English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ B ] / Branding

Branding translate Turkish

248 parallel translation
Regarding the shipping to the provincial governors of samples of the instruments for the corporal punishment of the criminals such as whips, lashes, special belts and hot irons for branding as well as the manuals for the use of the above-metioned.
Kırbaç cezası alan suçlunun fiziksel cezası için.. araçlarının nakliyesi ile Valilere örneklerle ilgili olarak, kamçılar, özel kayışlar ve sıcak demirle dağlama.. gibi unsurların kullanımı ile ilgili klavuz.
You tried to efface the marks of the branding iron.
Damganı silmeye çalışmıştın.
You're gonna wind up branding every rump in the state of Texas except mine.
Sonunda soluğu benimki hariç Teksastaki her kıçı damgalayarak alacaksın.
My sins in branding you can never be erased, but I ask you to let this make up for part of it.
O demirle alnının dağlanmasındaki günahım belki silinemez ama umarım özgürlük armağanı biraz olsun gönlünü alır.
Let me have that branding iron.
Bırak o markalı ütüü alayım.
Like swallowing'a branding'iron.
- Kızgın metal yutmak gibi.
You men drink now, we'll be branding tomorrow.
Sizler şimdi için, hayvanları yarın damgalarız.
After the branding.
Damgalamadan sonra.
Ought to finish branding before daylight.
Gün doğana kadar damga işi biter.
There'll be no branding cattle, no drive to Wichita till we settle this thing between us.
İş duracak. Bu mesele açıklığa kavuşana kadar Wichtown'a bir baş hayvan bile götürülmeyecek.
To him comes the devil's branding irons, heated to his tortured flesh.
Etleri lime lime edilerek yakılacak, şeytan dağlanan kızgın demir ile dağlanacaktır.
I got some steers want branding'.
Daha sığırlarımı güdeceğim, hadi.
They even burned her with a branding iron.
Arkadaşım Menut açıkça çok farklı düşünüyor.
We've been branding cattle all day.
Bütün gün sığırlara damga vurduk.
I'm tired of watching branding.
İnsanların dağlanmasını seyretmekten yoruldum.
Last item. Two branding irons marked double "L" qo _ the Lord Lígoníer.
İki adet çift "L" şekilli damgalama demiri Lord Ligonier için.
"... and branding, instead of beauty.
" cerahatin kokusunu alacaksınız.
I was on the set one day, and I was trying to show Jane Seymour the proper way to cauterize a wound with a branding iron, and I accidentally set her hair on fire.
Bir gün sette Jane Seymour'a kızgın ütüyle..... nasıl yara dağlanacağını gösteriyordum. Yanlışlıkla saçını yaktım.
You had a branding iron.
Elinde dağlama demiri vardı.
Rustlers and branding!
Hırsızlar ve damgalar!
piercing. branding.
Piercing. Damgalama.
- Is branding difficult?
- Damgalamak zor mudur?
It is rumored to have been the personal branding iron of the Arthurian-era witch Morgan le Fay.
Söylentilere göre Arthur dönemi büyücüsü Morgan Le Fay'e ait bir dağlama demiri.
We've got a branding iron to find.
Bulmamız gereken bir damga var.
How best to use a branding iron for torture.
Dağlanmış demirle en iyi nasıl işgence edilir.
No branding irons.
Dağlama demiri de yoktu.
- Branding?
- Dağlamak mı?
More to the point, how does one define "job" without branding oneself with useless labels?
Asıl önemlisi, işe yaramaz masasında ünvanı olmayan birini ne işten sayarsın?
We're re-branding it.
Düzenleme yapıyoruz.
Was he into roping or branding?
- Herhalde özel zevkleri vardı.
It's all about branding.
Marka olunca böyle oluyor.
I gotta tell you, Ross, it's not like you just came in from branding cattle.
Çünkü şunu da söylemeliyim Ross, sen de cins sığırların arasından çıkmadın.
The subjects that were tested, aged two to six... which are key branding years...
Test edilenler 2-6 yaş grubunda yani benimseme yılları.
This is the new branding strategy
Yeni marka stratejimiz.
But what I started to understand and what I understand now is that branding if not advertising its production.
Ama sonra anlamaya başladığım ve şimdi anladığım markalaşma, ürününü reklam etmiyor. ['LOGO YOK'yazarı ]
And that's where you see the truly imperialist aspirations of branding which is about building these privatized branded cocoons.
Ve burada markalamanın gerçekten emperyalist özlemlerini görürsünüz ; bu özelleştirilmiş markalanmış kozaların yapımı.
I don't see you branding each other's names all over your butts.
Kalçalarınıza isimlerinizi yapıştırdığınızı görmedim.
- I'm branding the whole damn world.
- Tüm kahrolası dünyaya iz bırakıyorum.
Then you can start branding the logs.
Kütükleri damgalamaya başlayabilirsin.
Aniki, from now on there will be "double branding" everywhere!
Patron, bundan sonra her yerde "çift isim" olacak!
Just like this electric branding iron.
Yanık şekli şu elektrikli dağlağıya benziyor.
Not yet! Branding at the flag!
Şimdi olmaz, tam istim üzerindeyim.
It's simple branding.
Bu basit bir markalaşma işi.
Our customers aren't into branding.
Müşterilerimiz pek markalaşmış değil.
BRANDING
DAMGALAMA
One hit of that, and you'll wake up in prison married to some guy named Big Blue, and he's branding his initials in your ass with a hot coat hanger.
Bir kere alışırsan kendini hapiste, Koca Mavi adındaki biriyle evli, kıçına kızgın askıyla baş harflerini yazarken bulursun.
I heard it took six guys to pullNthat little branding trick on you.
Duyduğuma göre seni altı kişi zor zaptetmiş.
Like any other product that carries the branding, if you take it, you will die.
Bu damgayı taşıyan diğer ürünler gibi,... eğer içerseniz, ölürsünüz.
Make sure the letters P-O-L-l-C-E is branded on the head of every gangbanger like a cowboy's branding iron.
Her bir çete üyesinin kafasına P-O-L-İ-S harflerinin kazındığına emin olun.
- Who did the branding?
Kim dağladı?
Like a hot branding'iron.
- Beni fena haşladı.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]