English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ A ] / Alarms

Alarms translate Turkish

1,068 parallel translation
He told us you worked on the alarms.
Alarmlar üzerinde çalıştığını söyledi bize.
What are these alarms?
Bu alarmlar niye?
They're just false alarms.
Yanlış alarmlar.
Well, what about alarms?
Peki ya alarmlar?
In, uh, Central Control, but any intruder will break the beams and set off the alarms.
- Merkez kontrol odasında. Ama izinsiz içeri girenler kişiler lazer ışınlarına değerek alarm çalıştırır.
You know a lot about alarms?
Alarmları iyi biliyorsun yani?
- State-of-the-art alarms everywhere.
- Her yerde teknoloji harika alarm sistemleri var.
These cars have terrific alarms!
Bu arabaların korkunç bir alarmı var.
Besides, we wanna take out their alarms, don't we?
Bu hatlar alarmı devre dışı bırakıyor.
No one knows how many trip alarms they have in there.
Kimse içeride ne kadar tuzak olduğunu bilmiyor.
They remind me of the war, alarms, bombings, curfews. Running to the shelter when I heard them.
sokağa çıkma yasakları siren çalınca sığınağa koşmalar.
It's the other condition that alarms me.
- Asıl önemli olan diğer durum.
My implant will set off alarms.
Benim içimdeki manyetik verici alarmlarını aktive edecektir.
If it wasn't for my implant setting off the alarms, I could guide you.
Eğer içimdeki verici alarmı aktive etmeseydi ben sana ve senin arkadaşlarına kılavuzluk yapabilirdim.
We got car phones, we got car stereos, we got car alarms.
Araç telefonumuz, araba teybimiz ve araba alarmımız var.
But there's so many alarms.
Ama bir sürü alarm var.
You don't have to worry about any alarms, Uncle Scrooge.
Alarmları merak etmene gerek kalmadı, Varyemez Amca.
Don't worry about the alarms.
Alarmları kafanıza takmayın.
Johnny Roastbeef had to keep them all tied up and away from the alarms.
Johnny Roastbeef onları bağlayacak ve alarmdan uzak tutacaktı.
Radiation alarms activating in all compartments. Engineering heavily contaminated, radiation moving forward.
Tüm birimlerden radyasyon alarmı alıyoruz.
There's alarms going off on three different floors.
Üç farklı katta alarm çalıyor.
Central control has been disrupted. All the alarms are out.
Ana kontrol işgal edilmiş, tüm alarmlar devre dışı.
At 3 : 15, Nordberg will cut the power lines, knocking out the alarms.
3 : 15'de Nordberg elektriği kesip, alarmları susturacak.
It seems the way they design the car alarms is so that the car will behave as if it was a nervous, hysterical person.
Araba alarmlarını tasarlarken sanki arabanın sinirli, histerik bir insanmış gibi davranması istenmiş.
You bought those smoke alarms, and we haven't had a single fire.
Sen gittin duman alarmı aldın, fakat evde küçücük bir yangın bile çıkmadı.
No bars, no burglar alarms.
- Pencerede demir yok, alarm yok..
No bars, no burglar alarms. They should be prosecuted for incitement.
- Pencerede demir yok, hırsız alarmı yok, teşvik ediyor bunlar..
I don't like alarms, Mr. White.
Alarmları sevmem, Mr. White.
Since no display cases are being fucked with, no alarms should go off.
Vitrinleri kırıp içindekileri almayacağımız için alarm da çalmayacaktır.
Just trying to get out before they set the night alarms.
Gece alarmları kurulmadan çıkmaya çalışıyordum.
If it alarms you, I can ask them to leave.
Seni telaşlandırıyorlarsa, onlardan gitmelerini isteyebilirim.
I'll say, maybe, that one of your alarms went off and you had to go, okay?
Alarmlardan birinin bozulduğunu, gitmek zorunda kaldığınızı söylerim.
There's alarms all over the building.
Binanın her yerinde alarmlar var.
It's time to sound the alarms!
Alarmları çalmalıyız artık!
That'85 job you did, that First National... - where you filled all them alarms with foam?
85'te First National bankasında yaptığın işte tüm alarmları köpükle mi doldurdun?
The instant we trip the alarms... Southtec Security dispatches four cars.
Alarmları çaldırdığımız anda Southtec Güvenlik dört araba gönderir.
Two alarms have to go off first.
İlk olarak iki alarm çalmalı.
Cops just can't stand false alarms.
Polisler yanlış alarma tahammül edemez.
Four false alarms in one night.
Bir gecede dört yanlış alarm.
And what alarms me about the book... not the book so much as the aura about it is this :
Beni kitaba çeken şey, albenisi dışında, bu.
Blond thief runs out, the alarms go off.
Sarışın hırsız kaçtı, alarmlar coştu.
When they go away for the weekend... they set tons of alarms.
Hafta sonu için uzağa gittiklerinde... bir sürü aIarm ayarlıyorlar.
Car alarms.
Araba alarmları.
They always bypassed the alarms, or else, if not... they'd drill enough holes to knock through the walls with a sledgehammer.
Alarmları atlatıyorlardı, bu mümkün değilse... matkapla delik açıp çekiçlerle duvarı yıkıyorlardı.
It's played hell with our alarms.
Burası cehenneme döndü, alarmlar susmuyor.
Our alarms are sonic and seismic, two things which, I'm afraid, do not react well to explosions.
Alarmlarımız sese ve titreşime duyarlıdır. Bu patlamadan sonra iyi bir tepki göstermediler.
Are you sure? We have a lot of false alarms in our family.
Ailemizde bol miktarda yanlış alarm vardır.
They hit the hold-up alarms, I gotta get out before the cops show.
Alarmı çalıştırırlar. Polisler gelmeden dışarı çıkmam gerek.
Alarms on the windows?
Pencerelerinde alarm var mı?
- Any alarms?
- Alarm falan?
No bars, no burglar alarms.
- Pencerede demir yok, hırsız alarmı yok..

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]