Butterfingers translate Turkish
99 parallel translation
- Butterfingers!
- Sakar!
Get out of here you butterfingers!
Defol buradan sakar herif!
Butterfingers and clumsy :
Sakar ve Hödük :
Bunch of butterfingers.
Sakarlar sürüsü.
Butterfingers.
Sakarlık işte.
Butterfingers, they'll make her lame.
Sakarlar, onu topal edecekler!
Butterfingers.
Sakar herif.
Just call me Mr. Butterfingers.
Bana Bay Sakar diyebilirsin.
Butterfingers.
Sakar şey.
Dennis, our lives are in your hands and you have butterfingers?
Hayatımız senin ellerinde, ve sen ellerini yemek için mi kullanıyorsun?
- Butterfingers.
- Kaygan parmaklı seni.
You were eating four of those for breakfast and chasing it with a Ring Ding and two Butterfingers on the train.
Altı ay önce bunlardan dört tanesini kahvaltıda yiyordun ve Ring Ding ve iki Butterfinger'da trende.
What a butterfingers I am!
Ne sakarım!
Don't blame me. We'd be resting'easy if Butterfingers here hadn't lost the kid.
Beni suçlama, eğer bu salak çocuğu kaybetmeseydi, çok kolay olacaktı.
- Map - Three Butterfingers
Üç tane şeker.
I lost a grand on that army game, butterfingers.
O oyunda büyük para kaybettim sakar herif.
Excuse me. Butterfingers.
Affedersin.
Oops, butterfingers.
Ne kadar da sakarım.
Come on, butterfingers, pick'em up.
Hadi, sakar. Topla onları!
Slippery butterfingers.
Sakarım. Her şeyi düşürürüm.
It's your butterfingers that are slipping.
Sorun senin kremli ellerinde onlar kayıyor.
Butterfingers.
Sakar.
- Hang on, butterfingers!
- Kayıyorum! - Dayan, sakar!
Butterfingers!
Sakar!
Give me three of them butterfingers.
Ayrıca şuradaki gofretlerden üç tane verir misiniz?
Time to throw in the Butterfingers.
Şimdi Butterfinger'ları atın.
Butterfingers.
Sakar kadın.
Well, so I'm a butterfingers. Isn't that punishment enough?
Yağlı parmaklarım var, yeterince cezalandırılmamış mıyım?
Oh, Stanley, you butterfingers!
- Yakala. - Stanley, seni yağlı parmak.
Jesus, what a butterfingers!
Tanrım, ne sakar şeysin sen!
You know, the Butterfingers in the vending machine rock.
Yeni makinedeki bal-parmak güzelmiş. Görüşürüz.
I've always been a bit of a butterfingers.
Her zaman biraz sakar olmuşumdur.
You are a butterfingers.
Sen sakarın tekisin.
- Catch, butterfingers.
- Yakala bunu, sakar adam.
" Butterfingers.
" Sakar adam.
Better get out of here, butterfingers.
Buradan çıkıp gitsen daha iyi olur, sakar adam.
Better get out of here, Butterfingers.
Buradan çıksak iyi olur, Butterfingers ( sakar adam ).
Butterfingers.
Elimden kaydı.
I am such a butterfingers.
Öyle sakarımki.
Butterfingers!
Beceremedin!
- Butterfingers.
- Yağ parmak.
"GET BUTTERFINGERS."
"Fıstıklı çikolata al."
Hey, call me crazy, but I just don't think Butterfingers go with Jujubes.
Bana deli diyebilirsin ama nuga, Jujube'yle olmamış.
I have some butterfingers hidden in the bathroom, but they're better dipped in butterscotch pudding.
Banyoda biraz gofret var ama şekerlemeye batırıldığında tadı daha iyi oluyor.
Come to the bar later.
Dinle, Butterfingers'a gel.
Listen... I was taking information for Philly.
Beni dinle, Philly ile Butterfingers'daydım.
A Butterfingers.
Butterfingers.
Butterfingers.
Oh, sakarlar!
Just call me butterfingers.
Bana kısaca sakar de.
The one with the hat's a big, fat butterfingers.
- Evet.
Butterfingers!
Ve ıskaladın, beceriksiz!