English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ B ] / Bridg

Bridg translate Turkish

65 parallel translation
Come on, Bridg.
Hadi, Bridg.
We live in Phoenix, Arizona, and Bridg, I really don't want...
- Phoenix Arizona'da. Bak Bridgette, ben gerçekten...
Are you messing with me, Bridg?
Benimle oynuyor musun, Bridg?
Bridg...
Bridg...
Sorry, Bridg.
Üzgünüm, Bridg.
Um, Bridg, you want to help me with this stuff?
Bridget bunları taşımama yardımcı olur musun?
Mm-hmm. Hey, Bridg, did you see that card for a taxi company?
Bridget taksi şirketinin kartını gördün mü?
Talk to Bridg a sec, would you?
- Git biraz Bridget ile konuş.
- Bridg, you want to take a photo?
- Bridget, resim çekecek misin?
- Hey, Bridg, you got your pics yet?
- Bridget çektin mi resimleri?
Come on, Bridg.
- Hadi Bridget. - Görüşürüz.
If that's that boy, Bridg, all I'm gonna say is... Don't.
Eğer o çocukla mesajlaşıyorsan Bridg, diyeceğim tek şey...
- Bridg, dance with your boy.
- Bridg, dans et bakalım.
God, don't be such a fucktard, Bridg.
Tanrım, bu kadar aptal olma Bridget.
I don't know, Bridg.
Bilmiyorum Bridget.
People who live like that die like that, Bridg.
O şekilde yaşayanlar, yine o şekilde ölür Bridget.
- But... - I did my best, Bridg.
Elimden geleni yaptım Bridge.
Sit down, Bridg.
Otur Bridge.
Bridg?
Bridg?
How's Bridg?
Bridg nasıl?
Bridg.
Bridg.
Lighten up, Bridg.
Neşelen Bridg.
Shut up, Bridg.
Kapa çeneni Bridg.
Conor, Bridg.
Conor? Bridg?
I miss you, Bridg.
- Seni özledim Bridg.
Why did he give this to you, Bridg?
- Bunu sana neden verdi Bridg?
Bridg, why didn't you say anything?
Bridg, niye bir şey söylemedin?
Calm down, Bridg.
- Sakinleş Bridg.
- I miss you, Bridg.
Seni özledim Bridg.
Hey, Bridg, what's wrong?
Bridg, sorun ne?
So proud of you, Bridg.
Seninle gurur duyuyorum Bridg.
See you, Bridg.
Görüşürüz Bridg.
I miss you, Bridg.
Seni özledim Bridg.
Bridg, why didn't you say anything?
- Bridg, niye bir şey söylemedin?
- Bridg.
- Bridg.
He's got some dangerous friends, Bridg.
Çok tehlikeli arkadaşları var Bridg.
He's got some dangerous friends, Bridg.
Tehlikeli arkadaşları var Bridge.
Goddamn it, Bridg, where the fuck are you?
Lanet olsun Bridge, hangi cehennemdesin?
Listen, Bridg.
- Dinle Bridge.
I know you do, Bridg.
- İstediğini biliyorum Bridge.
This is what I do for a living, Bridg.
Ben hayatımı bu şekilde kazanıyorum Bridge.
Bridg.
Bridge.
Bridg, honey, let's sit down.
Bridg, oturalım tatlım.
Bridg, you gotta listen to me.
Bridg, iyi dinle.
Bridg. Let's go, sweetheart.
Bridg, hadi gidelim tatlım.
I don't know, Bridg, I'm thinking about it.
- Bilmiyorum Bridg, düşünüyorum.
Bridg, stop it.
- Bridg, sus.
Don't be a smart-ass, Bridg.
Ukalalık yapma Bridge.
Hey Bridg', what's the deal with the galoshes?
Bridge. Bu lastiklerde neyin nesi?
Bridg, I know you're mad at me.
Bana kızgın olduğunu biliyorum Bridge.
Bridg?
- Bridg?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]