English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ A ] / An innocent

An innocent translate Turkish

3,046 parallel translation
You're getting at an innocent person again...
Masum bir insana suç atıyorsun yine.
Twenty years ago, a book I wrote about your first husband depicted him as a calculating villain when in fact, he was an innocent man...
20 yıl önce, ilk kocan hakkında yazdığım kitap onu işini bilen bir hain olarak tarif ediyordu gerçekte ise o masum bir adamdı.
I'm almost flattered the police think me capable of such a Byzantine scheme to bring down a government plane, murder my accomplice, then frame an innocent tycoon for the crime.
Neredeyse koltuklarım kabardı, polis benim hükümet uçağını düşürebilecek komployu kurabilecek.. ... suç ortağımı öldürebilecek sonra suçu masum bir iş adamının üstüne atabilecek kapasite olduğumu düşünüyor.
That I'm the devil who mercilessly killed an innocent woman?
Benim, masum bir kadını öldüren cani bir şeytan olduğuma dair?
Kill an innocent child!
Masum bir çocuğu öldürdün.
No matter the personal stakes, they won't let an innocent die.
Menfaatleri ne olursa olsun, masum birinin ölmesine izin vermezler.
As we both well know, I'm an innocent man.
İkimizde biliyoruz ki, ben masumum.
If we put an innocent man in jail, I'm not keeping quiet about it.
Eğer masum bir adamı hapse atarsak, bu konuda sessiz kalmam.
- What about him? I've been helping the prosecution convict an innocent man.
İddia makamına masum bir adamı suçlamalarına yardım ediyorum.
Yes. Against an innocent man.
Masum bir adama karşı.
- So I have to keep my mouth shut, while an innocent man may go to jail.
- O halde çenemi kapalı tutmalıyım,... aksi takdirde masum bir insan hapse girebilir.
Such an innocent face.
Böyle masum yüzlü.
You are going to let an innocent woman go to the chair for something you did?
Masum bir kadının sandalyeye gitmesine falan izin mi vereceksin?
I mean, even if I'm arguing for all that's good and right, an innocent person can still be punished.
İyi ve doğru olan şeyleri savunsam da, masum biri yine de ceza alabilir.
Because, upon further examination of the facts, I now have reason to believe that I was wrong, and that in accusing her, I may have inadvertently positioned the United Stated Immigration and Customs Enforcement Agency to separate an innocent woman from her infant daughter on a very permanent basis.
Çünkü, kanıtlar nihai olarak incelenene kadar hatalı olduğuma ve istemeyerek Göçmen ve Gümrük Bürosunun masum bir anneyi çocuğundan kalıcı olarak ayırmasına neden olduğuma dair nedenlerim var.
Rosalind Stromming was dead from the moment she decided to kill an innocent girl.
Rosalind Stromming masum bir kızı öldürmeye karar verdiği an zaten ölmüştü.
As if making a robber out of an innocent person isn't enough, you send me to the market place again!
Masum birini hırsız yapman yetmemiş gibi beni yine o pazara yolladınız!
How could you move the Governor for your personal reason, and try to sacrifice an innocent person, Lord Choi?
Kişisel meselelerin yüzünden Valiyi nasıl çağırır masum bir insanı öldürmeye yeltenirsin, Lord Choi?
An innocent girl who was just buying a fucking present.
Ve lanet bir hediye almaya çalışan masum kız var.
We know that many of your children have gone missing. But killing an innocent woman will not bring them back.
Çocuklarınızdan çoğunun kaybolduğunu biliyoruz ancak masum bir kadını öldürmek onları geri getirmez.
Lord, we pray this night For the soul of an innocent child, And the banishment of evil from this land.
Rabbimiz, Bu geceki duamız masum bir çocuğun ruhunu kurtarmak için ve bu topraklardan kötülüğü uzaklaştır.
An innocent little voice, "Cute little Mickey Dawson."
O masum incecik sesinle "Küçük şirin Mickey Dawson."
This is an innocent family in the wrong place at the wrong time.
Bu, masum bir aile. Yanlış zamanda, yanlış yerdeler yalnızca.
I'm gonna keep him up there till they all get used to him, after which he will no longer be an oddity but a beloved eccentric, and they'll be telling their grandchildren how they helped to set an innocent man free.
Jüri ona alışana kadar onu dengede tutmaya çalışacağım sonrasında artık tuhaf biri olarak görünmeyecek eksantrik biri olarak görünecek ve jüri de torunlarına bir adamın özgür kalmasına nasıl yardım ettiklerini anlatacaklar.
He made an innocent child his accomplice
Masum bir çocuğu suçuna ortak etti.
But Jasmine is just an innocent, young lass, Mr. Shohaib.
Ama, Jasmine, o sadece masum genç bir kız, Bay Shohaib.
We appreciate that this was just a random mistake and that you are merely an innocent party in this.
Bunun rastgele bir yanlışlık olmasından dolayı memnunuz. Siz burada masum tarafsınız.
Castro murdered an innocent woman.
Castro masum bir kadını öldürdü.
An innocent woman married to an American, a mother.
Bir Amerikalı'yla evlenmiş masum bir kadını, bir anneyi.
But your sacrifice will let an innocent child live a full and happy life.
Senin bu fedakarligin bir masum cocuga mutluluk dolu bir hayat sunacak.
They will be brought about when a demon takes an innocent.
Bunlar yaklaşık getirilecek bir iblis masum bir zaman alır.
It's an innocent animal.
O masum bir hayvan.
This was supposed to be just an innocent prank and Jordan has gone psycho.
Aslında bunun masum bir eşek şakası olması gerekiyordu ama Jordan birden sapıttı.
He's such an innocent.
O öyle saf biri ki.
But to kill an innocent iguana, this beautiful creature of the desert...
Ama çölün bu güzel yaratığı, masum bir iguanayı öldürmek...
And I've got a child, an innocent girl, and one of my agents in there.
İçeride de bir çocuk, masum bir kız ve ajanlarımdan biri var.
Then maybe an innocent girl would not have been murdered.
Böylece belki masum bir kız öldürülmüş olmayabilirdi.
He's an innocent man.
Masum bir adam.
- He's an innocent.
- Çocuk masum.
- ( FEEDBACK ON MIC ) The reckless killing of Kupak Kurr was not the first time he's taken an innocent life.
Kupack Kurr'un acımasızca öldürülüşü aldığı ilk masum can değilmiş.
A lawkeeper whom she never vetted, yet happily gave a gun and badge to. A decision that ended up in the killing of an innocent boy.
Araştırmadığı ama bir silah ve rozet verdiği bir polis ve bu karar da masum bir çocuğun öldürülmesiyle sonuçlanıyor.
You can either give me that gun... or kill an innocent man.
Ya o tabancayı bana verirsiniz ya da masum bir adamı öldürürsünüz.
The sentence was vacated on a technicality, which sure as hell does not make him an innocent man.
Bu cümle teknik bir boşluk üzerine zikredildi ve bu kesinlikle onu masum bir adam yapmaz.
Let's hope that the prosecution and politicians go after the real killers, instead of going after an innocent man a second time.
Hep beraber umalım ki adli takibat ve politikacılar ikinci defa masum bir adamı suçlamak yerine gerçek katillerin izini sürsünler.
And I'll be damned if I'm gonna let him get away with it now, just because we tried to protect an innocent girl's reputation, and so as to spare her mother even more pain.
Ve bu olayın yanına kâr kalmasını sağlarsam da adam değilim. Bunu o masum kızın haysiyetini korumak ve annesine daha fazla acı çektirmemek için yapacağım.
Either I went after an innocent man, or you don't have the ovaries to go after a guilty one.
Ya ben suçsuz bir adamı yok yere suçlu konuma soktum ya da sizin suçlu bir adamı yargılayacak cesaretiniz yok.
What matters to me would be to see an innocent man sent to prison.
Benim için mühim olan, masum birinin cezaevine atılmasını görmek olurdu.
I mean, as an American, I know you're just doin'your job, and sometimes innocent folks like me get caught up in the system.
Bir Amerikalı olarak işinizi yapıyorsunuz ama bazen benim gibiler de sisteme yakalanır.
An innocent...
Merhaba!
Video of that unfortunate occurrence where innocent people were killed, helps us understand that this is an inevitable consequence of war.
Masum insanların öldürüldüğü o talihsiz olayın videosu bunun savaşın kaçınılmaz bir sonucu olduğunu anlamamızı sağlıyor.
G.I. Zapp is the code name for an elite group of heavily armed mercenaries, eager to murder the enemy, regardless of the cost in innocent lives.
G.I. Zapp, ağır silahlarla kuşanmış masum canların hayatlarını hiçe sayarak düşmanı öldürmek için can atan elit bir grubun kod adıdır.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]