Boi translate Turkish
138 parallel translation
An hour from now, he rides in le bois alone.
önümüzdeki ilk bir saat içinde le boi'da ata biniyor olacak.
Oxo is a planet with oxygen, where you'll live to be 200, free of sickness and infirmity!
Oxo boI oksijenli bir gezegendir. Orada 200'ünüze kadar hastalanmadan yaşayacaksınız!
When Earle went boi-oi-oing, the doctors discovered he was on haloperidol.
Earle tırlatınca,... doktorlar haloperidol kullandığını anlamışlar.
My late partner has been dead and gone these many years though his exacting standards are alive and well, I " m pleased to say.
Toprağı boI oIsun, ortağım öIeIi yıIIar oIuyor... ama şeref duyarak beIirtirim ki onun titiz işçiIiğini yaşatıyoruz.
Get a bigger jumpsuit next week.
haftaya boI bir tuIum aIaIım.
Boi-oi-oi-oiing.
Çat-çat-çat.
Let's wish them both good luck.
İkisine de boI şans diIeyeIim.
90! - And my dad taped me singing "Skater Boy" into a hairbrush!
Babam elimdeki saç fırçasına "Skyer Boi" u söylerken kasete çekmiş beni!
My name's ricki boi.
Adım Ricki Boi.
Hi, Boi!
Merhaba!
Jimmy was a "boi."
Jimmy oğlandı.
Boi, you've gotta see this.
Boi, bunu görmelisin.
- Oh, and this is Boi.
- Bu da Boi.
- Well, nice to meet you, Boi.
- Memnun oldum Boi.
Hey, this is Sharpay and Boi.
Peki. Hey, bunlar Sharpay ile Boi.
Hi, Boi! Anyways, gotta go.
Merhaba Boi!
You wanted Boi as the best friend of the girl?
Bir dakika. Boi'yi kızın en iyi arkadaşı olarak mı istediniz?
If you don't want Boi to audition, I would totally understand.
Boi'nin seçmelere girmesini istemezsen kesinlikle anlarım.
Boi is your dog, and he has an opportunity, so be happy for him.
Boi senin köpeğin, bir fırsat yakaladı. Onun adına mutlu ol.
If Boi becomes a success, everyone will see me as well.
Boi başarılı olursa herkes beni de başarılı bulur.
They want Boi to audition? It's Boi they will get!
Seçmelerde Boi'yi mi istiyorlar?
Me and my Boi My Boi and me
Ben ve Boi'm Boi'm ve ben
Me and my Boi
Ben ve Boi'm
Me and my Boi
Ben ve Boi'm Ben ve Boi'm
My Boi and me
Boi'm ve ben
Boi was meant for Broadway.
Boi, Broadway için yaratılmış.
Boi was great.
- Harikaydın! Boi de harikaydı.
All right, Boi. This foot.
Hadi bakalım Boi.
All Boi can do is think about how horrible that other little mangy dog was.
Boi'nin tek düşünebildiği, diğer uyuz köpeğin ne iğrenç olduğu.
Boi has to get that role. I can't go home.
Boi'nin o rolü kapması gerek.
Look, why not just trust Boi is talented, that you've trained him well,
Boi'nin yeteneğine ve onu iyi eğittiğine güvenip
Amber Lee will see that she and I are exactly alike, we'll become BFFs, she'll make sure Boi gets the role, then his fame becomes my fame!
Amber Lee birbirimize çok benzediğimizi görecek, kanka olacağız, Boi'ye rolü verecek ve onun ünü beni ünlü edecek!
And I want to talk to you about Boi.
Seninle Boi hakkında konuşmak istiyorum.
I think I'm going to ask the director to give Boi the part.
Sanırım yönetmenden rolü Boi'ye vermesini isteyeceğim.
Boi is doing the first run-through tomorrow.
Yarınki ilk provada Boi oynayacak.
We sent out the script changes, but Boi didn't do them.
Senaryo değişikliklerini gönderdik ama Boi yapmadı.
You're threatened because you know Amber Lee is gonna choose Boi.
Amber Lee'nin Boi'yi seçeceğini bildiğin için gözün korktu.
Countess doesn't have half the personality that Boi has.
Kontes'te Boi'nin yarısı kadar kişilik yok.
And Boi doesn't have half the talent that Countess has.
Boi'de de Kontes'in yarısı kadar yetenek yok.
- Countess?
- Kontes? - Boi? - Kontes?
- Boi?
- Kontes? - Boi? - Kontes?
- Has anyone seen Boi?
- Boi? - Boi'yi gören var mı?
- Countess?
- Kontes? - Boi?
Boi-oi-oi-oing! Okay. Well...
Peki o zaman.
Look, Boi, look!
Bak Boi, bak!
Night, Boi!
İyi geceler Boi!
Boi?
Boi!
We wanted Boi.
Hayır, hayır.
- Yeah, but Boi is cuter.
- Evet ama Boi daha tatlı.
Let's start with Boi.
Boi ile başlayalım.
- Boi.
- Boi.