English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ D ] / Daddy frank

Daddy frank translate Turkish

38 parallel translation
All right, fucking Big Daddy Frank.
Pekâlâ Koca Baba Frank.
I was talking to Daddy Frank.
Frank Baba'yla konuşuyordum.
Daddy Frank. What are you doing?
Frank Baba, ne işin var burada?
Daddy Frank, I really, really want you to come to Parents Night tonight.
Frank Baba, bu akşamki veli toplantısına gelmeni çok isterim.
- Daddy Frank?
Frank Baba?
Gig's almost up, daddy Frank.
Gösteri bitmek üzere, Frank babacık.
Ready? And Sarah, give Daddy Frank a kiss.
Sarah, sen de Frank Baba'ya bir öpücük kondur.
And the last pound goes to dear old Daddy Frank.
Ve son uyuşturucu Büyük Baba Frank'e gidiyor.
Give Daddy Frank a hug. Come on.
Frank Babaya sarılın.
- Are you okay, Daddy Frank?
- İyi misin Frank Baba?
Ask... and Daddy Frank will provide.
İstediğinizde... -... Frank Baba size bakacak.
Is this gonna be our new house, Daddy Frank?
Burası yeni evimiz mi olacak, Frank Baba?
Where you going, Daddy Frank?
Nereye gidiyorsun Frank Baba?
Dear God, thank you for Daddy Frank.
Sevgili Tanrım, Frank Baba için şükürler olsun.
Good night, Daddy Frank.
- İyi geceler, Frank Baba.
You want a quick BJ, Daddy Frank?
Hızlı bir muamele ister misin, Frank Baba?
Daddy Frank, someone's hammering signs in our lawn.
Frank Baba, birileri çimlerimize levha çakıyor.
- Yes, Daddy Frank?
- Efendim, Frank Baba?
Daddy Frank, Daddy Frank, Daddy Frank, Daddy Frank, Daddy Frank, Daddy Frank, Daddy Frank.
Frank Baba, Frank Baba Frank Baba, Frank Baba Frank Baba, Frank Baba, Frank Baba.
Oh! Frank hates me, Daddy.
- Frank beni sevmiyor baba.
Your daddy's waitin'for ya, Frank.
Babacığın seni bekliyor Frank.
- Daddy, give Frank a kiss for me, okay?
- Babacığım, Frank'e benim için bir öpücük ver, olur mu?
Nothing says, "Please talk to me, Daddy," like a Fenway frank.
Hiçbirşey, bir Fenway parası gibi "Konuş benimle, Baba" diyemez.
she was, to be frank, somewhat weary of her unbearably overweening daddy who still believed any nagging woman could be pacified with the good old bouquet of carnations
Grace, uzunca bir zamandır, işleri oluruna bırakma yoluna gitmeyi uygun görmüş olsa da, açık söylemek gerekirse, dırdır etmekte olan her kadının güzel bir gül buketiyle kandırılabileceği fikrine hâlâ inanmakta olan küstah babasından usanmıştı artık.
( Frank ) Who's yer daddy?
Kimmiş senin baban?
Ain't you a good daddy, Frank?
Ne iyi bir babasın Frank.
Like I said yesterday, big daddy is a tribute to Johnny Marinzano's old man, Frank.
Dün söylediğim gibi, "Büyük Baba" Johnny Marinzano babası Frank anısına yapıldı.
Frank D'Amico was the baddest guy of them all, and he came up with a plan to get rid of Daddy.
Frank D'Amico en kötüleridir. Babacık'tan kurtulmak için bir plân yapar.
No, my daddy's a jerk, and he hated Frank from day one.
Babam aptalın tekidir. İlk günden beri Frank'ten nefret etti.
Daddy Frank, will you come?
Frank Baba, gelir misin?
Hospital records show that her daddy was called Frank Stephens.
Hastane kayıtlarına göre babasının adı, Frank Stephens'ti.
- Daddy.
- Frank?
I feel horrible about Frank, daddy.
Frank için çok üzgünüm, babacığım.
We gotta save our daddy, Frank Stockburn.
Babamız Frank Çoğalanateş'i kurtarmamız gerekiyor.
[Frank sighs ] [ Susan] Daddy's home!
Babanız geldi!
Daddy Frank?
Frank Baba?
Well, Daddy was a psychopath, Frank.
Babam psikopattı Frank.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]