Bui translate Turkish
56 parallel translation
Then get it.
O zaman buI.
Get him.
BuI onu.
Find him.
Onu buI.
You find Gino.
Gino'yu buI.
And you find Richie. I don't care how.
Sen de, ne yaparsan yap, Richie'yi buI.
You just find him.
Yeter ki Onu buI.
We " re at the scene where a truck has crashed into a bui / ding in Shinagawa.
Şimdi bir kamyonun Sinagawada'da bir binaya daldığı sahnedeyiz.
Cosmo, get the local sheriff lined out and ready to go.
Cosmo, yereI Şerifi buI ve durumu anIat.
- Find her.
- Onu buI.
- Find him.
- Onu buI.
Get me a helicopter.
Bana bir heIikopter buI.
It's the red line.
Tanrım! Bui kırmızı hat.
This is Bui Kim Ngân.
Alo, ben Bui Kim Ngan.
Get help.
Yardım buI.
Get into a program, get a therapist, get a dog.
Bir programa katıI, terapist buI, bir köpek aI.
Now go and find them!
Git ve buI onIarı.
Go to college, get a job, be a good consumer until you drop dead of exhaustion.
KoIeje git, iş buI, iyi bir tüketici oI...
Since this is a party, you could go work on some for yourself.
Bu bir parti kendine iş buI.
- All right, get me a kid.
- Peki bir çocuk buI.
- Just get me a kid.
- Bir çocuk buI.
Find out.
BuI o zaman.
This fucker right here.
İşte bui.ikici adam.
You're Bui Doi, aren't you?
Sen bir "Bui Doi" sin, değil mi?
Bui checked in with my people at the prison.
Ama hapishanedeki insanlarımdan onun hakkında bilgi aldım.
T bui guess a wife just didn't fit in that picture.
Eşimi bu resme yakıştıramadılar herhâlde.
Dog Head, will we end up empty hand?
Dog Head, bui ş bitince elimiz boş mu kalacak?
BuI am going to get you that name from the music on the player.
Ama aradığın ismi müziklerden bulabilirim.
Bui can't feel bad about who i am, either.
Ama kendimden memnum değişmek istemiyorum.
Bui, get in here. Help me with this guy.
Bui, buraya gel, bana yardım et lütfen.
- Bui recall a bowl of peas headed in my direction.
- Ama ben bana doğru gelen bir kase bezelye hatırlıyorum. - Doğru.
BuI brought the capirotada. Yeah!
Ama puding getirmiştim!
And that's how I bui t my lttle empire
İşte, küçük imparatorluğumu bu yüzden kurdum.
Bui-I need this for my recovery.
Ama iyileşmem için buna ihtiyacım var.
Bui can sit here and i can hold this baby.
Ama burada oturup bebeği tutabilirim.
This morning reported there was a bad smell coming from the San Bui River
San Bui Nehrinden bu sabah kötü kokular geldi
It is unknown if this case is related to the baby body found in the San Bui River
San Bui nehrinde bulunan bebek cesediyle ilgili bir bilgi yok henüz
Bui don't get used 10 it.
Ama sakın alışayım deme.
That's like asking what's more magical... flowers or rainbows?
BUi hangisi daha büyülü demek gibi... çiçekler mi, gökkuşağı mı?
The first wrestling meet of the season is about to start, and the Orson high wrestlerettes need to bring it, bui I can't bring it alone.
Güreş takımının ilk toplantısı başlamak üzere ve Orson Lisesi amigoları çıkmalı, ama tek başıma çıkamam
Not allowed to bring these bui doi children into the hotel.
Bui doi çocuklarını otele getirmek yasak. Neden olmasın?
Two brothers, are bui doi also, but I don't know where they are.
İki erkek kardeşim var, onlar da bui doi. Ama nerede olduklarını bilmiyorum.
What does it mean this bui doi?
Şu bui doi'nin anlamı nedir?
Ah, I was bui doi also when I was young.
Ah, ben de gençken bui doi idim.
So what makes you, a woman newly arrived from Europe, think that we should give up our city to this bui doi?
Peki o halde neden Avrupa'dan yeni gelmiş bir kadın şehrimizi bu bui doi'lere bırakmamızı düşünür?
I always worked when I was bui doi.
Bir bui doi iken hep çalıştım.
Bui doi, the dust of life.
Bui doi, hayatın tozu.
I'm going to live with the bui doi.
Bui doi'ler ile birlikte yaşayacağım.
Looking after these bui doi, maybe you can't do it.
Şu bui doilerle ilgilenmek, belki bunu yapamayacaksınız.
Barbara Bui?
Barbara Bui mü?
- Five months we've been bui...
- Beş aydır bu davayı tak...
Duncane. Buï opatrný!
Duncan dikkatli ol.