English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ C ] / Caught in the act

Caught in the act translate Turkish

158 parallel translation
We have proved that he was practically caught in the act.
Kendisini pratikte yaptığı bir olaydan dolayı yakaladığımızı kanıtladık.
Oh, simply from the fact that with about five thousand pounds worth of musical boxes in my living room the thief, who I caught in the act, made off with one that isn't even worth five pounds.
Sadece şu nedenden : İş başında yakaladığım hırsız yatak odamda yaklaşık beşbin sterlin değerinde müzik kutuları varken, beş sterlin bile etmeyen bir tanesini alıp gitmiş.
Caught in the act!
Suç üstü yakalandın!
Caught in the act, what, what? I'm terribly sorry, Mrs. R. B.
Suç üstü yakalandım, özür dilerim.
The prisoner 871 1 was caught in the act.
Mahkum 8711, teşebbüs esnasında yakalandı.
If you get caught in the act, you're sure to be embarrassed.
İş üstünde yakalanırsanız, utanacağınız kesin.
Here's one of your kind who was caught in the act, setting light to a storehouse.
Burada bir depoyu ateşe verirken yakalanan bir arkadaşınız var.
They were caught in the act.
Onları birlikte yakalamış.
A-ha! - Caught in the act!
- Sizi ilişkiye girerken yakaladım.
She was caught in the act of adultery.
Zina yaparken yakalandı.
Well, if they attempt it, they will be caught in the act.
Eğer buna kalkışırlarsa suçüstü yakalanırlar.
And of one caught in the act of surprise.
Ve "şaşkın halde yakalanmış adam" pozu.
Oh, yes. I need them caught in the act, no chance of an alibi.
Onlar bana suç üstünde lazım, olay yerinde olmama gerekçesi olmadan.
If I get him to confess tonight by getting him caught in the act he won't be able to get away anymore.
Eğer onu suçüstü yakalattırıp yaptıklarını itiraf ettirebilirsem daha fazla kaçamaz.
But now, this murderer, has been caught in the act, With the weapon in his hand.
- Fakat şimdi kanun önünde elindeki silahla yakalandı
# Caught in the act # And maybe we've hit it
Suçüstü yakalandık Belki de önemli olan bu
Leave me! - Cow is caught in the act.
Atlayış stilime dikkat edin.
Caught in the act, you pedophile!
Eylem halinde yakalandın, sübyancı seni!
Caught in the act.
Zamansız yakaladın bizi.
A woman Arian and a Pole caught in the act.
- Ari ırktan bir kadın ve bir Polonyalı. İş üstünde yakalanmışlar.
The world saw America caught in the act.
Dünya, Amerika'nın suçüstü yakalanışını görmüştü.
Tell him you are caught in the act.
Suçüstü yakalandığını, ona söylersin artık.
How about "C.I.A. operative caught in the act of espionage"?
Şu nasıl "C.I.A. görevlisi casusluk yaparken tutuklandı"
Caught in the act.
- Suçüstü yakaladık.
Caught in the act.
Suçüstü yakalandın.
The case is open-and-shut, he was caught in the act But how could he assault a poor girl like her?
Zanlı suç üstünde yakalandı ; fakat, nasıl böyle çaresiz bir kıza saldırabilirsin?
Caught in the act.
İş başında yakalandın.
If you'd caught him in the act, the shooting might be justified.
Suçüstü yakalasaydın, onu vurman meşru olurdu.
Caught you in the act.
Suçüstü yakaladim.
I caught him in the act of stealing.
Tam çalmak üzereyken yakaladım onu.
Caught his wife in the act.
Karısını suç üstü yakalamış.
They caught them right in the act!
Tam iş üzerinde yakalamışlar onları!
I... I mean, uh, if... if old, uh, Sir Roger caught him in the act, then...
Yani, ah, eğer yaşlı, ah, Sir Roger onu iş başında yakalasaydı, o zaman...
Answer the lieutenant. That's what we caught you in the act of doing.
İş üstünde yakalandın!
Look at you two, caught right in the very act!
Şu halinize bakın icraatın orta yerinde bastım sizi!
I'll show you an act "caught in the scene"
Sana "koldan yakalama" numarası sunayım
Now, I may not have caught you in the act this time, but you can bet I will.
Bu sefer sizi suçüstü yakalayamadım ama emin olun yapabilirim.
We couldn't afford to be caught with a car full of narcotics, so we had a backup plan in the form of a hole punched in the floorboard of our car.
Bir araba dolusu uyuşturucuyla yakalanmayı göze alamazdık,.. ... biz de B planı olarak arabanın zeminine bir delik açtık.
But you should've caught him in the act last night.
Oysaki geçen geceki olayda onu yakalaman gerekirdi.
I was shook myself, but I tell you... if I had woke a second sooner, I'd have caught you in the act.
Ben de sarhoştum ama bir saniye önce uyansaydım, sizi iş başında yakalayacaktım.
No, I mean you've caught me in the act.
Hayır, beni iş üstünde yakaladın demek istedim.
You let innocent people get caught in the crossfire while trying to kill me?
Beni öldürmek için yakalamaya çalışırken açtığınız çapraz ateşte masum insanlar ölmedi mi?
I caught'em a few times right in the act, but... it's gettin'I can't keep up any more.
Hırsızları birkaç kez suç üstü yakalamıştım, ama artık hızlarına yetişemiyorum.
Cuban soldiers caught us in a cross fire on the beach... an hour after you guys took off.
Adamların buraya gelirken kumsalda küba askerleri çapraz ateş açtılar.
As a matter of fact, one of your crewmen came in unexpectedly and caught me in the act.
Aslına bakarsan, tayfalarından biri beni.. .. beklenmedik biçimde iş üstünde yakaladı.
Even if we caught him in the act, he would still have immunity.
Onu iş başında bile yakalasak, yine de dokunulmazlığı olacak.
Ben, Thomas, I caught you in the act.
- Dan! Thomas! Sizi gördüm.
Park Central stakeout caught him in the act.
Şehir parkında suçüstü yaptık.
I've caught one in the act here in the old garage, walking around.
Bu eski garajda, hareket halinde, ortalıkta dolaşan bir örümcek yakaladım.
Teacher... this woman was caught in the very act of committing adultery!
Öğretmen bu kadın zina işlerken yakalandı!
That means that security might have caught our shooter in the act.
Demek ki güvenlik kameraları katili kaydetmiş olabilir.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]