldığı tuvalette binlerce parmak izi bulmuş.
Криминалисты нашли кучу отпечатков в туалете, где напали на Саймона.
Bu kasanın içinde onları yok edebileceğine inandığımız bir aygıt var.
Внутри находится устройство, которое может их уничтожить.
tina 386
tiny 26
tintin 64
ting 38
tino 87
tink 31
ting en 16

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]