English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ A ] / A family member

A family member translate Turkish

1,078 parallel translation
A family member dies and you insult me!
Ailemizin bir ferdi ölüyor ve siz bana hakaret ediyorsunuz.
But I ask if you'd take it as incontrovertible that it cannot be a family member, or one of the crew. Yes.
Ama sorarım size, bunun bir aile üyesi, ya da mürettebattan biri olmadığı kesin mi?
Earn a double bonus for reporting a family member.
Bir aile üyenizi ihbar ederek iki katı ikramiye kazanın.
Should be somebody close to you, maybe a family member, someone you can trust.
Sana yakın biri olmalı, belki aileden, güvenebileceğin biri.
You'll see what it's like to watch a family member risk his life for no good reason!
Böylece bir aile üyesinin hayatını sebepsiz yere riske atarken onu izlemenin nasıl bir şey olduğunu anlayacaksın.
We never had a family member we can give away.
Şimdi atabileceğimiz bir aile üyemiz var.
I haven't seen a family member in years.
Yıllardır bir aile ferdiyle görüşmedim.
According to tradition, that honour falls to a family member, preferably the oldest son.
Geleneklere göre, bu onur bir aile ferdine, tercihen de en büyük erkek evlada düşermiş.
I perceive that you, yourself, are not a member of the family?
Anladığım kadarıyla, siz aile üyesi değilsiniz?
He's not gonna pat down a member of the family.
Aileden birinin üstünü aramaya kalkışmaz.
If you're not a member of the family,... you can't step inside. Get out.
Aileden olmayanlar... içeri adam atamazlar.
From a member of your family.
Ailenizden biri.
If a Lao family member even jaywalks, I wanna know about it.
Eğer Lao ailesinden biri, kırmızıda karşıdan karşıya bile geçse, bilmek istiyorum.
A member of the family's lost and he comes up with two digits.
Ailenin bir üyesi kayboluyor ve o iki haneli bir sayıyla geliyor.
- Are you a member of the family?
- Ailesinin bir ferdi misiniz?
Everyone who goes to Germany must have a toothbrush, toothpaste, shoe-polish, soap, a towel for every member of a family.
Almanya'ya gidince herbirinizin diş fırçası diş macunu, ayakkabı boyası, sabun ve her aile ferdinin kendine ait bir havlusu olacak.
OOH. I AM SO PROUD TO BE A MEMBER OF YOUR FAMILY.
Aa, ailenizin bir üyesi olmaktan büyük gurur duyuyorum.
We got a complaint from a member of the family, Mrs. Brown's brother.
Aileden birinden bir şikayet aldık bayan Brown'ın erkek kardeşinden.
You just have to understand that, uh, when a member of the family makes a complaint, well, we just have to go through certain formalities, ask questions, and, uh, make out a report...
Sadece anlamanız gerekiyor ki, aileden biri şikayette bulunduğunda bazı formaliteleri yerine getirmek, sorular sormak ve rapor hazırlamak zorundayız.
Is herring also a member of the nightshade family?
Ringa da mı itüzümü ailesinden?
But darling, never mind that I'm a member of the family, before you sign, there's one thing you haven't considered.
Fakat sevgilim, asla aklından çıkarma ben bu ailenin bir üyesiyim, imzalamadan önce, hesaba katmadığın birşey var.
i'm a member of this family, too, you know.
Ben de bu ailenin bir üyesiyim, biliyorsunuzki.
here's a petition, signed by every member of this family.
Burada rica ediyorum, Ailenin her üyesi tarafından imzalandı.
No, no, like a member of the family.
- Yo, yo, Aileden biri gibi.
My life's beginning to run to a timetable... that no member of the royal family would tolerate.
Hayatım hiçbir kraliyet ailesinin anlayış göstermeyeceği bir... zaman çizelgesine oturmaya başladı.
I know he looks like an alien to you, But he--He's a member of our family.
Biliyorum senin için bir uzaylı fakat fakat o bizim ailemizin bir parçası.
I saw no evidence on these garments to suggest a member of the canine family was involved.
Bu kıyafetlerde köpek familyasının bir üyesinin bunu yaptığını gösteren bir delil göremedim.
In your opinion, is there any evidence suggesting the child was not killed by a member of the canine family?
Sizin fikrinize göre, çocuğun köpek familyasının bir üyesi tarafından öldürülmediğine dair bir delil var mı?
Ah, it belongs to a member of your family?
Ailenizden birine mi ait?
A close family member?
Yakın bir akraba mı?
It's right to have a member of the family looking after you.
Mezarla aileden birinin ilgilenmesi gerek.
Jerry... how would you like to become a member of the Sun family?
Jerry... Sun ailesinin bir üyesi olmaya ne dersin?
A member of the botanical family Solanaceae, the tomato has been cultivated for its nutritional properties since the year 1800.
Solanaceae bitki familyasının bir üyesi olan domates besleyici özelliklerinden dolayı 1800 yılından beri yetiştirilmektedir.
Allison Hawkins was a member of the Hawkins family.
Allison Hawkins, Hawkins ailesinin bir ferdiydi.
Your dad doesn't want me as a member of your family.
Baban beni ailenizin bir parçası olarak istemiyor.
the turtle is a member of the reptile family and it's got this hard, protective shell...
Kaplumbağalar sürüngendir ve ve güçlü, koruyucu kabukları vardır...
THIS MAN IS A MEMBER OF AN ORGANIZED CRIME FAMILY.
Bu adam organize suç ailesinin bir üyesi.
A member of our family!
Benim ailemden biri!
Has the child been involved in violence with a drunk family member?
Çocuk, sarhoş bir aile ferdinin şiddetine mi maruz kaldı?
For information on becoming a member of the WNYL family, why not give me a call? 555-1111.
WNYL ailesine katıImakla ilgili bilgi almak için beni arasanıza. 555-1111.
My uncle, the great explorer, Colonel Franklin Van Pelt is about to bequeath the famous diamond known as the Pharaoh's Eye to a member of my family.
Amcam, büyük kaşif Colonel Franklin Van Pelt Firavun'un gözü olarak bilinen ünlü elması ailemden birine miras bırakacak.
Now, son, remember, you must not utter a word to any member of the family.
Sakın unutma Bud ; aile üyelerine tek kelime bile etmemelisin.
Did you know it's estimated by the year 2000... one out of every three people will be a member of my family?
Biliyor muydunuz, tahmini olarak, 2000'li yıllarda... her üç kişiden biri benim ailemden olacak?
He's a member of our family, and we love him very much.
Ailemizin bir üyesi ve onu çok seviyoruz.
Kirby. - He's like a family member, you know?
- Aileden biri gibidir.
Of course, if I was to, uh, get my fair share of Vera's estate, I might be more inclined to protect a member of the family.
Eğer benim hakkım olan birşeyleri bana verirsen ailemin bir bireyini korumak konusunda daha duyarlı olabilirim.
It's only fair if a member of the family is wronged...
Ailenizin bir ferdine yanlis yapilirsa tepki göstermek normaldir...
A member of the family of Pterodidae. Or Ptero-didn't-ae!
Toliday ailesinin bir üyesiyim, yoksa Todilay mı?
They treat me like a member of the family.
Beni aileden biri gibi sayıyorlar.
Why not simply draw up a contract which clearly defines the duties of each family member?
Niçin ailenin her üyesinin görevlerini açıkça belirten bir sözleşme yazmıyorsunuz?
- Mr. Worf, you are not the first officer on this ship to have a new family member.
- Bay Worf. Bu gemiye yeni bir aile ferdi katılan ilk subay siz değilsiniz.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]