English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ S ] / Sooner or later

Sooner or later translate Turkish

3,295 parallel translation
Sooner or later, a gangster's gonna need a deal and roll!
Er ya da geç bir gangster anlaşma yapmak isteyip ötecek!
Then sooner or later the kingdom will be mine.
Eninde sonunda krallık benim olacak.
And sooner or later, this problem's gonna solve itself.
Eninde sonunda bu problem kendi kendini çözecek.
You know we're gonna have to talk about it... sooner or later.
Yaptığın şeyi er ya da geç konuşmamız gerekiyor.
♪ Sooner or later, I'm greater than you ♪
* Er ya da geç, olacağım senden daha iyi *
You know, you're gonna put your thumb on that thing sooner or later.
Şuna eninde sonunda parmağını koyacağını biliyorsun.
Well, it had to melt sooner or later.
Er ya da geç eriyecek.
All girls get fingered sooner or later, Chad, but I guess you wouldn't know about that.
Her kız er yada geç parmaklanır, Chad. Sanırım, sen bunu bilmiyordun.
She'll be coming back sooner or later.
Önünde sonunda geri gelecektir. Her zaman öyle olur.
Every champion hits the mat sooner or later, the question is are you going to get back up?
Hey evlat, bir darbe aldın. Her şampiyon, er ya da geç bir darbe alır. Asıl soruysa dönüp devam edecek misin?
- Yeah, I know. Sooner or later, you gotta figure out what to do with him.
Eninde sonunda ona ne yapman gerektiğini bulmalısın.
Sooner or later others are going to come.
Er ya da geç diğerleri de gelecek.
Sooner or later, the past always catches up.
Er ya da geç, geçmiş yakamıza yapışır.
- We'll all be his wife, sooner or later. - Yeah.
Hepimiz er yada geç onunla evleneceğiz.
So far they have kept secret. But sooner or later it always.
Şimdiye kadar, bu görülmeler sır olarak saklandı ancak haberler daima yayılır.
Everybody loses their parents sooner or later.
Eninde sonunda herkes ailesini kaybedecek.
And we're all going insane sooner or later.
Eninde sonunda hepimiz delireceğiz.
Sooner or later you have to eat.
Er ya da geç yemek zorundasın.
She'll understand sooner or later.
Er ya da geç anlayacaktır.
Go. You can fight it all you want, but... Sooner or later, we'll get you.
Kendinle istediğin kadar savaşabilirsin ama sonunda kaybedeceksin.
You leave a party, Joseph, sooner or later someone else will take your seat.
Bu işi bırakırsan Joseph, er ya da geç birisi yerini alacaktır.
I might hit a wall but sooner or later I'll find a gate.
Duvara da çarpabilirim ama eninde sonunda bir yolunu bulurum.
Maybe not, but it does mean that sooner or later, they were going to wind up on some obscure planet, doing God knows what kind of research, that may or may not ever have seen the light of day on Earth.
Belki ama bu er ya da geç günün birinde ücra bir gezegene gidip tanrı bilir ne tür araştırmalara katılacakları ve belki de bir daha gün ışığını dünyada bir daha asla göremeyecekleri anlamına geliyor.
Sooner or later, we've got to make a move.
Er ya da geç, biz ettik bir hamle yapmak zorunda.
Sooner or later, I'm going to stop being me and become something else.
Er ya da geç, artık ben olmaktan çıkıp başka bir şeye dönüşeceğim.
It sees us as a threat, so it's stalking us, and sooner or later, it's going to try to ambush us again, but this time, we'll be ready for it.
Bizi tehdit olarak görüyor, gizlice izliyor bizi,... er ya da geç tekrar tuzağa düşürmeye çalışacaktır. Ama bu sefer, hazırlıklı olacağız.
Sooner or later that kid is gonna find the tape... and he's gonna watch it.
Er ya da geç, adam kaseti bulacak ve izleyecektir.
Good. Now, now, listen, Tony, once you're airborne, you gotta come down sooner or later.
Şimdi beni dinle, Tony, uçan bir şeye bindiğinde er ya da geç inersin.
It's sweet that you care about your friend. And frankly, as you will find out sooner or later, my mother is a handful.
Arkadaşına değer vermen çok tatlı ayrıca eninde sonunda annemin katlanılmaz olduğunu anlayacaksın.
Sooner or later, I know that you're all gonna ask yourselves, " where in the heck am I?
Eninde sonunda, kendinize "ne cehennemdeyim?" diye soracaktınız biliyordum.
Sooner or later they all stink exactly like pigs.
Er ya da geç onlar da aynen domuz gibi kokmaya başlarlar.
Because sooner or later, the music stops and you gotta sit down.
Çünkü er ya da geç, müzik duracak ve sen oturmak zorunda kalacaksın.
The point is... sooner or later, I get hip to what's going on. I know you've been dealing drugs here, Jimmy.
Olay şu ki eninde sonunda neler olup bittiğini anlarım ben.
Before your mother disappeared, it must having said that the responsibility'would spill on you, that sooner or later would had to use your gift.
Annen saklanmadan önce, senin üstüne düşen sorumluluktan bahsetmiş olmalı, elinde sonunda yeteneğini kullanman gerektiğini.
It's the great mystery - - one that, sooner or later, we all have to face.
Hepimizin önünde sonunda yüzleşmek zorunda olduğu büyük bir gizem bu.
What I believe in and what you believe in... Sooner or later, it's gonna put us at opposite sides of a loaded gun.
İnandığım şeyle inandığın şey er ya da geç ikimizi dolu bir silahın zıt uçlarına koyacak.
Ahhhhhhh! Sooner or later I'm bound to hit an artery.
Eninde sonunda atardamarın birine denk getireceğim.
Sooner or later, these things usually come to a head, so just trust your gut, and if you think she's legit, keep an eye on her.
Eninde sonunda bu işler bir sonuca bağIanır. Sen kendine güven. Kızın doğru söylediğini düşünüyorsan onu kolla.
Sooner or later, if she's not found, people will start doing math.
Birazdan veya daha sonra eğer o kız bulunmazsa insanlar hesap kitap yapmaya başlayacaklar.
Sooner or later, someone will come along and rescue us. What does it matter?
Ne önemi var?
Not... not because you wouldn't be mine, but because I knew that sooner or later he would be dead.
Benim olmayacağın için değil eninde sonunda ölecek diye.
Sooner or later he will die.
Bugün yarın ölür.
Well, we had to meet sooner or later.
Eh, bir şekilde karşılaşacaktık, öyle ya da böyle.
Okay, look, this little reunion was bound to happen sooner or later anyway.
Bu birleşme er ya da geç olacaktı zaten.
I knew this thieving slut would get her hands on it sooner or later.
Bu hırsız fahişenin onu alacağını biliyordum.
But if you stick around, you let things remain unresolved, sooner or later, it will be too late.
Ama buralarda daha fazla takılırsan, çözüm bulamazsan, eninde sonunda çok geç olacak.
Gonna end up in jail sooner or later, just like his dad.
Eninde sonunda hapse girecekti tıpkı babası gibi.
I knew Richard would make himself known sooner or later...
Er yada geç Richard'dan bir haber çıkacağını biliyordum.
But no matter how high the stakes, sooner or later you're just gonna have to go with your gut.
Ve ortaya konulan ne olursa olsun er ya da gec dugulariniza gore hareket ediyorsunuz
But I know where he's gonna end up sooner or later.
Ama eninde sonunda nereye gideceğini biliyorum.
Sooner or later, you're going to have to move on, Colonel.
Er ya da geç yoluna devam etmek zorunda kalacaksın Albay.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]