English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ A ] / Ana

Ana translate Turkish

30,875 parallel translation
The director's had teams working on core elements for months.
Yönetici'nin aylardır ana element üzerinde çalışan bir ekibi vardı.
Looks like all the grand plan has done so far is screw things up worse than before.
Görünen o ki, büyük planın şu ana kadar yaptığı tek şey her şeyi öncesinden de beter bir hale getirmek oldu.
I must've been riding on adrenaline till then,'cause the second my head hit the pillow,
Bu ana kadar adrenalinin doruklarını yaşamıştım galiba,'çünkü kafamı yastığa koyduğum an,
Father Sky, Mother Earth, hear our call.
Gök baba, Toprak ana, Çağrımıza kulak ver.
I certainly have no memory of what Shelby says she saw when she found me.
Gerçekten hiçbirşey hatırlamıyorum Shelby'nin beni bulduğu ana dair.
So guess what, you cold, heartless, liquor-filled excuse for a mother? You don't get to have this family.
Ama beni iyi dinle seni soğuk, kalpsiz, her tarafı içkili ana müsveddesi bu aileyi sahiplenemezsin.
Tetracycline, only thing that works so far.
Tetrasiklin, şu ana kadar bir tek bu işe yaradı.
Hey, stay on the main road. There's some unbelievable shit out there.
Ana yoldan ayrılmayın, etrafta çok acayip şeyler var.
I'm smart to the point where it's stupid and most guys don't like it, so I say something like that right off the bat, and if they take off, I'm just not invested yet.
Aptalca şeyler konusunda zekiyim ve çoğu erkek bundan hoşlanmıyor. Az önceki gibi şeyler söyleyip duruyorum ve şu ana kadar kimse benimle ilgilenmedi.
But for now, this orchestra, the main orchestra, we desperately need, we desperately need your help, so please,
Ama şimdilik bu orkestra, yani ana orkestra çaresizce yardımlarınızı bekliyoruz. O yüzden lütfen...
Probably all it can manage at this point.
Büyük ihtimalle şu ana kadar başarabildiği bu ama uzun süre için değil.
When Ruben is drunk, he talks about Mainline.
Ruben sarhoşken, Ana Damar ile ilgili konuşuyor.
I don't know what he means but I think he is afraid of Mainline.
Ne demek istediğini anlamıyorum ama galiba Ana Damar'dan korkuyor.
- Look, "Mainline." What does that mean?
Bakın, Ana Damar. Bunun anlamı ne?
[sighs] I don't know what he means.
"Ne demek istediğini anlamıyorum ama galiba Ana Damar'dan korkuyor."
He was talking to Angela, drunk and scared, about Mainline.
Ana Damar hakkında Angela'ya konuşmuş sarhoş ve korkmuşken.
Now was Mainline a project that Ruben was working on? - No.
Şimdi, Ana Damar Ruben'in üzerinde çalıştığı bir proje miydi?
- Do you know what Mainline is?
Hayır. Ana Damar'ın ne olduğunu biliyor musun?
Well, Mainline is when a drug user injects into the principal vein.
Ana Damar, bir kullanıcının uyuşturucuyu ana damarına enjekte etmesidir.
One of those pages refers to Mainline.
Bir beyanat. Bu sayfalardan biri de Ana Damar ile ilgili.
And when we get that, we get you.
- Ana Damar'a ulaşacağız. Ona ulaşınca, sana da ulaşacağız.
- [Linda] Anything on Mainline?
- Ana Damar'la ilgili bir şey var mı?
Let's start searching for Mainline.
Ana Damar'ı aramaya başlayalım.
Diagnosis, treatment, patients, medical intervention- -
Size Ana Damar adındaki bir denemeden bahsetmediler mi?
They didn't talk to you about a trial called Mainline? No reputable company would ever call a clinical trial something as crude as Mainline.
Hiçbir ünlü ilaç firması bir klinik denemeye Ana Damar gibi ilkel bir isim koymaz.
I wanted to knock it over the minute I saw it.
Ne durumdayız? Crowley'i Ana Damar'la ilişkilendirmeliyiz.
- The whole Mainline thing. - [Nina] Bobby, talk to me.
- Tüm bu Ana Damar meselesi...
If this goes public, if this goes Mainline, then big, fat, global Rustin Wade goes down the dirt pan.
Bu halka açıklanırsa, Ana Damar duyulursa büyük, şişman, küresel Rustin Wade güme gider.
- They've anticipated our every move so far.
- Elbette. - Şu ana kadarki yaptığımız tüm hareketleri bildiler.
But then I outgrew her.
Ana sonra ben büyüdüm.
Folks, you are looking at a moment in history.
Millet, şuan tarihi bir ana tanıklık ediyorsunuz.
All right, here it is, 4-3 Padres, bases loaded one out, and a full-count on the Giants'slugger.
Pekâla, o ana geldik. 4-3 Padres önde, tüm kaleler dolu bir dışarıda var ve Giants'ın tam sayı yapan en sert vurucularından birisi sahada.
But no matter what happened, we'd do everything we could to make the workshop module our new basecamp.
Ama ne olursa olsun atölye modülünü yeni ana kampımız yapmak için elimizden geleni yapacaktık.
We're gonna have a lot of work to do when we get to base camp.
Ana kampa vardığımızda yapacak çok şey olacak.
You need aspiration to get it out and I can't treat you without the equipment at basecamp.
Dışarı atman için nefes alıp vermen gerek ve ana kampta ekipman olmadan seni tedavi edemem.
If I adjust the software protocols I can push that to twenty, but with the terrain between us and base camp, it's gonna be a rocky ride.
Eğer yazılım protokollerini ayarlarsam 20'ye çıkarabilirim ama bizimle ana kamp arasındaki arazide sallantılı bir yolculuk olacak.
I can't treat you without the equipment at basecamp.
Ana kampta ekipman olmadan seni tedavi edemem.
Replacement component required for restoration of mobility... necessary 3D printer is at the new base camp.
Hareketliliğin restorasyonu için yedek bileşen gerekli. Gerekli 3D yazıcı yeni ana kampta bulunuyor.
If we walk at a decent pace then we can make it to base camp in four hours.
Eğer iyi bir hızda yürürsek ana kampa dört saat içinde varabiliriz.
If you don't get to base camp, then you'll suffocate before those batteries are charged...
Eğer ana kampa gitmezsen bu piller şarj olmadan önce boğulacaksın.
Tell them we'll be out of contact until we reach the base camp.
Onlara ana kampa gidene kadar iletişim kuramayacağımızı söyleyin.
They should have arrived at base camp over an hour ago.
Bir saat önce ana kampa gelmiş olmalılardı.
I've got Mae back online in the main terminal.
MAE'i ana terminalde tekrar çalıştırdım.
Shortly after main engine cut off, we're going to separate the stages and begin the second stage ignition.
Ana motor kesildikten kısa süre sonra kısımları ayıracağız ve ikinci kısmı ateşlemeye başlayacağız.
[Nina] Mainline...
Ana Damar...
- [sighs ] [ clears throat] " When Ruben is drunk, he talks about Mainline.
"Ruben sarhoşken, Ana Damar'dan bahsediyor."
No.
Ana Damar için mi? Hayır.
What is Mainline?
Ana Damar nedir?
That's the Mainline we're talking about.
Bahsettiğimiz Ana Damar bu işte.
A few days ago we didn't know about Mainline. Now we do.
Birkaç gün önce Ana Damar'ı bilmiyorduk.
Main engine cut off.
Ana motor kesildi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]