And i will be translate Turkish
10,240 parallel translation
You and I will be together.
Sen ve ben birlikte olacağız.
You and I will be together now, and you will be safe...
Artık birlikte olacağız. ... ve güvende olacaksın...
The ads will have won, and I will be the man.
Reklamlar kazanmış olacak ve ben de başta olacağım.
- and I will be getting my coat... - Claire,
- Şimdi paltomu alıp buradan gidiyorum hemen.
Then, respectfully, I decline your advice, and I will be going back to my shift now.
O zaman saygılı bir şekilde tavsiyenizi reddedip vardiyama geri döneceğim.
Just a few more twisty-turnies here, and you and I will be in the shortwave radio business.
Birkaç kere daha çevirdim mi ikimiz kısa dalgalı bir telsiz yayınına bağlanacağız.
At some point, you and I will be able to spend more time together.
Birlikte mümkün olduğunca fazla vakit geçirmeye çalışacağız.
Sheriff Pagel and I will be releasing to the media the specifics of this case.
Şerif Pagel ve ben medyaya Bu davanın detaylarını vereceğiz.
And Brendan and I will be discussing the various options we've got in this case sometime next week.
Önümüzdeki hafta içinde Brendan'la oturup elimizdeki seçenekleri değerlendireceğiz.
I believe that you will find the answers to the biggest mysteries, and I will be there when you do.
İnanıyorum ki, en büyük gizemlerin cevaplarını bulacaksın, bulduğunda da yanında olacağım.
And among those innocent people who will be sacrificed... there is a girl that I know.
Bu masum insanların arasında kurban olacak tanıdığım bir kız var.
And I will work tirelessly to be worthy of that forgiveness by focusing on making your schools better, your healthcare more affordable, and our country safer and more productive.
Ve bu affı kazanmak adına, okullarımızı iyileştirmek sağlık hizmetlerimizi bütçelerinize daha uygun hale getirmek ve ülkemizi daha güvenli ve daha verimli yapmak için yorulmadan çalışacağım.
Yeah, the judge on the Hapstall case wants me in a meeting, and if I don't show up, Miss Keating will be suspicious.
Evet, Hapstall davasının hâkimi çağırıyor gitmezsem Bayan Keating şüpheye düşer.
But I can promise you, it will be slow and it will be very ugly.
Ama sana bunun yavaş olacağının sözünü verebilirim. Ve çok çirkin olacağı.
I make one phone call, and the press will make you out to be an overzealous, law-breaking prosecutor desperate to take me down.
Basında "beni alaşağı etmeye takıntılı yasaları çiğneyen savcı" diye adının çıkması bir telefonuma bakar.
He looked like a nice person and even ate the bread I gave him. Ah, when will the warrant be issued? What is all this?
Kızınız saldırganla göğüs göğse bir mücadeleye girişmiş olsaydı el izi ya da en azından bir kumaş aşınması olmalıydı.
The secret will be exposed if you follow the money trail and I'm sure Mother took care of my maternal grandmother's livelihood.
Yalan söyleme ihtimalinin yüksek olduğunu söylüyorum. Milletvekilinin kızı neden yalan söylesin? Orasını bilmiyorum.
If I can destroy the Dark Ones, no souls will be owed, and you will all be spared.
Karanlık Olanlar'ı yok edebilirsem hiçbir ruhun borcu kalmayacak ve hepiniz kurtulacaksınız.
And I might have a contact that will be able to help us both.
Belki bağlantılarımdan biri bize yardımcı olabilir.
And one day, I will be king of Spain with all of its unmatched might and wealth. And you and I will rule our two countries together.
Ve bir gün eşi benzeri olmayan gücü ve zenginliği ile İspanya Kralı olduğumda sen ve ben iki ülkeyi beraber yöneteceğizç
She must be treated with all the respect that befits her station, and she must be given time to build a defense, one which I'm sure will exonerate her.
Pozisyona getirdiği saygıyla davranılmalı ve bir savunma yapması için zaman verilmeli. Onu temize çıkaracağına emin olduğum bir savunma.
... and they will be here eons after you and I are long extinct, Detective.
-... ve bizler yok olduktan çok daha sonra da var olmaya devam edecekler, Dedektif.
I'm not Audra Levine, and I never will be Audra Levine, okay?
Audra Levine değilim ve hiç olmayacağım da.
Divulge the name of the senior partner that you turned to for help, and I will petition the powers that be to extend you an immunity deal.
Yardım istediğin büyük ortağın adını söylersen yetkililerden senin için bir dokunulmazlık anlaşması önermelerini talep ederim.
I will get the materials that I'm requesting, and you will be shut down for insufficient chlorination.
Ben istediğim şeyleri alacağım ve sizde eksik klorlamadan dolayı kapatılacaksınız.
But Tandy and I won't be far behind, and... and, if I'm being honest, getting to watch you have a baby first will really calm my nerves.
Tandy ile ben de yakın zamanda bir tane yaparız. Doğrusu ilk bebeğin sende olduğunu görmek beni biraz rahatlattı.
And I promise you, it will be a worthy death.
Son kurbanımı buldum. Layıkıyla öleceğine söz veriyorum.
Tomorrow morning, I am gonna file a request to be rematched with another program, and... you will never have to see me again.
Yarın sabah form doldurup başka bir programa atanmak isteyeceğim. Beni bir daha görmek zorunda kalmayacaksın.
I'll be fine, and Megan will be, too.
Ben gayet iyiyim ve Megan da öyle olacak.
Now, these rooms have no cameras for confidentiality, and no one will be there save for Madaky, Ali, and some of their men.
Bu odalarda gizlilik amacıyla kamera bulunmuyor ve ne Madaky'i, ne Ali'yi ne de adamlarını kurtaracak kimse orada olmayacak.
'Carr and I need focus so hard on the case we will be out of the office for the next few days.
Darryl ve ben bu dava üzerinde çalışacağımız için - birkaç gün ofiste olmayacağız.
Now there's one more thing to do today, and if I'm not back to carve the bird, Mrs Bucket will not be best pleased.
Bugün yapılacak bir şey daha var kazı parçalamak için dönmezsem Bayan Bucket bundan memnun olmaz.
Oh, I'm sure you and Leonard will be able to pull it off.
Leonard'la sen olursunuz ya.
However, I and my close colleagues on the board will be delaying our donations until the next financial quarter. "
Ancak, ben ve komitedeki diğer arkadaşlarım yapacağınız bağışları bir sonraki finansal çeyreğe kadar bekleteceğiz.
Anyway, I, uh, can't wait to be a father, and you and Violet getting along will only make her a better mom.
Her neyse, baba olmak için sabırsızlanıyorum ve Violat'in iyi bir anne olabilmesi için birlikte olmalısınız.
[Normal voice] And when I call out bunny, you will be - - halfway home.
"Tavşan" dediğimde de... Evin yolunu yarılamış olacağım.
If you have a brewery at all within six months, I will be surprised, and you will have no-one except yourself to blame!
Bira fabrikasının tamamına altı ay içinde sahip olursan şaşıracağım kendin dışında suçlayabilecek kimsen olmayacak!
I will be filing, as I mentioned, a criminal complaint tomorrow, and by 2 : 00 p.m. that will be available for release to all of you.
Dosyalama yapacağım, daha önce söylediğim gibi, Suçlamaları size yarın saat 14.00'te açıklayacağım.
Which, as of 3 : 30 a.m., the union happens to be the new owner of, and which, I am pleased to announce, will become the finest adult cabaret in the general airport district.
Saat öğlen 3 : 30 itibariyle, sendikanın yeni sahibi olduğumu duyurmaktan mutluluk duyuyorum... Genel havaalanı bölgesinde en iyi yetişkin gece klübü haline gelecektir.
We've already announced that the cigarette smoking man will be back on the show, and I think we're honest to what happened to him in the series finale, and how he might have survived what looked like certain death.
Sigara içen adamın diziye döneceğini hep söylemiştik. Dizinin finalinde başına gelenler konusunda ve kesin ölüm gibi görünen durumdan nasıl kurtulmuş olabileceği konusunda sanırım dürüst olduk.
I need you to attend your lectures, don't offend your professors, and keep doing your proofs, otherwise this experiment of ours will be doomed to failure.
Derslere katılmanı, profesörlerini rencide etmemeni ve ispatların üzerinde çalışmaya devam etmeni istiyorum aksi takdirde bu deneyimiz başarısızlığa mahkum olacaktır.
I have gone to be with my brother and his family where I will remain.
Erkek kardeşime ve yanında kalacağım ailesine gidiyorum.
- And you will be there when I wake up?
- Uyandığımda orada olacaksın?
Back of my head will be blown off and the first thing she'll say is, "I told you."
Kafamın arkası patladığında ilk söyleyeceği şey "Sana demiştim!"
And I will not be going home as one.
Ve eve öyle biri olarak dönmeyeceğim.
I'm going to work in Kenya. And I'll be back in my office in Bangkok. And I promise you I will help you in any way.
Kenya'da çalışacağım ve Bangkok'taki ofisime döndüğümde seni temin ederim sana her halükarda yardım edeceğim.
"My Percy, I know your first instinct will be to grieve, but I adjure you rather to consider our son and the love you must show him."
"Benim Percy, ilk içgüdüsünün üzülmek olacağını biliyorum, Ama ben yerine oğlumuzu düşünmeye karar veriyorum Ve ona göstermek zorunda olduğun aşk."
And I know the phones aren't ringing off the hook right now, but they will be.
Şu an telefonlarımızın çok çalmadığının farkındayım ama çalacaktır.
The restaurant I am planning is not small, and there will be a lot of visibility.
Planlıyorum restoran küçük değil, Ve görünürlük çok olacak.
Papa will be in the library and I'll find that stupid girl.
Babam kütüphanede, ben de şu şapşal kızı bulayım!
Miss Bennet, although I know many consider you to be decidedly inferior, as a matter of your birth, your family, and your circumstances, my feelings will not be repressed.
Bayan Bennet, doğum ve aile şartlarından dolayı pek çok kişi sizi aşağı sınıftan kabul etse de duygularımı bastırmayacağım.
and i 3645
and i will 353
and i'm proud of you 44
and i'm grateful 35
and i said yes 53
and i'm starving 33
and i'm very sorry 29
and i'm not gonna lie 17
and i'm an alcoholic 48
and i'm so sorry 99
and i will 353
and i'm proud of you 44
and i'm grateful 35
and i said yes 53
and i'm starving 33
and i'm very sorry 29
and i'm not gonna lie 17
and i'm an alcoholic 48
and i'm so sorry 99
and i'm 661
and i'm really sorry 62
and i'm done 46
and i'm sorry 950
and i'm glad 37
and i'm thinking 69
and i'm tired 39
and i'm like 248
and i'm telling you 167
and i'm happy 32
and i'm really sorry 62
and i'm done 46
and i'm sorry 950
and i'm glad 37
and i'm thinking 69
and i'm tired 39
and i'm like 248
and i'm telling you 167
and i'm happy 32