English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ C ] / Calm your nerves

Calm your nerves translate Turkish

59 parallel translation
You've just been drinking to calm your nerves, huh?
Sinirlerini yatıştırmak için mi içiyordun?
It'll calm your nerves.
Sinirlerini yatıştırır.
It will calm your nerves.
Seni sakinleştirir.
You just relax and calm your nerves.
Sen sadece gevşe ve sinirlerini sakin tut.
It will calm your nerves.
Sinirlerini yatıştırır.
- Anything to calm your nerves.
Otur şimdi! - Seni sakinleştirecekse.
Tonight's activities were meant to calm your nerves, not agitate them.
Bu akşamki faaliyetin amacı seni sakinleştirmekti sinirlerini bozmak değil.
Let me offer you a hot toddy to calm your nerves.
Sinirlerinin yatışması için sana sıcak bir içki teklif edeyim.
That'll calm your nerves.
Bu senin sinirlerini yatıştırır.
It'll calm your nerves.
İkramımız.
Have a cigarette to calm your nerves.
Sinirlerinizi yatıştırmak için birer sigara yakın.
Be easier to go to a doctor. You need something to calm your nerves.
Sinirlerinizi gevşetmek için bir doktora gitmeniz çok daha kolay olurdu.
Have some coconut erbal tea, dear ; it'll calm your nerves.
Biraz hindistan cevizi çayı al, tatlım, Sinirlerine iyi gelir
Something to calm your nerves?
Sinirlerini gevşetecek bir şey?
Get some tea to calm your nerves.
Sinirlerini yatıştırması için biraz çay hazırlarız.
- calm your nerves, Tonray.
- Biraz sakin ol, Tonray.
Oh, calm your nerves, baby.
Sakin ol bebeğim.
Will calm your nerves. - Don't they know that without me, they'd never see the inside of a fashion tent?
- Ben olmasam moda çadırının içini bile göremeyeceklerini bilmiyorlar mı?
- To calm your nerves.
- Rahatlarmışsın.
Let me get you a piece of cake to calm your nerves.
Sinirlerini yatıştırmak için sana bir parça kek getireyim.
This is a mild sedative, something to calm your nerves.
Bu sakinleştirici bir ilaç, sinirlerinize iyi gelir.
If you're so... afraid, then I'll give you something to calm your nerves.
Madem bu kadar korkuyorsun sana korkunu azaltacak bir şey söyleyeyim.
Have some wine, sweety. It will calm your nerves.
Biraz şarap al tatlım, sinirlerine iyi gelir.
You wanna take something, maybe calm your nerves? No.
Sinirlerini yatıştıracak bir şey içmek ister misin?
Calm your nerves.
Sakinleş.
I have brought you a tonic to calm your nerves.
Sinirlerinizi sakinleştirmesi için size tonik getirdim.
- Have one, it will calm your nerves.
- Al bir tane. Sinirlerini yatıştırır.
How about a drink to calm your nerves?
Sinirlerini yatıştırmak için bir içki içmeye ne dersin?
I was just trying to calm your nerves.
Sinirlerini yumuşatmaya çalışıyordum.
This medicine will calm your nerves.
Bu ilaç sinirlerini yatıştıracak.
Calm your nerves.
Sinirlerin yatışsın.
Clopsies, how about I cook you something to drink... to calm your nerves?
Tepegöz, senin sinirlerini azaltacak içecek bir şeyler... hazırlamama ne dersin?
Calm your nerves, Junji.
Sakin ol, Junji.
Use your breath to calm your nerves.
Sinirlerini yatıştırmak için nefesini kullan.
You know, it'll calm your nerves.
Sinirlerini yumuşatır.
Here, this'll calm your nerves.
Al bakalım, sinirlerini yatıştırır.
All right, matey. Try calm your nerves, all right?
Pekâlâ ahbap, sakinleşmeye çalış, tamam mı?
Drink this, it'll calm your nerves.
Şunu iç, sinirlerini yatıştırır.
Calm your nerves, dear.
Kendine gel, tatlım.
All right, well, uh, first things first. Uh, how about we get you a little zing. To calm your nerves?
Tamam, öncelikle biraz Zen almaya ne dersin sakinleştirmesi için?
Calm your nerves.
Sakinleştirir.
It'll calm your nerves.
Sinirlerinizi yatıştırmak İt'll.
Just tell the doctor you need weed to calm your nerves.
Doktora gidip, sakinleşmek için esrara ihtiyacım var de.
Take this. It will calm your nerves.
İç biraz, sinirlerini yatıştırır.
It will calm your nerves.
Sinirine iyi gelir.
Calm your nerves, you know?
Sinirleri yatıştırmalık, bilirsin?
Look, maybe you need some supplements to help calm your nerves.
Bak, belki de sakinleşmen için biraz destek alman gerekiyordur.
calm down your nerves.
Sinirlerini gevşetir.
Why don't you calm your motherfucking nerves?
Neden sakinleşmiyorsun?
It's supposed to calm my nerves. Okay, I hate to interrupt, but I need to ask a favor. Anything.
♪ See the money, wanna stay for your meal ♪
Calm your frazzled nerves.
Sinirlerini yatıştırmanı sağlar.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]