But sooner or later translate Turkish
370 parallel translation
Oh, some of you are smarter than others, but sooner or later... you'll all trip yourselves up!
Bazılarınız diğerlerinden daha akıllı ama er ya da geç hepiniz kendinize çelme takarsınız!
But sooner or later, you'll catch it!
Ama eninde sonunda elime geçersin!
Perhaps, but sooner or later there'll be others.
Belki, ama er ya da geç başkaları da olacaktır.
But sooner or later, he'll run up against someone -
Ama er ya da geç biriyle karşılaşır -
So you move on, and on, and on, and on, but sooner or later, you don't move quite so quickly.
Ayrılmanın zamanıdır. Bu böyle devam eder gider. Bir zaman gelir ki, o kadar hızlı yer değiştiremezsiniz.
Thank you, but sooner or later I get'em all.
Sağol ama er ya da geç hepsini satın alırım.
But sooner or later they spring you, even if someone ditches the evidence.
Birileri kanıtları saklasa bile insanı er ya da geç salıyorlar.
Those little heirs are hard to get hooked, but sooner or later, their turn will come.
Bu küçük varislere halkayı takmak zordur,... fakat eninde sonunda hizaya gelirler.
We'll receive no help from the Organians. But sooner or later, they're gonna start resenting how the Klingons run things. Maybe.
- Organialılardan destek yok.
But sooner or later... they'll find the school anyway, won't they?
Ama eninde sonunda bu okulu bulacaklar, değil mi?
It's a lousy war, but sooner or later it's gonna be us or the communists.
Herkes savaşın kötü olduğunu biliyor, ama er geç ya biz kazanacağız ya da komünistler.
But sooner or later they'll come to us
Ama er yada geç bize karşı savaşmak için gelecekler
Mr. Reynolds owns you Fiddler is going to teach you but sooner or later, nigger, you're mine.
Bay Reynolds sana sahip Fiddler sana öğretecek ama eninde sonunda zenci, benimsin.
You can force me back into the house, but sooner or later I'm leaving, because that's what I am. Listen to me.
Beni dinle.
She might escape every night for a week, but sooner or later, she must fall a victim.
Kız kardeşiniz bir hafta boyunca her gece bundan kurtulmuş olmalı, fakat er ya da geç yılanın kurbanı olacaktı.
But sooner or later I rub everybody the wrong way.
Ama er ya da geç herkesi sinirlendiririm.
But sooner or later, you gotta get out... because it's crashing, and all at once those frozen hours... melt through the nervous system... and seep out the pores.
Ama er ya da geç çıkmak zorundasın... çünkü çarpacak, ve bunlar, donmuş saatlerin sinir sistemi sayesinde bir anda erimesiyle gerçekleşecek... ve tüm bunlar gözeneklerden dışarıya akacak.
But it'll happen sooner or later.
Ama er ya da geç olacak.
We'll find out who got Al sooner or later but we ain't got any time to start worrying about that now.
Al'i vuranı er geç bulacağız ama şimdi onu bir yana bırakalım.
But you have to face it sooner or later.
Ama er yada geç bununla yüzleşmek zorundasın.
And then I'll dump it somewhere in the country. It'll be found of course, sooner or later, but maybe not for a week.
Sonra onu şehir dışında bir yere atacağım.
Well, I... I suppose I'll find out sooner or later, but just what exactly did you want to see me about? George, now that's just what I like so much about you.
Eninde sonunda öğreneceğim ama beni tam olarak neden görmek istediniz?
But the answer to that is persistence... and the hope that sooner or later something will turn up... some tiny lead that can grow into a warm trail... and point to the cracking of a tough case.
Zor olsa bile küçük bir ipucunun ortaya çıkıp davayı çözecek bir şeye dönüşmesini umut ediyordu.
I'm sure the police know the number... and they'll tell her parents sooner or later... but until then...
Polisin numarayı bildiğinden eminim. Er ya da geç ailesine de söyleyeceklerdir. Ama o zamana kadar...
That's very good of you, sir, but... I must face that empty house sooner or later.
Çok naziksiniz efendim ama er geç boş evle yüzleşeceğim.
Of course life is precious, but everybody has to die sooner or later.
Tabii ki hayat değerli... ama er ya da geç herkes ölmek zorunda.
You always do, but I Wind up With'em sooner or later.
Evet, hep öyle yaparsın Charlie. Ama eninde sonunda bana kalırlar.
Though it's a long time now, but you will get old sooner or later.
Farkına vardığında çok geç kalmış olacaksın.
Well, I'm sorry, Shirley, but it'll have to come out sooner or later.
Üzgünüm Shirley ama er ya da geç ortaya çıkacak.
She's stupid, but she'll catch on sooner or later.
Süzme salaktır, ama eninde sonunda anlar.
But you'll come around, sooner or later.
Ama eninde sonunda anlayacaksın.
[Woman On PA] Dr Miller, call the switchboard, please Well, it's, uh, still a little early, but, uh, you know, sooner or later something usually breaks
Hala biraz erken fakat genellikle er ya da geç bir şey ortaya çıkar.
But there's always tomorrow and the day after that and sooner or later you're gonna talk to me
Fakat bir de hep yarın vardır ondan sonraki gün ve ondan sonraki gün vardır ey ya da geç benimle konuşacaksın
You've got to take Santa Elia sooner or later but I've gotta know what we're up against.
Er yada geç Santa Elia'yı alman gerekecek ama bilmem gereken karşımızda tam olarak ne olduğu.
It has to be settled sooner or later but now Miss Leng is in the hands of Yan Tian Long and we must save her
Er yada geç bu gün gelecekti Ama şimdi Yeşim Hayalet Yan Tian Long'un elinde Onu kurtarmamız gerek
But, anyway, sooner or later, they are going to kill me.
Ama yine de er veya geç, beni öldürecekler.
You were the primer, Billy... but I guess, sooner or later, the lid had to blow off.
Sen olaylarι tetikledin Billy... ama sanιrιm er ya da geç bomba patlayacaktι.
But I guess... He'll come to us sooner or later
Eninde sonunda tekrar ortaya çıkacaktır.
But... the Shogunate's men will be here sooner or later.
Ama... Shogunluğun adamları bugün yarın burada olacaklar.
But I suppose it would have happened sooner or later.
Ama eninde sonunda olacaktı sanırım.
But after tonight... He'll die sooner or later on the streets!
ama bu gece... sokakta cesedini bulursun!
- Not yet, but he'll turn up sooner or later.
Şimdilik bulamadık fakat ortaya çıkacaktır.
But even if you do, sooner or later, they're bound to wind up in the hole.
Eğer yapsan bile er ya da geç deliğe ulaşmaya çalışır.
My mother said that sooner or later I would be able to, but I haven't.
Annem bana er veya geç yapabileceğimi söylemişti ama hâlâ yapabilmiş değilim.
But I'll move'em sooner or later.
Ama er ya da geç bir yere sokacağım.
That'll happen sooner or later, but you'll have to recognize me.
Er ya da geç olacak, ama beni tanımak zorundasınız.
But, hey, you were bound to put two and two together and come up with a fraction sooner or later.
Ama ikiyle ikiyi yanyana koyup kafada ampül yanması kaçınılmazdı.
But you knew it was going to happen sooner or later.
Bunun eninde sonunda olacağını biliyordun.
But the dead will come for you, sooner or later. They'll sit there, right in front of you.
Ama, eninde sonunda ölüm senin de peşinden gelecek.
I could take it back, but the work's gonna be done sooner or later.
Şimdi geri dönebilirim, ama iş çok daha erken mi yapılır yoksa çok daha geç mi yapılır onu bilemem.
But we'll find him sooner or later.
Ama onu er ya da geç bulacağız.
sooner or later 669
or later 18
but still 1334
but something went wrong 29
but sometimes 291
but so are you 19
but so far 188
but soon 162
but she's gone 43
but she's not here 34
or later 18
but still 1334
but something went wrong 29
but sometimes 291
but so are you 19
but so far 188
but soon 162
but she's gone 43
but she's not here 34
but seriously 409
but so am i 35
but so what 89
but something's wrong 18
but sir 122
but she can't 33
but some 28
but she isn't 30
but she hasn't 17
but she couldn't 19
but so am i 35
but so what 89
but something's wrong 18
but sir 122
but she can't 33
but some 28
but she isn't 30
but she hasn't 17
but she couldn't 19