Çıldıracağım Çeviri Rusça
131 parallel translation
Cidden çıldıracağım.
Сумасшедший дом!
Söylemezseniz çıldıracağım!
Почему вы молчите?
Çıldıracağım, çok mutsuzum, çaresizim.
Я схожу с ума. Я такая несчастная.
Gidiyorum yoksa çıldıracağım.
Да, уезжаю. Пока не сошла с ума.
Ben... eğer ben evden çıkmazsam, çıldıracağım!
Если я не выберусь из дому, я сойду с ума!
Delireceğim çıldıracağım!
Я схожу с ума, я схожу с ума! Мама, что за шум?
Çıldıracağım.
С ума сойти... Конечно!
Çıldıracağım.
Я схожу с ума.
Çıldıracağım.
Я сейчас сойду с ума.
# Çabuk dön lütfen. Sensizlikten çıldıracağım.
Пожалуйста, возвращайся скорее, я без тебя сойду с ума.
Gerçekten çıldıracağım!
С ума сойти...
Eğer şimdi durursan, çıldıracağım!
Если ты сейчас остановишься, я рехнусь!
Çıldıracağımı düşünüyorum!
Мне кажется, что я схожу с ума!
Eğer hemen gazlamazsan asıl ben çıldıracağım.
Если ты не заведёшь мотоцикл, рассержусь я.
Çıldıracağım!
Я сойду с ума!
Jerry, bu şeyleri giyerken çıldıracağım.
Джерри, я с ума схожу от всего этого.
- Bir şeyler yapmalıyım, yoksa çıldıracağım.
- Что угодно, иначе сойду с ума.
Gölde çıldıracağım " dedi.
Я, говорит, уже с ума схожу там у озера.
Ve o da, "Ama ben gölde çıldıracağım" dedi. Ben de evet, ama burası o tip bir yer değil dedim.
Он грит "Я с ума схожу на озере", а я ему "ты забегаловкой ошибся".
Evet. "O adam öldü ve yaşlı olduğu için değil" dedi, ve sonra "Tanrım, o gölde çıldıracağım" diye ekledi.
- Ха, точно подметили! - Говорит, "мужик умер, и не от старости" А потом опять грит "Боже, я с ума схожу на том озере"
Bir şeyler yapmak zorundayım yoksa çıldıracağım.
Ну, должен же я делать хоть что-то, чтобы не свихнуться.
Hayır, dostum.Burda çıldıracağım, adamım Ne kadardır buradayım?
Нет, чувак. Я просто спятил. Сколько я здесь?
Ne biliyor, ne bilmiyor diye düşünmekten çıldıracağım.
- У меня уже крыша едет - знает он или не знает.
Şayet gitmezsem, çıldıracağım. - Bu birleşimi bırakamazsınız.
Если я нe выйду на улицу, я сойду с ума.
Şimdi çıldıracağım.
Меня сейчас вырвет.
Çıldıracağım.
Меня это с ума сводит.
Eğer konuşmazsan, çıldıracağım.
Если ты не заговоришь, я сойду с ума.
Burnum için bir şeyler lazım, yoksa çıldıracağım.
Хоть чуточку, Торкильд! Надо занюхнуть, иначе башню сорвет.
Bu yataktan çıkmam gerek. Burada çıldıracağım!
Мне нужно выбираться отсюда.
Çıldıracağım!
Я здесь просто с ума схожу.
Bazen cinsel hayal kırıklığından çıldıracağımı düşünüyorum.
Иногда я думаю, что схожу с ума... от сексуального разочарования.
Beni hala rahatsız ediyor, yakında çıldıracağım!
Если будет меня доставать, я его прибью.
Çıldıracağım.
Я сама еле хожу.
Çıldıracağım şimdi.
Типа, сильно бесило.
Çıldıracağım burada.
Я тут с ума сойду.
Çıldıracağım ya da çocukların ırzına geçeceğim.
Я схожу с ума или изнасилую детей.
Ben çıldıracağım.
Я буду выходить из себя.
- Çıldıracağım!
- Что? Что?
Tamam, tamam, şimdi çıldıracağım.
Так, так, я сейчас с ума сойду.
iyi, ama Kanada'ya hiç gitmezsek çıldıracağım!
Ладно, но если мы попадем в Канаду, то я оторвусь!
Çıldıracağım.
Меня это бесит.
Çıldıracağım şimdi.
Атмосфера накаляется...
Sürekli sinirli olmamla birlikte sürekli evhamlı hissetmeye başladım. Bu, bir çeşit paranoya gibiydi çünkü bir gün çıldıracağımı herkes biliyordu.
... Я все время переживал стал едва ли не невротиком в каком-то смысле параноиком все понимали, что я все время на грани.
Yakında çıldıracağım.
С ума сойти!
Peki, bunun için sonra çıldıracağım.
Ладно, по этому поводу попозже психану.
Çıldıracağım.
Я сойду с ума.
Çıldıracağım.
- Я сойду с ума.
Sonra çıldıracağım.
Я спячу потом.
Çıldıracağım, tamam mı?
Я с ума схожу.
Annemin öfkeden çıldıracağını sandım.
- Ты видел лицо моей мамы? Я думал, её голова взорвётся.
- Annenlerin çıldıracağını mı düşünüyorsun?
- Думаешь, твои предки офигеют?