Car accident translate Turkish
2,504 parallel translation
But one of them died from overwork, another from car accident, and Sang-chul died of coition death.
Ama biri fazla çalışmadan öldü, diğeri araba kazasında, Sang-chul da cinsel ilişki esnasında öldü.
He'd been in a car accident.
Trafik kazası geçirmişti.
Well, thanks to you, my fiancé was in a car accident.
Sayende, nişanlım kaza geçirdi.
Car accident.
Araba kazası.
Lost his parents in a car accident.
Gerçek ailesi bir kazada yaşamını yitirmiş.
My husband had been in a car accident, and he was gone, just like that.
Kocam araba kazası geçirdi. Ve böylece öldü.
Do you regard getting into a car accident while going to work a result of hazardous waste violations as well?
Görünürde belli olmayan bir hastalık geçiriyorsun diye bunu işine mi yüklüyorsun?
Because of a car accident.
Trafik kazası yüzünden.
Excuse me, but how is it that your son, John Lee, who died in a car accident seems to be alive... please explain it to me.
Uygun bir soru değil ama neden trafik kazasında ölen oğlunuzu yaşıyor gibi gösteriyorsunuz? Açıklayın lütfen.
It was a car accident.
O bir trafik kazasıydı.
There's no reports of a car accident or a fire.
Evet, hiç trafik kazası ya da yangın rapor edilmemiş.
It sounds like a cable car accident.
Kulağa zincirleme araba kazası gibi geliyor.
Thanks to you, my fiancé was in a car accident.
Nişanlım senin yüzünden araba kazası geçirdi.
Same place Matthew Hammond went before his... Car accident.
Matthew Hammond araba kazasından önce o bara gitmiş.
Ok, so it turns out 6 : 20 Friday night Dolan got in a car accident in Bethesda.
Görünüşe göre Dolan Cuma akşamı 18 : 20'de Bethesda'da kaza yapmış.
He was in a car accident Friday.
Cuma günü bir kaza geçirdi.
We think his car accident triggered a delusional disorder.
Kazasının sanrılı bir hastalığı tetiklediğini düşünüyoruz.
You were in a car accident 3 nights ago and you suffered a head trauma.
3 gece önce bir trafik kazası geçirdin ve kafa travması geçirdin.
But then three days later, she was killed in a car accident.
Ama 3 yıl sonra, bir trafik kazasında öldürüldü.
That must've been some car accident.
Bir araba kazası olmalı.
Car accident, right?
Araba kazası, değil mi?
Whoa, this guy died in the car accident.
Bu adam bir araba kazasında ölmüş.
One was made to look like a suicide, the other a car accident.
Birini intihar gibi, diğerini de araba kazası gibi düzenlemişler.
Did you see the car accident?
Araba kazasını gördün mü?
Car accident.
Trafik kazası.
Kip died in a car accident when he was 6.
Kip 6 yaşındayken trafik kazasında öldü
Single car accident, nothing suspicious.
Sadece bir araba kazası, şüpheli hiçbir şey yok.
It's cuz of a car accident while bringing her brother.
Kardeşini getirirken bir araba kazası yaptı.
I heard that he died in a car accident.
Duyduğuma göre araba kazasında ölmüş.
Of course, there it is : the car accident.
Tabii ya, araba kazası. Çok orijinal olmuş.
I was in a car accident.
Ben bir araba kazası geçirmiştim.
Hey, have you heard anything about anything big coming in today, like a car accident or a building collapse?
Bugün trafik kazası ya da bina çökmesi gibi büyük bir şey gelecek miymiş hiç haberiniz var mı?
I was in a car accident and a woman got hit.
Bir kaza yaptım, ve bir kadın yaralandı.
He was in a car accident two years ago, which further injured his neck, and so we are gonna build him a new one in a 3-day, 3-part surgery.
İki yıl önce bir trafik kazası geçirmiş ve bu boynuna daha da zarar vermiş. Bu yüzden biz de üç günde yapacağımız üç kısımdan oluşan bir ameliyatla ona yeni bir boyun yapacağız.
When Hawks heard that his oldest son was badly injured in a car accident, he apparently just kept on filming.
Hawks, oğlunun bir araba kazasında kötü şekilde yaralandığını duyunca film çekmeye devam etmiştir.
On December 9th, on a Seoul-bound highway. You saw a car accident?
9 Aralık'ta, Seul Karayolu üzerinde bir araba kazası gördünüz mü?
His wife, Anja, a secretary at Stasi headquarters, ran with him. But she was killed in a car accident shortly after.
Stasi'nin merkezinde sekreter olarak çalışan karısı Anja, onunla birlikte kaçmış ama kısa bir süre sonra bir araba kazasında hayatını yitirmiş.
The car accident?
- Şu araba kazası yani.
The car accident was faked.
Araba kazası düzenlenmişti.
The Americans staged the car accident to keep me safe.
Amerikalılar beni güvende tutmak için o araba kazasını düzenlediler.
She's been in a car accident.
Trafik kazası geçirdi.
Juliet's fine. You're telling me to calm down after my child's been in a car accident?
- Kızım kaza yaptıktan sonra benden sakin olmamı mı bekliyorsunuz?
Car accident?
- Araba kazası mı?
- No, he died in a car accident right before Hope was born.
Hayır, Hope doğmadan hemen önce bir kazada ölmüş.
But she does remember events and people prior to the car accident, though, right?
Ama kazadan önceki olayları ve insanları hatırlıyor, öyle mi?
Almost nine months ago, but you keep forgetting because you had a car accident eight months ago, and you got hurt.
Neredeyse 9 ay önce ama yine unutacaksın çünkü 8 ay önce bir kaza geçirdin. Beyninde zedelenme oldu.
It's the same day that you had the car accident.
Araba kazası yaptığınız gün.
She could have been involved in a accident, she could have driven off the road, she could have had car trouble and...
Bir tür kaza geçirdi. Ya da yoldan çıktı.
Earlier today, police responded to a fatal accident car.
Polis günün erken saatlerinde ölümcül kaza ile ilgili bilgi verdi.
Chief gets into a tangle with another car, there's an accident, driver's got an attitude, a gun.
Şef, başka bir arabayla burun buruna gelmiş bir kaza olmuş şoför de silah çıkarmıştır.
You see, Mrs. Myers, um... Last night, there was a terrible accident around the time that your car went missing.
Anlayacağınız bayan Myers, dün gece arabanızın kaybolduğu saatlerde korkunç bir kaza oldu.