English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Rusça / [ T ] / Tıpkı benim gibi

Tıpkı benim gibi Çeviri Rusça

690 parallel translation
Tıpkı benim gibi. İçi bomboş.
Она похожа на меня, такая же пустая внутри.
O tıpkı benim gibi Scarlett.
Мы похожи с ней, Скарлетт.
Acı çekiyorsun, tıpkı benim gibi.
Тебе больно и мне больно.
Arkadaşız. Tıpkı benim gibi, sizi hafife aldılar.
Они недооценивают вас, как и я до этого.
Tıpkı benim gibi. Doğru zamanda doğru yerde bulunuyorsan, buda yeterlidir.
Недолго стать столетним стариком, хватит несколько месяцев, главное быть в нужном месте в нужное время.
Siz de tıpkı benim gibi bu işe bulaştınız!
Я тебя втянул в это!
Pisliğin tekisin, tıpkı benim gibi.
Ты такое же дерьмо как и я.
Tıpkı benim gibi.
Как я, Блондин.
Tıpkı benim gibi, sahip olduğunuz bilgilerin korunması ya da... o bilgilerin elde edilmesi için buradasınız.
Так же, как и я, Вы здесь, чтобы или сохранить эту информацию или получить.
Tıpkı benim gibi.
То же могу и я.
Babası yüksek rütbeli bir yargıç, tıpkı benim gibi.
Его отец был старший судья, как и я.
Tıpkı benim gibi! Söylesene bu akşam çok işin var mı?
Признавайся, ты не очень занята этой ночью?
Senin de içinde tıpkı benim gibi insan kanı var.
Я - простой дампир, как и ты!
Bu zımbırtı, seni de etobur bir seks dinozoru yapacak, tıpkı benim gibi.
Эта штука сделает вас настоящими сексуальными тиранозаврами! Такими как я. Да...
Tıpkı benim gibi.
Как и я.
Her an radyasyon hastalığına yakalanabilirsin, tıpkı benim gibi.
Твоя лучевая болезнь может начать прогрессировать в любой момент как и у меня.
Tıpkı benim gibi.
Такой же как я.
Yalnızdı, tıpkı benim gibi.
Он был одиночка. Как и я.
Tıpkı benim gibi, onların acı çekmesini görmekten nefret ediyorsun.
Ты, как и я, не можешь взирать на их страдания.
Orada da tıpkı benim gibi bir O'Brien var. Yalnız o, bir çeşit yüksek mevkili operasyon şefi.
И там существует другой О'Брайен, такой же, как я, только там он какой-то высокопоставленный техник.
Tıpkı benim gibi.
Я тоже не знал.
"Tıpkı benim gibi, sen de pek sevimli biri sayılmazsın dedim".
Сказала, что он несимпатичный. И ещё, что он похож на меня. Луна похож на тебя?
Tıpkı benim gibi. Haydi, acele et!
Давай скорее!
Tıpkı abimin yanında olduğun gibi, gel ve benim de yanımda ol.
как помогали моему брату.
Bu tüfekleri ve üniformaları atsaydık bir kenara tıpkı Kat ve Albert gibi benim kardeşim olabilirdin.
Если бы мы бросили наше оружие и сняли наши солдатские куртки ты бы мог быть мне братом, - точно так же, как Кат и Альберт.
Benim hayatım da tıpkı seninki gibi fakat benim dükkânım yok karım 300 mil uzakta ve keman çalamam.
Моя жизнь такая же, как у вас, кроме того, что магазина у меня нет, моя жена в 500 километрах, и я не умею играть на скрипке.
Benim için ona iyi bak. Tıpkı onun için bana baktığın gibi.
Присмотри за ним ради меня как ты смотрела за мной ради него.
Tıpkı senin benim gibi konuşuyor.
Да. Он разговаривает как ты, или я.
Hanımefendi, tıpkı siz majestelerinin sorumluluğu olduğu gibi, benim de yerine getirmem gereken bir görevim olduğunu takdir edersiniz.
Но, мэм, Вы должны понять, что у меня есть долг, такой же, как и у Вашего Высочества.
Tıpkı benim söz verdiğim gibi :
как это сделал я.
O zaman yaptığım itiraz sayın yargıç Swindon tarafından reddedilmişti. Tıpkı şimdi benim de sizinkini reddedeceğim gibi.
Мой протест был отклонен главным судьей Суиндоном, как и ваш сейчас отклоняется мною.
Seni uyarladı tıpkı benim yaptığım gibi sadece daha iyi.
Он преобразил тебя, как и я, только лучше.
Tıpkı bende olsaydı benim de sana söyleyeceğim gibi.
Верно! А я бы сказал тебе.
Tıpkı benim Vezir'im gibi!
Как и моя королева!
Hayır, değilsin. Tıpkı benim çirkin bir kızın peşine düşmekte özgür olmadığım gibi.
Нет, ты несвободна, так же как я несвободен, чтобы привязаться к уродине.
Tıpkı bugün benim üzerime geldiği gibi, hiçbir şeyle.
Как сегодня, выходя против меня, изначально не имея шансов... никаких.
Sam onu arkadan takip etti. Tıpkı benim biraz önce yaptığım gibi.
Сэм поехал за ним сюда, подкрался к нему сзади, так же, как я подкрался к тебе.
5.000 yıl önce bile, tanrılar ölümlüleri aşk için, sevdiği için aldı, tıpkı Zeus'un Leto'yu alması gibi, benim annemi.
Даже 5000 лет назад богам случалось полюбить смертную, как Зевс любил Лето, мою мать.
Geçmişte aramızda yaşanmış olan bütün o tatsızlıkları unutun, tıpkı benim yaptığım gibi.
Забудьте былые обиды так же, как это сделала я.
Musa Musevi'ydi, ama İsa, Musevi değildi, tıpkı senin ve benim gibi.
Моисей был иудеем, а Иисус не был евреем. Так же, как ты и я.
Ve benim atlarım toynaklarını kemirirken, senin ineklerin tıpkı senin gibi yağ bağlıyor.
И пока мои лошади разбивают себе копыта о камни, твои коровы становятся жирными и такими же бесстыдно плодовитыми, как и вы.
Benim de tıpkı hayvanlar gibi ellerim, ayaklarım ve bir penisim var. Aynı hayvanlar gibi.
У меня ноги, руки, глаза и член, прямо как у зверя.
Tıpkı benim seni banka soyguncusu olduğuna dayanamam gibi.
я не могу вынести, что ты грабитель.
Eğer çocuğunuz olamıyorsa, yılmadan denemeye devam edin ve tıbbın sizi yakalamasını bekleyin, tıpkı Florence'la benim gibi.
Если не получается завести ребенка, продолжайте стараться, и медицина поможет вам, как Флоранс и мне.
merhabalar, benim ismim Marge Simpson ve bu tabloyu ben boyadım belki neden böylesine çılgın bir şey yaptığımı merak etmişsinizdir size, bay Burns'ün korkunç kafasının içindekileri göstermek istedim acımasız dudaklarını, kinci dilini ve şeytanı beynini ancak, soluk vücudunun zayıflığı ne kadar hassas ve kırılgan olduğunu gösteriyor belkide, tıpkı tanrının şaheseri gibi.
Здравствуйте, меня зовут Мардж Симпсон, я - автор портрета. Возможно, вам интересно будет узнать, что мной владело. Я хотела показать, что под ужасной головой мистера Бернса с жесткими губами, острым языком и злым мозгом есть хилое, тщедушное тело, возможно, недолго ему осталось такое же ранимое и красивое, как у всех Божьих тварей.
Tıpkı benim ailem gibi.
Да.
" Nostalji benim sadece kendi ülkem için hissettiğim bir tür duygu... fakat asla unutamayacağım... kumsal boyunca ve ufak bitkilerin ve çiçeklerin fışkırdığı... taşlar arasındaki gezinmelerimi... tıpkı çok büyük bir bahçe kompozisyonunda gezermiş gibi.
"Ностальгия - чувство, которое могу приберечь только для моей Родины. Однако, никогда не забуду мои прогулки по пляжу и рощам, где растут крошечные цветы прямо как в огромной садоводческой композиции"
tıpkı senin de olduğun gibi. Yüzünü yıka ve saçlarını tara. benim Cartuja yolunda giderken
что сделало Вас моет ваше лицо а щетка ваши волосы когда Вы знали, что я чувствовал
Bu benim sevgilimin gözleri. Tıpkı anneminkiler gibi.
это - глаза моей девочки которые походят на мою мать
O seni bu insafın bir aracı yaptı tıpkı benim onun gazabının aracı olmam gibi.
Он создал тебя сосудом Его милости, а я сосуд Его гнева.
Bu daha çok bir oyun alanı benim için, tıpkı çocukluğumda da olduğu gibi.
Это игровая площадка для меня, как когда я был ребёнком.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]