English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ A ] / American dad

American dad translate Turkish

71 parallel translation
I've simply acted... Like any normal, red-blooded American dad.
Her saf kan Amerikalı babanın yaptığı gibi normal davranıyorum.
[Chorus] # Goodmorning, U.S.A. # #
American Dad 1x09 "Eldeki Smith" TV-Rip : buraksahin - Altyazı : wrigoo
[Chorus] # Goodmorning, U.S.A. # #
American Dad 1x10 "Steve Hakkında Her şey" TV-Rip : buraksahin - Altyazı : wrigoo
[Chorus] # Goodmorning, U.S.A. # #
American Dad 1x11 "Con Heir" TV-Rip : buraksahin - Altyazı : wrigoo
[Roger] Previously on American Dad.
American Dad'de daha önce...
American Dad!
American Dad!
Have you ever heard of a show called American Dad?
Hiç American Dad diye biri dizi duydun mu?
I know we're in themiddle of a show, but that was American Dad's 1,000th vagina joke!
Seninle artık oyun oynamadığına şaşırmıyorum doğrusu. Çok şişko ve çirkinsin. Sen... sen bir şişman kadar... osuruk gibisin!
- Check. - What you do to yourself before you wreck yourself.
American Dad'de daha önce...
- Maybe Quincy. - Maybe Quincy.
American Dad'de gelecek bölüm...
Previously on American Dad :
American Dad'de daha önce...
Classic American Dad.
Klasik American Dad.
I'm here with your dad, Charlie... and the American consul.
Baban ve Amerikalı konsolosla birlikte buradayım.
Dad, I was wondering what inspired you to choose that uniquely American man-made wonder, Mount Rushmore?
Baba, merak ediyorum da neden Amerika'ya has el yapımı bir şaheser olan Rushmore Dağı'nı seçtin?
I hope I never see the day when I am so frightfully pretentious that a good-old cup of American coffee isn't good enough for me. So, how'd your visit with Dad go?
- Babamı ziyaretin nasıl geçti?
You're American-uncle, Dad's friend.
Siz Amerikalı amcasınız. Babamın arkadaşı.25 yıl önce... hayır!
Anthony, my dear Tonuzzo, you're so handsome and strong, and you look so American, but I still remember when, as a kid, you'd bring water to me and your dad, over there, in the vineyard, peasants sweating for their masters.
Anthony, sevgili Tonuzzo'm, çok yakışıklısın, güçlüsün..... ve bir o kadar da Amerikalısın ama çocukken şurada, köylülerin ağaları için ter döktüğü üzüm bağında, bana ve babana su getirişin hâlâ gözümün önünde.
Well, you know, it was really nice having dinner with you, Dad, but I am going to go have lunch with the man in my life. ( ÁÖ ) tank : for something to fail to lose a game deliberately ( õóîð £ ºNTC's Dictionary of American Slang £ © How can you meet with her?
Evet, bilirsin, seninle yemek yemek gerçekten hoştu, baba, ama ben hayatımdaki erkekle öğle yemeğine çıkacağım.
My dad is Jewish and my mother's family is African-American.
Annemin ailesiyse Afrika kökenli Amerikalı.
Listen, dad, if you are gonna talk about naughty things infront of these American girls. Then at least speak english-english.
Dinle baba, bu Amerikalı kızların önünde yaramaz şeylerden bahsedeceksen o zaman en azından İngiliz ingilizcesi konuş.
My mom's a Sigma Phi Alpha, my dad's the all-American...
Annem bir Sigma Phi Alpha, babam da kolejin en iyi atletiydi...
Okay, so everything we need is right here... and we have a happy, all-american family shotgunned to death in their home. Except the dad and the toddler. Right, but the toddler belonged home.
- Tamam, öyleyse ihtiyacımız olan her şey burada ve evlerinde silahla vurularak öldürülen mutlu bir Amerikalı ailemiz var.
You're supposed to say African-American, Dad.
Afrikan-Amerikan demelisin baba.
To have the American animus as your dad?
Amerikan gayesinin baban olması?
Remember the new American Embassy in Moscow, Dad?
Moskova'daki yeni Amerikan Konsolosluğu'nu hatırladın mı baba?
I don't think Dad is accurately portraying Native American life.
Babamın Kızılderili hayatını doğru yansıttığını sanmıyorum.
- The donor, dad, he's an African-American artist.
Bağışçı, baba, o Afrikalı-Amerikalı bir sanatçı.
Actually, truth be told polling shows a majority of the American people would ultimately empathize with our situation. - What is our situation, Dad?
- Bizim durumumuz nedir, Baba?
Dad, why is the American government the best government?
Baba, Amerikan Hükümeti neden en iyi hükümet?
That's the American woman in our house, Dad.
Evimizdeki Amerikalı kadın bu, Baba.
- I thought your dad was American.
- Babanın Amerikalı olduğunu sanıyorum.
* Oh, boy, it's swell to say *
American Dad!
american idol judges are real, dad.
Baba, American Idol'dekiler de gerçek yargıçlar.
The North American Union is the same concept as the European Union, the African Union and the soon to be Asian union and the same people are behind all of them.
Kuzey Amerika Birliği, Avrupa Birliği, Afrika Birliği ve yakında kurulacak Asya Birliği ile aynı yapıdadır ve hepsinin arkasında aynı kişiler vardır. Kuzey Amerika Birliği, Avrupa Birliği, Afrika Birliği ve Asya Birliği birleşecek ve bu adamların 60 yıldır üzerinde çalıştıkları planın son aşaması gelecektir. Ve zamanı geldiğinde ;
Now, do you think that's because my dad was a Greek soda pop maker or do you think that's because I'm an American spy?
Sence bunun nedeni babamın Yunanlı bir gazoz imalatçısı olması mı yoksa benim bir Amerikan casusu olmam mı?
Dad had been the young genius that NASA enlisted to do crucial designs for the American satellite radar systems that would be our answer to the Russian Sputnik.
"Babam, NASA'nın Amerikan uydu radar sistemlerindeki..." "... can alıcı tasarımları yapması için işe aldığı genç dâhilerden biriydi. " " Rusların Sputnik uydusuna bu şekilde bir karşılık verecektik. "
Dad, you're out of shape even for an American.
Baba, bir Amerikalı için bile formsuzsun.
# I got a feeling that it's gonna be a wonderful day #
American Dad!
Yeah, my dad had the American dream- - you know, marry your high-school sweetheart, buy a house and take your kids to see the Yankees.
Evet, babamın Amerikan rüyası vardı- - bilirsiniz, lise aşkınızla evlenirsiniz, bir ev alırsınız ve çocuklarınızı Yankees maçlarına götürürsünüz.
She was an American working as an au pair in Rio.
Rio'da dadı olarak çalışan bir Amerikalıymış.
Dad has contacts in the American Embassy in Spain.
Babamın İspanya'daki Amerikan Büyükelçiliği'nde tanıdıkları var.
American soldier, they leave his mom, dad, kids, wife coming here to help the Iraqi people.
Amerikan askerleri, annesini eşini karısını bırakıp, Irak halkına yardım ediyor.
Darnell always told us his dad died in the American-Canadian War.
Darnell bize hep babasının Amerika-Kanada savaşında öldüğünü söylerdi.
-... among American teenagers. - ( Both ) Bye, Dad!
- Hoşçakal baba!
Anyway, dad said you'd be under American rule in 20 years.
Babam dedi zaten, yirmi sene sonra Amerikan mandasına girecekmişsiniz.
No, but my dad was a college champion and my brother was an All-American.
Hayır, ama babam okul şampiyonuydu, abim ise Onur Takımındaydı.
say something racist about his dad's African-American opponent. - It wouldn't be us saying it.
Genç Gleen Childs'a babasının Afrika kökenli Amerikalı rakibi hakkında ırkçı bir şey söyletsek.
My dad is coming to watch me play American football.
Babam, beni amerikan fulbolu oynarken izlemeye gelecek.
Li you... Dad's the most popular American in Europe.
Babam Avrupa'daki en popüler Amerikalı.
No offense, but I think it's terrible your dad's closing down all your American operations.
Alınmayın ama babanızın Amerika'daki fabrikalarını kapatıyor olması korkunç bir şey.
American-Mexican. My dad was more Mexican.
Babam daha çok Meksikalıydı.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]