Üç Çeviri Rusça
31,320 parallel translation
Bu ordu üç gün daha burada olmamalıydı.
Армия должна была подойти сюда только через три дня.
Miami'deki galeride üç.
Трое в галерее в Майами.
Kuzey Sudan'daki bir terörist kampına üç yıldan fazla bir süre sızdım.
Более трёх лет была в лагере террористов в Северном Судане.
Bir... iki... üç!
Раз... два... три!
Yalnızca üç sikke mi aldın?
Всего три монеты?
Bu üç, dört ve beş.
Это пункты три, четыре и пять.
İki ay bir hafta üç gün önce bıraktım.
Бросил. Два месяца, неделю и три дня назад.
Saldırılar üç ana temele dayanır.
Всего ты должен нанести три удара.
Ben parayı üç eşit paya bölmüştüm zaten.
Я уже разделил их на три равные доли.
Bir, iki, üç.
Раз, два, три.
Yavaşça, üç deyince.
Очень аккуратно.
Bir, iki, üç.
На счёт 3. 1, 2, 3.
- Genevieve üç saate anca gelir.
Женевьевы не будет еще три час.
Figgis'i üç hafta önce içeri tıktık.
Мы посадили Фиггиса три недели назад.
Bir, iki, üç.
3.
Ekip üç?
Третий?
Ekip üç, yanıt ver.
Третий, повтори.
İhtiyacımız olan üç gündü.
А нам было нужно три.
Ve şimdi üç aile sevdiklerini gömmek zorunda kalacak.
И теперь трём семьям придётся хоронить близких.
Tamam, bölgede üç hafta önce yapılan uydu haritalarında... bir ayrım noktası ya da hangar görünmüyor.
Так, на спутниковой карте трехнедельной давности нет никакого ангара или ответвления.
- Bir,'ki, üç!
- Гип-гип, ура!
- Bir,'ki, üç!
- ура! - Ура.
Elimizde üç tane Neimoidian sınıfı mekik var fakat silahları yok.
У нас есть 3 челнока класса Шетипид, но у них нет орудий.
Kendisinden üç yaş büyük bir ağabeyi vardı.
Брат старше его на три года.
Darius, Oakland Polisi tarafından tutuklanıp üç ay boyunca kalacağı Napa'daki akıl hastanesine transfer oldu.
Дариуса арестовала полиция Окленда, а позже он был переведен в психиатрическую клинику в Напе, где провел 3 месяца. "
Bir, iki, üç...
три.
Daha dün tıraş oldun, üç ay rahatsın.
Ты только вчера побрился. Три месяца протянешь.
Beş'e üç.
5 : 3!
- Yani etin üç farklı tarafından alıyorum ve sonra onları bu şekilde ezip tek hale getiriyorum ve öyle koyuyorum.
я делаю так : беру мясо и затем их как бы разминаю который сам по себе.
- Ben çok yoruldum. Aman Tanrım, galiba çektiğimiz bu çile üç günün üç ay gibi olmadığını açıkça gösteriyor.
Я так устала. почему три месяца - это не три дня.
Kemik kadar güçlü değil. Kemik çelikten üç kat daha güçlüdür.
Но не крепче костей, которые втрое крепче стали.
Sanırım üç tona indim.
Около трёх тонн.
Müze parçaları üç yerel yobb tarafından tahrik edildi.
За рулем музейных экспонатов тройка местных фермеров.
Bizimle üç - iyi, iki - Iyi ilerleme kaydetmek,
Мы втроём... вдвоём...
Aslında şu an elimde otelin broşürü var..... ve biliyor musun, üç tane restorantı bir spası, bir spor salonu, bir toplantı odası var.
У меня тут брошюра отеля, и, знаете ли, тут есть три ресторана, спа, тренажёрка, бизнес-центр, теннисный корт.
Ben bir kez vurabildim, o ise üç kez.
У меня одно попадание, а у него три.
Ama sonra oyun, James'in üç el üst üste ıskalamasından sonra el değiştirmeye başladı.
Но затем ход игры был переломлен, как только Джеймс три раза подряд промахнулся.
Kayıtlar geçsin, iki inek iki ineğin arka ayağı bir deve ve üç keçi.
Она весит две коровы, две коровьих ноги, в скобках напиши "задние". Один верблюд и три козла.
üç, iki, bir.. başla.
раз, два, три, го!
Sabaha üç saattir.
Сейчас три часа утра.
Kalktı, soğutucu borusuna kaynatıldı, Ve üç galon su patladı, Motora girmek dışında her yere gidiyor.
Он отскочил, пробил патрубок охлаждения, и три галлона воды просто разлились повсюду, включая двигатель.
Radyatör patladığından, Bu yüzden sadece üç galona ihtiyacım var.
Радиатор взорвался, так что мне нужно только три галона.
İçinde üç, iki, bir, git!
Вот как. На три, два, один. Вперед!
Angola sınırına üç sahil arabası sürüyor. - Evet.
Всю нашу поездку мы просто катим на трех багги к границе Анголы.
Şimdi gitmek için sadece üç kilometre var.
Осталось проехать всего три километра.
Çünkü her zaman Rocky II'yi oynatıyorlar. Ben de bu yüzden Rocky II'yi favori barmenim olan yaşlı Benny ile birlikte üç beş burbon içerken, izliyor olacağım.
Потому что там всегда его показывают, и я буду смотреть второго Рокки со своим любимым престарелым барменом, Бенни, с желанием выпить от трех до пяти бурбонов.
Son üç gündür söylememek için kendimi zor tutuyorum.
Но последние три дня скрываю чудовищную ложь.
Hatta üç farklı pasta yapardı.
Она даже готовила три вида пирога.
Onu üç kez AVM'de bıraktım tek başına, en sonuncusunda bir otoyolda arabadan inmesini istedim.
Я пойму, если вы захотите выдвинуть обвинения в халатном отношении к ребёнку. Боже, даже не волнуйтесь об этом.
Sana üç resim gönderdim.
Я отправил вам три фото.
Bir,'ki, üç!
Гип-гип,
üç gün sonra 30
ücretsiz 39
üçte 35
uçakla 22
uçuyorum 78
uçuyoruz 25
üç ay sonra 19
üçüncü gün 23
uçmak 22
üçüncüsü 82
ücretsiz 39
üçte 35
uçakla 22
uçuyorum 78
uçuyoruz 25
üç ay sonra 19
üçüncü gün 23
uçmak 22
üçüncüsü 82
uçuyor 28
uçaklar 26
uçakta 18
üçüncü katta 16
üçüncü olarak 17
üçüncü bölüm 16
uçuyorsun 16
ucuz kurtulduk 16
ucubeler 16
üçüncü kat 58
uçaklar 26
uçakta 18
üçüncü katta 16
üçüncü olarak 17
üçüncü bölüm 16
uçuyorsun 16
ucuz kurtulduk 16
ucubeler 16
üçüncü kat 58