English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ B ] / Banister

Banister translate Turkish

141 parallel translation
Your handcuffs, one on the wrist, one on the banister.
Kelepçelerin. Biri bileğine. Diğeri merdivene.
One of my granddaughters dared me to slide down the banister.
Torunlarımdan biri beni tırabzandan kaydırmaya kalktı.
I grabbed the banister.
Trabzanı tuttum.
"Over the banister leans a face tenderly sweet and, and..."
"Merdivenlerde bir yüz görünür çok tatlı bir yüz ve ve..."
They leave some sign - a scratch on the banister, anything.
Bir iz bırakırlar. Belki tırabzanda bir çizik, herhangi bir şey.
My thumb mark's downstairs on the banister.
Ben yaptım. Tırabzanda parmak izim var.
Say, how long a wait do you suppose before Brad comes sliding down the banister?
Brad merdivenin tırabzanından kayarak inmeden önce ne kadar bekleriz dersin?
Her room is up those stairs, but mind her head on the banister.
Odası üst katta, kafasını tırabzanlara çarpma.
The three of us used to slide down this banister.
Üçümüz bu tırabzandan aşağı kayardık.
Well, if you`re all right, why you hangin` on the banister?
Madem iyisin, neden korkuluğa tutunuyorsun?
I went out to the banister and these two policemen came in, found my mother... and... told her that I was killed in the fire.
Parmaklığa doğru gittim ve içeri iki polis girdi, annemi buldular... ve ona yangında öldüğümü söylediler.
A somersault up to the knees, to a butt banister... a backflip... all the way back, a double backflip.
Dizlere kadar bir salto, popo üstü düşüş geri takla çifte geri takla.
THIS IS A BANISTER!
Buna trabzan derler.
WHEN YOUR MOTHER AND I BOUGHT THIS HOUSE WE CHERISHED THE FACT THAT WE HAD A BANISTER.
Ben ve annen bu evi aldığımızda, trabzanımız olduğu gerçeğine şefkat gösteriyoruz.
A PITIFUL, WEAKENED BANISTER.
Zavallı, güçsüz bir trabzan.
IF THIS BANISTER SEES YOU COMING WITH A HAMMER IT WILL RUN AWAY.
Çünkü eğer bu trabzan çekiçle geldiğini görürse ayaklanır ve kaçar.
THIS IS A RICKETY BANISTER.
Bu kesinlikle çok zayıf bir trabzan.
BUT I'LL HAVE TO TAKE THE BANISTER.
Ama düzgün olması için tüm trabzanı bir süreliğine almayım.
Then why did i carve 30 notches on your banister?
Neden bastonuna 30 çentik attım ki o zaman?
David and I rebuilt it bit by bit. You know, sometimes when I come home at night I expect to find him pounding nails into the banister or cursing about split varnish.
Biliyor musun, bazen eve geldiğimde, onu burada ev işleriyle uğraşırken bulmayı bekliyorum.
He is said to be a dedicated Marxist and a fanatical supporter of Fidel Castro and ultra left-wing causes.
Guy Banister. Banister'ın, kamyon almak için Oswald'ın adını kullanan bir adamı vardı.
Guy Banister.
Moskova'dan Literaturnaya Gazeta.
I need clarification about the night Guy Banister beat you over the head.
- Bunu bulmak için bayağı zorlanmış herhalde.
I can't believe it, Mr. Banister, Oswald is down on Canal Street handing out Communist leaflets supporting Castro.
Kruşçev buna karşı füzeler yolladı. Kennedy işgalden vazgeçti. Elimiz böğrümüzde kaldı.
He had something to do with money, because Banister never kissed ass but he kissed his.
Ama kasım ayında, Vietnam devlet başkanı Diem'in öldürülmesinden bir hafta sonra... ve Kennedy suikastından iki hafta önce... tuhaf bir şey oldu.
Later, when I saw him on television I screamed, " My God, that's him!
Ama elimizde cidden ne var? Oswald, Ruby, Banister ve Ferrie öldü.
Guy Banister.
Onun dosyalarını kontrol edelim.
Banister has someone using the name Oswald to buy the trucks.
Yanlış bilgiler olabilir. Mahkemeye çıkamayız! Hiç şansımız yok!
Oswald, Ruby, Banister, and Ferrie are dead.
Değil mi? Kimsenin onu durdurmasına fırsat kalmadan o delice işi yapmış.
This single-bullet explanation is the foundation of the Warren Commission's claim of one assassin.
Guy Banister'ın başına vurduğu gece neler olduğunu öğrenmek istiyorum. Sakın hatırlamıyorum deme.
Because when a coup d'état has occurred there's a big difference between an autopsy performed by civilian doctors and one that is performed by military doctors under orders.
Plan, Küba'nın tekrar işgali için Kübalı mültecileri eğitmekti. Banister'ın bürosu, Dallas'tan New Orleans'a... ve Miami'ye uzanan mühimmat hattının parçasıydı. Silahları, patlayıcıları stokluyorduk.
The three Bethesda doctors picked by the military left something to be desired.
Banister bu işin neresindeydi? Pontchartrain Gölü'nün kuzeyinde eğitim kampı açmıştı.
That's enough. It's duly noted.
Bazen Banister'la görüşürdü.
Cheap crime. He said : Who's in charge here?
Buna inanamıyorum Bay Banister, Oswald Canal Sokağı'nda...
And when you are called to look at the wounds of the dead President you don't ask people for their names and who they are.
Zararı yok Delphine, o bizim adamımız. Banister'ın düzeyinde olan... başka biri daha var mıydı?
When you're a Lieutenant Colonel, you follow orders. It is not our business to discuss this with anyone outside this room.
Paralı biriydi herhalde, çünkü Banister kimseye yalakalık yapmazdı... ama ona yapıyordu.
I told you not to hang you coat on the banister.
Sana ceketini tırabzanın üzerine asmamanı söyledim.
Over the banister leans a face. Tenderly, sweet... and... and... iling
Merdivenlerde bir yüz görünür çok tatlı bir yüz ve ve aldatıcı
# Over the banister
# Görünüverir
Like sliding down a banister... that turns into a razor blade.
Tırabzandan kaymak gibi. Tırabzan jilete dönüşüyor.
Now, I'm gonna go get her, bring her home... and handcuff her to the fucking banister!
Sana ulaşmak için. Şimdi gidip onu alacağım, eve götürecek, ve lanet olası tırabzana kelepçeleyeceğim.
Two minutes ago you are singing, dancing and sliding down a banister?
İki dakika önce ise şarkı söylüyor, dans ediyor ve tırabzandan kayıyordun.
– I polished the banister yesterday. Did you see?
– Tırabzanları daha dün parlattım.
It's got a banister where I fell and broke my collarbone.
Üzerinden düşüp köprücük kemiğimi kırdığım bir tırabzanı var.
I'm stuck in a banister!
- Ee? Hayır.
Where does Banister fit in?
Madem bu kadar uzaktan geldiniz, söyleyeceklerim sizi ilgilendiriyor olmalı.
Their hearts were still with their old FBI buddy Banister.
İkinci Dünya Savaşında Romanya'da, Yunanistan'da, Yugoslavya'da bulundum.
Sometimes meeting with Banister.
49'da Fransa'da grev kırdık. Filipinler'de Quirino'yu, Guatemala'da Arbenz'i...
Was anyone else involved at Banister's level?
Böylece 1963 yılında... o yılın eylül ayını büyük oranda...
Wound # 7, from which it later falls out and is found in almost pristine condition on a stretcher in a corridor of Parkland Hospital.
1963'te üst katta Donanma İstihbarat Teşkilatı vardı. Ne tesadüf ki, Banister da FBl'dan önce DİT'teydi. Hep ne derler?
I had the cause of death.
Kalpleri hala FBI'dan eski dostları Banister'dan yanaydı.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]