English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ B ] / Bury

Bury translate Turkish

6,297 parallel translation
We need to bury them in paperwork.
- Onları evrak işine boğmalıyız.
After we bury the body.
Cesedi gömdükten sonra.
Will you bury me under it?
Beni onun altına gömer misin?
It'd be good to bury the memorial business.
Anıt işini gömmek için iyi bir fırsat olacaktır.
After I fought them off, Jeep went to bury her body, and I held you in my arms.
Onlarla savaştıktan sonra, Jeep, annenin cesedini gömmeye gitti. ve o an seni ellerime aldım.
If I don't get him back within the next 12 hours, General, that cancer of yours is going to have to get in line, because I will fucking bury you.
If ı, önümüzdeki 12 saat içinde geri genel onu alamadım Senin kanser, çizgi almak zorunda olacak I lanet seni gömmek çünkü.
We buried your mission, Commander, but we couldn't bury you.
Bizim misyonumuz, komutan gömüldü, ama biz seni gömmek değil.
But you have got to get it to the right people - people who won't bury it.
Onu gömmek olmaz insanlar - ama doğru kişilere almak için var.
I helped bury you.
Ben gömmesine yardım ettim.
And I got to bury my best friend.
Ben ise en yakın arkadaşımı toprağa verdim.
I understand you need to bury a fallen brother, and I promise you I will let you in due time.
Kardeşini gömmen gerektiğini anlıyorum, zamanı geldiğinde size izin vereceğime söz veriyorum.
Well, if he does die, we can just bury him under the drive!
Olur da ölürse, caddenin altına gömeriz.
Why am I your enemy when you're the one prepared to bury our culture in history's potter's field?
Kültürümüzü tarihin tozlu sayfalarına gömmeye çalışan senken neden düşman benim?
While away my days and bury myself here when they're done?
Günlerimi böyle geçirip, vadem dolduğunda kendimi buraya mı gömeyim?
Lynch, burn, bludgeon, or bury... I will do whatevefs necessary to rid this city of corruption.
Linç ederek, yakarak, sopayla döverek, gömerek bu kasabadaki yolsuzlukları bitirmek için ne gerekiyorsa yapacağım...
Killed his brother, and I helped to bury him.
Ağabeyini öldürüp, gömmesine yardım ettim.
- Don't let them bury her.
- Gömmelerine müsaade etme. - Ne diyorsun?
- What? Don't let them bury her till I'm home.
Ben gidene kadar gömmelerine müsaade etme.
If I die of embarrassment today, Do you promise not to bury me in this uniform?
Eğer bugün utançtan ölürsem, beni bu üniformayla gömmeyeceğinize, söz verir misin?
Will you just bury them already?
Onları sadece gömsek?
Don't leave me to bury you similar.
Seni de aynı şekilde gömmek zorunda bırakma beni.
- I'm telling you, man - if you bury this shit, someone's gonna find it.
- Eğer gömersen birisi bulur mutlaka.
Me and them... they can bury us in that blowed-up mountain.
Beni ve onları... patlattığımız dağa bizi gömebilirler.
Now if I'm wrong, they can bury us underneath that rock pile out at the cut,'cause that's where we're headed anyways.
Yanılıyorsam yarıktaki taş yığınının altına bizi gömebilirler çünkü zaten yolculuk da o istikamette.
Bury him when you break hotel ground.
Otelin zemini açtığınızda onu da içine gömün.
Like, they're the ones who saw the problem, they're the ones who bury their own people, they're the ones who wanted to make a change and they've been totally ignored, overridden and having funding taken off by
Sanki onlar problemi görmüş gibi, sanki onlar kendi insanlarını gömmüş gibi, sanki onlar bir değişiklik yapmak istemiş ve tamamen göz ardı edilmiş, çiğnenmiş ve Federal ve Eyalet hükümetleri tarafından sağlanan destekleri kesilmiş ve
Let's bury him... and live with this grief.
Onu yakalım... ve ızdırabına son verelim.
I know a thousand places to bury bodies.
- Ceset gömecek binlerce yer biliyorum.
- Now bury it.
- Şimdi onu göm.
- You take Hal with you. - I'm telling you, man, if you bury it, someone's going to find it.
- Eğer gömersen birisi bulur mutlaka.
Bury the hatchet.
Savaş baltasını göm. Merhaba çocuklar.
How do I bury the hatchet with Stephie?
Stephie ile aramdaki savaşı nasıl bitiririm?
I mean, I guess if we were true friends, then, yeah, we'd figure out a way to bury the hatchet. Yeah.
Yani demek istediğim, sanırım gerçekten arkadaş olsaydık evet, bu şavaşa son vermenin bir yolunu bulurduk.
You cannot bury your sadness that is in here... oh, I feel the void, I feel it... with parties and strangers.
İçindeki hüznü saklayamazsın. Bu boşluğu hissediyorum. Partilere, diğer kişilere rağmen hissediyorum.
It Bury bones? Break up homes?
Kemikleri gömüp, yuvaları mı yıksak?
# Hey, you, don't help them To bury the light # Don't give in without a fight
Bırakma ışığı kapatsınlar pes etme yapmadan kavgalar.
Good God, when I die, bury me in Kathy Ireland.
Tanrım, öldüğümde, beni Kathy Ireland'ın içine gömün. Marv?
There's a darkness inside you, and you can bury it deep in burritos as big as your head, but someday soon, that darkness is gonna come out, and when it does, I want you to call me.
İçinde bir karanlık var ve bu karanlığı içine kafan kadar kocaman burritolar gibi gömebilirsin ama günün birinde bu karanlık ortaya çıkacak. Çıktığında, beni aramanı istiyorum.
Yeah, that's because. "A" likes to bury the bodies herself.
Evet çünkü A cesetleri gömmeyi tercih ediyor.
And bury a St. Joseph statue in the yard.
Bahçeye de bir tane Aziz Joseph heykeli dikelim.
A ceremony where they bury their victims alive.
Kurbanları diri diri gömdükleri bir tören. Umalım da geç kalmamış olalım.
Let's bury him.
Gömelim onu.
Bury them well, mind you.
Aklınızda bulunsun, iyi gömün onları.
You're gonna bury my girlfriend and forget this ever happened.
Kız arkadaşımı gömüp tüm bunları unutacaksın.
The word is that you helped him bury evidence.
Kanıt saklamasına yardımcı olduğun söylentileri var.
I know you don't want to put them through the pain Of having to bury that kid.
O çocuğu toprağa vermenin acısını onlara yaşatmak istemeyeceğini biliyorum.
And the state requires that I bury her in a Potter's field.
Eyalet yasaları onu Potter mezarlığına gömmemi söylüyor.
I didn't have time to bury it deeper.
Onu daha derin gömmek için vaktim yoktu.
I had to bury jennifer last night.
Jennifer'ı daha dün gece gömdüm.
Said we would halt and help this boy bury his parents.
Durup, çocuğa ailesini gömmek için yardım edeceğimizi söyledi.
# Bury treasure? Store up leisure?
Tavanarasını nakitle doldurup hazine mi gömsek?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]