English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ B ] / Brace

Brace translate Turkish

1,461 parallel translation
Okay, you're referring to the brace on his leg.
Tamam, çocuğun bacağındaki desteği kastediyorsun.
For your information, Jewel, that boy in the drawing was goddamn able-bodied before he got his leg shot up, not born with difficulties and hardships that got no cure and took from you the coordination a brace like that would require.
Bilgin olsun Jewel... o resimdeki çocuk sağlam bir bedenle doğmuştu. Bacağından vurulmadan önce, senin gibi tedavi edilemez bir engeli... ve sakatlığı yoktu, böyle bir desteğin gerektirdiği... koordinasyondan yoksun değildi.
She wants me to brace her leg so her dragging it doesn't drive you crazy.
Bacağına destek yapmamı istedi. Sürüdüğü için kızmayasın diye.
I made jewel a brace and a boot.
Jewel için bir bot ve destek yaptım.
Captain, tell your crew to brace themselves.
Kaptan, mürettebatınıza tutunmalarını söyleyin.
Brace for impact!
Çarpmaya hazır olun!
But brace yourself just in case.
Ama sen yine de hazırlıklı ol.
Brace yourself!
Şimdi, Hazırla kendini....
Yeah. So brace yourself. Noir's going to the moon.
Vince Noir, Yıldızlara çıkacak.
- Brace yourself.
Kendini kolla.
Brace for a collision.
Çarpışmaya hazırlanın.
Brace for impact.
Çarpışma için hazırlanın.
What're you doing running without your brace?
Desteğin olmadan neden koşuyorsun?
Brace yourself, everybody!
Herkes sıkı tutunsun!
Brace yourself. You're about to get popular.
Şöhreti yakalamak üzeresin.
He had on a little hat, he had a brace.
Küçük bir şapkası ve askısı vardı.
Once a month, yeah, to get my brace checked.
Evet, ayda bir kez görüşürüz. Diş tellerimi kontrol ediyor.
A united and cooperative team... they brace against the storm by merging their thousand bodies into a single mass.
Birleşmiş ve işbirliği içinde bir takım... Binlerce gövdeyi birleştirip tekvücut haline gelerek fırtınaya karşı dayanırlar.
OK, brace yourself.
Pekala, şimdi söyleyeceklerime hazır ol.
Brace yourselves!
Sıkı tutunun!
Brace yourselves.
Kendinize dikkat edin.
# # Rise up and brace your troops for the attack # #
# Rise up and brace your troops for the attack ( Silahına sarıl ve hazır ol saldırı için ) #
Floridians have been warned to brace themselves... for several days of rain, gales...
Floridalılar bir kaç gün yağacak olan, yağmur ile ilgili olarak, tedbir almaları yönünde uyarıldılar.
- Brace the head.
- Kafasını tut.
What about his brace?
Ateli ne olacak?
You know those girls in junior high school who have the body casts on or the back brace?
Hani lisede vücudu alçıya alınmış ya da sırt korsesi giymiş kızlar olur ya?
All hands brace for warp field contact.
Warp alanı teması için herkes bir yere tutunsun.
Well, brace yourself, Whoever it is, they'll be sure to fire back,
Öyleyse kendini hazırla. Ateş ettikleri her kimse, karşı ateş açacaktır.
Sometimes he'd have to brace himself to get out of bed.
Bazen yataktan tutunmadan kalkamazmış.
I picked up the tab for the back brace myself.
Korsesinin arkasını kendim sağlamlaştırdım.
The funny thing is, is that the brace cost more than the medicine that would have prevented her from needing it.
İşin komik yanıysa, ilaç kullanmayayım diye kullandığı korsenin ilaçlardan çok daha pahalı olması.
Tell Sarni I'm gonna bring her a new brace. All right.
Sarni'ye yeni bir korse getireceğimi söyle, tamam mı?
Brace yourself, dude.
Kendini hazırla, dostum.
You wore that scoliosis back brace until you were 20 years old.
Yirmi yaşına kadar skolyoz için sırt aparatı taktın. - Herkes senden korkardı.
My back brace was under the dress, and Mom called me fat.
Sırt aparatım elbisenin içindeydi. Annem şişman görünüyorsun dedi.
Stevie, brace yourself.
Stevie, tüm dikkatini bana ver.
Ladies and gentlemen, brace yourselves.
Bayanlar ve baylar hazırlanın.
I guess I just needed a second to brace myself for today.
Sanırım bugüne kendimi hazırlamam için biraz zamana ihtiyacım var.
Brace yourself.
Kendini hazırla.
Okay, brace it.
Ortala! Ortala! Tamam yerleştirin.
Brace for impact.
Çarpışmaya hazırlan.
Because this back brace snaps off with the flick of a wrist.
Sırtımdaki korseyi tek bir bilek hareketiyle çıkarabiliyorum.
Mr. Neck Brace with a former lawyer, Joe Allen who was disbarred last year for repping a fake-accident ring.
Bay Neckbrace eski avukat, Joe Allen ile beraber sahte kaza bildiriminden dolayı barodan ihraç edilmiş.
we'll go out there, we'll brace the kid, he should be a pushover.
Oraya gider çocuğu yakalarız.
All right, brace yourself, Cynthia.
Sıkı dur Cynthia.
Brace the foreyard!
Ön yelkenleri açın!
Brace yourself, mister.
Hazırlan bayım!
Brace for collision.
Çarpışmaya hazırlanın.
Brace your feet against the wall.
Ayaklarını duvara karşı birleştir.
Sublight engines to emergency thrust. Brace for impact!
Darbeye hazır ol.
heh. anyway, we'll go there after the what-have-you, we'll brace the kid, should be a pushover.
Her neyse, oraya şu şey her neyse, ondan sonra gideriz.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]