English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ A ] / Admit what you did

Admit what you did translate Turkish

100 parallel translation
Don't you think it's time for you to admit what you did wrong?
Neyi yanlış yaptığını itiraf etme zamanın gelmedi mi sence?
Admit what you did.
Yaptığını kabul et.
Admit what you did and tell the name of any male who helped you.
Sadece ne yaptığını itiraf edip sana yardım eden erkeğin adını FCA'ya söyle.
So admit what you did.
O yüzden itiraf et yaptığını.
So why don't you own up and admit what you did?
O yüzden şimdi kıza ne yaptığını anlat.
- Admit what you did to Amy.
- Amy'ye yaptıklarını kabul et.
Admit what you did to me so I know I wasn't crazy.
Bana yaptığın şeyi kabul et. Deli olmadığımı bilmem için.
Admit what you did.
Ne yaptığını itiraf et.
You admit what you did, Dave, and I'm gonna let you live.
Yaptığını itiraf et ve yaşamana izin vereyim.
Admit what you did, and I will give you your life.
Yaptığın şeyi itiraf et, sana hayatını vereyim.
Admit what you did, Dave.
İtiraf et.
Admit what you did.
İtiraf et.
Admit what you did. Admit what you did.
İtiraf et.
Admit what you did, Dave and I'll let you live.
Yaptığın şeyi itiraf edersen yaşamana izin veririm.
You'll go to prison but I'll give you your life. Admit it, Dave. Admit what you did.
Hapse gidersin ama hayatını bağışlarım.
- Admit what you did.
- Yaptıklarını itiraf et.
- Admit what you did!
- Yaptıklarını itiraf et!
You can admit what you did to my mom.
Anneme ne yaptığını itiraf edebilirsin.
Stan, it's over. You have to admit what you did so your parents can help us.
Stan, buraya kadar, itiraf edersen ailelerimiz bize yardım edebilir.
A lot of really strange things are happening to you, but trust me- - They won't end until you admit what you did.
Çok fazla garip şey başına geliyor ama inan bana yaptığını itiraf edene kadar durmayacak.
No one's pulling the plug on the stones, so... Why don't you just admit what you did, and we can move on?
Kimse taşların bağlantısını kesmiyor, o yüzden yaptığın şeyi kabul etsen de herkes işinin başına dönse?
So why don't you just admit what you did,
Neden yaptığınızı kabul etmiyorsunuz?
Admit what you did, I will stand by you. I'll get you help.
Yaptığını kabul et ben de arkanda durayım.
Because you're not man enough to admit what you did.
Çünkü dürüst davranacak kadar delikanlı değilsin.
Why don't you just admit what you did?
Neden ne yaptığını itiraf etmiyorsun?
Admit what you did.
Yaptığını itiraf et!
But you'll admit you did oblige me by what you did.
Ama beni, buna mecbur bıraktığını kabul etmelisin.
Admit that what you did to me was much worse than anything I did to you or shut up!
Senin yaptığın şey, benim sana yaptıklarımdan çok daha kötüydü! Ya bunu kabul et... ya da sus!
You know what? You gotta admit that did look money.
Kabul etmelisin ki bu paraya bakardı.
What you did in there, it was very nice, I admit.
İçeride yaptığın şeyin çok güzel olduğunu itiraf ediyorum.
- I admit what I did was wrong, but Joey you lied to me.
- Kabul ediyorum yaptığım yanlıştı, ama Joey bana yalan söyledin.
Things I was afraid to admit even to myself. And what did you do?
Kendime bile itiraf etmeye korktuğum şeyler.
Admit what you did.
Yaptığın şeyi itiraf et.
You're going to admit to Ms. Claridge what you did!
Bayan Claridge'e yaptığınızı itiraf edeceksiniz!
I'll admit it when you tell me what you did with my clothes.
Elbiselerime ne olduğunu söylersen kabul ederim. - Gittiler.
Or did he just see what is obvious that you and I can't admit?
Yoksa senin ve benim açıkça itiraf edemeyeceğimiz şeyi mi gördü?
I mean, much as I keenly disapprove of what you did, I have to admit that your film did have a certain...
Aslında, yaptıklarını kesinlikle onaylamamama rağmen, itiraf etmeliyim ki, filmin belirli bir şeye sahipti...
I want you to admit to what you did.
Yaptığını itiraf etmeni istiyorum.
If the Pteranodon didn't kill the golfist, then, what did? You have to admit it.
Kabul et.
Nobody's leaving this room until you admit to us what you did.
Yaptığını kabul edene kadar kimse bu odadan çıkmayacak.
I know we don't approve of what they did, But you--you gotta admit.
Yaptıkları şeyi onaylamadığımızı biliyorum, ama şunu itiraf et.
You're not even trying to admit to what you did.
Sen yaptıklarını kendine bile itiraf edemiyorsun.
You admit that you and your conspirator friends work for this... what did you call it, slow fermentation?
Sen ve komplocu arkadaşlarının bu "yavaş gelişen" dediğin şey için çalıştığınızı kabul ediyor musun?
Come on, admit it, what did you two do?
Hadi, kabul et, ikiniz ne yaptınız?
It's hard for me to admit, but, uh... I never forgave myself for what I did to you.
Benim için kabul etmek çok zor ama sana yaptıklarım için kendimi hiç affetmedim.
That took courage..... to admit... what you did to everyone.
Benim için..... yaptıklarını... herkez takdir etti.
Just admit you did the wrong thing, or maybe you don't even know what that is anymore.
Sadece yanlış şeyler yaptığını kabul et, Belki artık sen bile bunun ne olduğunu bilmiyorsundur.
Right. But what you're asking is that he plead guilty and admit that he did something wrong, when he didn't.
Tamam, ama sizin istediğiniz suçlu olduğunu kabul etmesi... ve yanlış bir şey yaptığını itiraf etmesi ama yapmadı.
You know, Barry, if you were smart... which I know you're not... you'd admit to what you did... because I'm gonna tell you now, you'll be a lot safer in here than out there.
Eğer akıllı olsaydın Barry ki değilsin biliyorum yaptıklarını itiraf ederdin. Çünkü inan bana burada, dışarıda olduğundan daha güvendesin.
I admit Dr. Lightman may be a little unusual, but this is- - what did you give him?
Dr. Lightman'ın sıradışı olduğunu kabul etmeliyim ama bu kadarı... Ona ne verdiniz?
Only reason I'm in here and you're out there is'cause I had the balls to admit what I did.
Benim burada olmamın, seninse dışarıda olmanın tek sebebi benim yaptıklarımı itiraf edecek cesaretimin olması.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]