English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ A ] / Approaching

Approaching translate Turkish

3,817 parallel translation
We are approaching the surface....... Air Force Base Auckland, SQ5 here, you can listen to us?
Yüzeye ulaşıyoruz Anlaşıldı mı? - Sıradışı bi aktivide söz konusu
We are approaching the outer atmosphere.
Dış atmosfere giriyoruz
We are now approaching Dathomir.
Dathomir'e yaklaşıyoruz.
When the explorers approached the wreck, - they had this almost metaphysical experience - that they are approaching a forbidden territory - in which the sacred and the obscene overlap.
Kâşifler enkaza yaklaştıklarında,... neredeyse metafizik bir deneyim yaşamışlardı. Kutsalın ve müstehcenin üst üste bindiği yasak bir bölgeye yaklaşıyorlardı.
I guess I thought that you were approaching it with more of a sarcasm than misery.
Ben konuya acıdan çok iğneleme ile yaklaşıyorsun diye düşünmüştüm sanırım.
A hostile bomb dressing approaching our airspace.
Bomba yüklü bir filo hava sahamıza yaklaşıyor.
... but still approaching the uneven battle... an end.
... ama bu inişli çıkışlı savaş bir sona doğru... yaklaşıyor. "
Bottom approaching!
- Safra tankları. - Dibe yaklaşıyoruz!
There is a Quinjet approaching, and our Wakandan contingent isn't reporting.
Bir Quinjet yaklaşıyor, ve bizim Wakanda birliğimiz rapor vermiyor.
They are approaching.
Yaklaşıyorlar.
I'm picking up a bogey on our thermal image scanners, approaching the northern external perimeter.
Kuzey tarafından termal bir görüntü alıyorum.
We have unidentified agents approaching from the east.
Doğu tarafından kimliği bilinmeyen ajanlar yaklaşıyor.
Jerry's approaching the house.
Jerry eve yaklaşıyor.
I usually eat at 9 : 15 sharp, and it's already approaching... 9 : 17!
Kahvaltımı dokuzu çeyrek geçe yaparım ve gittikçe yaklaşıyoruz... 17 geçiyormuş!
More Iron Men are approaching.
Daha fazla Demir Adam yaklaşıyor.
But she's not deterred from approaching.
Ancak bu, onu yaklaşmaktan alıkoymaz.
We are now approaching the 405.
405. karayoluna yaklaşıyoruz.
Are they approaching at all?
Yaklaşıyorlar mı?
Fast boats approaching behind.
Sürat botları arkamızdan yaklaşıyorlar.
Fast boats approaching.
Sürat botları yaklaşıyorlar. Tamam.
The approaching and turns to starboard side.
Sancak tarafından yaklaşıyorlar. Tamam.
First of all, the sky is green when a tornado is approaching, and second of all, what are you, the color police?
Öncelikle gökyüzü kasırga yaklaşırken yeşildir,... ikincisi de, nesin sen renk polisi mi?
Approaching with cable number one.
1 numaralı kabloyla yaklaşıyorum.
Approaching with cable number one.
1 numaralı kablo ile yaklaşıyorum.
Falling air pressure warns of an approaching weather front.
Düşmekte olan hava basıncı yaklaşan bir cephe sistemi demektir.
She hears the approaching voices.
Yaklaşan sesleri duyuyor.
To spot the approaching birds, a network of ornithologists are stationed at different points along the migration route.
Kuşların yaklaşmasını tespit için bir grup ornitolog kuşların göç yoluna konuşlanmış.
In the meantime, we are fast approaching the annual vote to authorize the selling of bonds to cover the city's expenditures.
Bu arada, tahvillerin satış yetkisinin şehir harcamalarını kapsayan yıllık oylamalarına da hızla yaklaşıyoruz.
X-ray approaching your position, over.
Bulunduğun yere gelenler var.
The Rapture is rapidly approaching.
Coşku giderek yaklaşıyor.
We are fast approaching the annual vote to cover the city's expenditures.
Şehrin her yıl yapılan bütçe oylamasına hızla yaklaşmaktayız.
In the meantime, we are fast approaching the annual vote to cover the city's expenditures.
Aynı zamanda, şehrin harcamaları ile alakalı olan yıllık oylamalara da yaklaşıyoruz.
They'd ride along, one minute you've got a man on a Harley approaching the back of a lorry with its tailgate down, then he's done a massive jump, briefly he's on a dirt bike, then he lands, he's back on the Harley again.
Motorla giderken, filmin bir dakikasında, Harley üzerinde bir adam var arka kapağı açık kamyona doğru yaklaşıyor ve sonra kocaman bir atlayış yapıyor, kısaca ; suçlu motordan yere iniyor ve Harley'e yeniden dönüyor.
Start by approaching the south wall.
Güney duvarına yaklaşmakla işe başlıyoruz.
Make way, make way, cripple approaching!
Yolu aç sakat adam geliyor!
Grandpa, Harkhor and Bukha are approaching
Büyükbaba, Harkhor ve Bukha yaklaşıyor.
Messenger approaching!
- Haberci yaklaşıyor!
Her credibility as witness is completely compromised, and with the trial date approaching...
Onun tanık olarak güvenilirliğini zedeler. Mahkeme günü de yaklaşırken...
Vehicle approaching, Corporal.
Bir araç geliyor, onbaşı.
Approaching target, go under the radar
Hedefe yaklaşılıyor, radardan kaç.
Approaching to confirm.
Onaylamak için yanına gidiyoruz.
Lent is approaching and we have to be very careful.
Paskalya perhizi yaklaşıyor ve çok dikkatli olmalıyız.
Their exams too are approaching.
Ayrıca sınavları da yaklaşıyor.
But now that her trial was approaching, she was beginning to feel... a little rattled.
Ama artık duruşması yaklaşıyordu, bu yüzden titremeye başlıyordu.
All standard protocol for approaching an adversary.
Düşmana yaklaşmada kullanılan bütün standart protokoller mevcut.
Sir. The eastbound tram is approaching the island.
Doğuya giden teleferik adaya yaklaşıyor.
So the cars kept approaching the checkpoint even though the soldiers were signaling violently for them to stop.
Sonra arabalar kontrol noktasına yaklaşmaya devam ettiler, askerlerin onlara şiddetle durmalarını söylemelerine rağmen.
There's a wave of hot material approaching the pillars of creation, and this may be a shock wave from a supernova, a dying star.
Sıcak bir malzeme dalgası yaratılış sütunlarına yaklaşıyor. Ve belki de bu şok dalgası bir süpernovadan geliyor. Ölen bir yıldızdan.
Approaching the meeting point.
Buluşma noktasına yaklaşıyor.
Approaching the house...
- Eve giriyoruz.
Bottom approaching!
- Dibe yaklaşıyoruz!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]