English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ C ] / Car approaching

Car approaching translate Turkish

56 parallel translation
michael, there's a car approaching at high speed.
Michael, yüksek hızda bir araba yaklaşıyor.
michael, there's a car approaching that girl at high speed.
Michael, kızın üzerine doğru hızla yaklaşan bir araba var.
Staff car approaching, Diana. By the speed, it appears to be urgent.
Resmi araç hızla yaklaşıyor Diana.
[CAR APPROACHING] That's Mom and Dad.
Annemle babamdır.
There's a car approaching.
Bir araba yaklaşıyor.
Car approaching north perimeter.
İlk araç kuzeyden yaklaşıyor.
[CAR APPROACHING]
[ARAÇ YAKLAŞIYOR]
[Car Approaching] I told that idiot to slice my sandwich. Ow!
O aptala sandviçi kesmesini söylemiştim.
Come on in and have a cup of tea. [CAR APPROACHING]
Gelip bir fincan çay iç.
It's a car approaching.
Yaklaşmakta olan bir araba var.
Tony, Chase is reporting a car approaching.
Tony, Chase bir arabanın yaklaştığını bildiriyor.
[Car approaching] Speaking of....
Bahsetmişken...
[Laughing ] - [ Car approaching] - What's that?
Bu da nesi?
Main gate, we have a car approaching.
Ana kapı. Bir araç yaklaşıyor.
Suspicious car approaching!
Şüpheli bir araç yaklaşıyor!
Yes, sir. ( CAR APPROACHING )
Evet, efendim.
( car approaching )
Dün gece kulüpte polis ve ambulans gördüm.
Second car approaching.
İkinci araç yaklaşıyor.
Suddenly I heard the sound of a car approaching me from behind.
Sonra aniden arkamdan bir araba yaklaştığını duydum.
If you guys are done talking about your feelings, you should probably pay attention to the town car approaching from the west.
Siz duygularınızla ilgili konuşmak yapılır ise, muhtemelen şehir arabaya dikkat etmelidir Batıdan yaklaşıyor.
I got a car approaching 500 yards from the north.
500 metreden bize doğru yaklaşan bir araba var.
His Eminence's car is now approaching.
Kardinal'in aracı şu an yaklaşmakta. / i
He remembered driving the car... and he remembered approaching the scene of the shooting... and then, from that point, he blacks out... and can't remember until he gets to the motel room... which is some 10 minutes later.
Arabayı sürdüğünü, olay mahalline yaklaştığını hatırlamış ama o noktadan sonra sanki nutku tutulmuş ve otel odasına varıncaya dek olanlara dair hiçbir şey hatırlayamamıştı.
[CAR APPROACHING] THEY'RE HERE.
İşte geldiler.
Oh, God... ( Car approaching, horn honking )
Ah tanrım.
That's how far officers of the Nevada Highway Patrol... have pursued the blue car on your screen... in a wild chase right through the heart of Elko... at speeds approaching 1 00 miles an hour.
Bu, Nevada otoban devriyesinin Elko'nun ortasından şimdiye kadar sürdürdüğü neredeyse saatte 100 millik hıza ulaşan vahşi takibinin almış olduğu mesafedir.
And now, the officers are approaching the car.
Ve şimdi memurlar arabaya yaklaşıyor.
Three approaching roads, an underground car park... and lots of tourists.
Üç yoldan gidiliyor, yeraltı otoparkı... ve bir sürü turist.
Did you see them in the street? What about in the street? Did you see them in the car or approaching the house?
Onları arabada ya da eve yaklaşırken gördün mü?
Tell me the color of the approaching car
Bana, gelen arabanın rengini söyle.
One-Tango-13 in pursuit of car jackers... eastbound on Campo, approaching Melrose.
Araba hırsızının peşindeyiz. Campbell'den doğuya, Melrose yakınlarına gidiyor.
( Radio )'Jing Hui's car is approaching target premises via north carriageway.
'Jing Hui'nin aracı yaklaşıyor, hedef kuzey yolundan geliyor.
The car is not visible, or it's visible only at the last second to any... anyone approaching from behind.
Araba görünmüyordu. Arkadan yaklaşan biri arabayı ancak son anda farkedebilirdi.
Approaching car 60 miles per hour.
Yaklaşan araba 60 mil hızında.
He dodged an approaching car.
Öndeki arabayı sıyırdı.
Suspect's heading south on Broadway approaching Central Park South, black sports car, no plates.
Şüpheliler Broadway'in güneyinden Central Park'ın güneyine doğru ilerliyor. Siyah bir spor araba.
After a long day at the office, Victor Narramore was walking to his car when he heard someone approaching rapidly from behind.
İş yerindeki yorucu bir gün sonrası Victor Narramore arabasına doğru yürürken arkasından bir şeyin hızla yaklaştığını duymuştu.
Michael, a car is rapidly approaching.
Michael, bir araba süratle yaklaşıyor.
ESU 2 approaching hostage car from south tunnel.
2. TAKIM, rehine vagonuna güney tünelinden yaklaşıyor.
We are approaching megan connelly's car.
Megan Connelly'nin arabasına yaklaşıyoruz.
A car, I believe, is approaching.
Sanırım bir araba yaklaşıyor.
They're approaching your car.
Arabana yaklaşıyorlar.
So even when you're approaching near the region when you're getting there by train or by car has this kind of ominous feeling.
Yani hatta o bölgenin yakınına yaklaştığınızda araba veya trenle yakınından geçtiğinizde bile bu tuhaf hisse kapılırsınız.
Car 2 approaching ground floor.
Araç 2 zemin kata yaklaşıyor.
Yegorov's driver is approaching with the car.
Yegorov'un şoförü araçıyla yaklaşıyor.
This shot would be at 1630 as the train was approaching bratislava. There is no blue-and-white tanker car on the train.
Bu çekim 16 : 30'da yapılmış, tren Bratislava'ya yaklaşıyor.
When he was a kid... took a notion to hide in the ditch and wait for a car to come, and just when it was approaching, he stepped out in front of it just to see what would happen.
Daha küçükken bir çukurun içinde saklanıp bir arabanın gelmesini beklemiş. Ve araba yaklaşırken arabanın önünde durmuş sırf ne olacağını görmek için.
We got another woman approaching the car.
Araca yaklaşan başka bir kadın var.
We have another woman approaching the car.
Araca yaklaşan başka bir kadın var.
I mean, some car was approaching, right?
Demek istediğim araba yaklaşıyordu değil mi?
On... On seeing and approaching the car,
Araba yaklaştığında ve gördüğünde...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]