Cell phones translate Turkish
1,499 parallel translation
Cell phones!
Cep telefonları!
Weren't no cell phones in'69, man. I'm head-to-toe legitimate.
1969'da cep telefonu yoktu, tepeden tırnağa temizim.
Cell phones don't work in this area.
Cep telefonu bu bölgede çalışmaz.
And so to avoid any tragic misfires, I would ask that you all turn off your cell phones.
Bu yüzden de herhangi bir trajik patlamadan sakınmak için cep telefonlarınızı kapatmanızı rica ediyorum.
All of you, please. Turn your cell phones off.
Hepiniz, cep telefonlarınızı kapatın, lütfen.
Leave all your cell phones and cameras here.
Üzerinizdeki tüm cep telefonlarını ve fotoğraf makinelerini buraya bırakın.
- Leave any cell phones and cameras here.
Cep telefonları ve fotoğraf makineleri buraya bırakılacak.
A few shocked eyewitnesses have managed to film him on their cell phones.
Bazı korkmuş görgü tanıkları cep telefonları ile onun filmini çekmeyi başarmış.
If they had left me up and running when Marlo was on them cell phones, I'd have had him a year ago.
Marlo telefon kullanırken tutup da benimle uğraşmasalardı onu bir yıl önce içeri tıkmıştım.
Get everybody over there and get their cell phones.
Hemen oraya gidip cep telefonlarını topla.
Everyone take out your cell phones and place them on the table in front of you.
Herkes cep telefonunu çıkartıp önündeki masaya koysun.
Take care of the cell phones.
Cep telefonlarının çaresine bakın.
cell phones off, Mr. WhitIey.
Cep telefonunuzu kapatın Bay Whitley.
We ask that you now turn off all your cell phones and please refrain from any flash photography during the performance.
Sizden ricamız cep telefonlarınızı kapatmanız ve lütfen, gösteri sırasında flaş kullanarak fotoğraf çekmemenizdir.
Put your cell phones in the tray, please.
Cep telefonlarınızı kutuya koyun, lütfen
- Okay, folks. Let's have all cell phones off or on vibrate.
Cep telefonlarını sessize veya titreşime alalım.
Toss your cell phones.
Telefonlarınızı atın.
And I got you a couple souvenirs from the event that cannot be mentioned on cell phones.
Cep telefonunda anlatılmayacak birkaç minik aksesuar aldım.
Kindly tie up the person beside you, keep your mouths shut, give up your cell phones, and as a general rule, do as I say.
Yanınızdaki kişiyi nazikçe bağlayın, çenenizi kapayın cep telefonlarınızı teslim edin ve genel kural olarak ben ne dersem onu yapın.
That's anything from watches, wallets, cell phones, box cutters, hand guns, thermo-nuclear devices... whatever you've got in your pockets, please put it inside the envelope.
Saat, cüzdan, cep telefonu, çakı, silah, termonükleer aletler,.. ... ceplerinizde ne varsa. Lütfen hepsini zarflara koyun.
- Cell phones aren't allow in the casino.
- Kumarhane'de cep telefonu yasak.
Three-quarters of all cell phones now come with global positioning.
Tüm cep telefonlarının dörtte üçü artık küresel konumlandırma ile geliyor.
- Blocks cell phones for 50 feet. - [Students groaning]
50 metre içindeki telefonları engelliyor.
There were no cell phones.
Cep telefonları yoktu.
Everybody, cell phones out.
Herkes cep telefonunu çıkarsın.
They'll have cell phones, they'll be fine.
Eninde sonunda cep telefonlari olacak. Her sey yoluna girecek, tamam mi?
That's'cause cell phones don't work in Stormy Night Estates.
Çünkü, Fırtınalı Gece Gayrimenkulleri'nde cep telefonları çalışmaz.
Please turn off your cell phones and all other electronic equipments.
Lütfen cep telefonlarını ve diğer tüm elektronik cihazları kapatın.
After today, no one will use cell phones.
Bugünden sonra hiç kimse telefonu kullanmayacak.
The only footage of the baby comes from cell phones.
Bebeğe ait tek görüntü, cep telefonuyla çekilmiş bir görüntü.
You have to keep your cell phones on at all times.
Cep telefonlarınızı sürekli açık tutmalısınız.
They have the best cell phones, the coolest clothes...
En iyi cep telefonları, en güzel giysiler onlarda.
There's no cell phones in my courtroom, Mr. Rice.
Benim mahkememde telefon yasak Bay Rice.
Wait, you're gonna take that, after all the grief you've given me over cell phones?
Telefon hakkında söylediğiniz onca şeye rağmen, gene de açacak mısınız?
You blab your precious banalities into cell phones, you buy gluten-free snacks, yet have no comprehension of your carbon footprint!
... cep telefonlarında yapmacık bayağı boşboğazlık edersiniz beleş glüten kuruyemiş satın alırsınız henüz karbon ayak izinizin anlayışı yok!
I've noticed you have two cell phones.
İki telefonun olduğunu fark ettim. Ne olmuş?
Why would someone need three cell phones?
Bir insan ne diye üç telefona ihtiyaç duyar?
Cell phones are cheap now.
Cep telefonları bugünlerde çok ucuz.
Two cell phones, after all.
İyi cep telefonun varmış.
Cell phones, digital cameras, leisure suits... you name it.
Cep telefonları, dijital kameralar, takım elbise, aklına ne gelirse.
They must also turn in cell phones, belts, blades, razors...
Cep telefonlarını, kemerlerini, çakılarını, jiletlerini vermek zorundadırlar.
They don't allow cell phones for safety reasons.
Güvenlik gerekçelerinden cep telefonlarına izin vermiyorlar.
You try their cell phones.I'll try highway patrol.
Sen telefonlarına ulaşmayı dene. Ben otoyol devriyesini arayacağım.
- Even disposable cell phones.
- Tek kullanımlıkları bile.
When a potential match is within 100 yards, both our cell phones ring. You can either press "date" or "hate." If we both press
100 metre içinde karşılaşınca, telefonlarımız çalar "Çık'a" ya da "Çıkma'ya" basarsın.
Now this stuff is all uploaded from cell phones. So the quality is crap.
Bunlar, cep telefonlarından yüklenen görüntüler yani kaliteleri rezalet.
- Why you need all my cell phones?
- Neden tüm telefonları aldın?
I passed out the cell phones to everyone I knew and asked them to text their vote for Joy to get a chance to compete against Erik Estrada.
Tanıdığım herkese cep telefonu dağıtıp kazanması için Joy'a mesaj göndermelerini istedim.
[cell phones beeping] I can wait all day.
Bütün gün bekleyebilirim.
Tell her to feed it back to our cell phones.
Bizim telefonlarımıza yansıtsın.
It says everywhere, "No cell phones."
Her yerde "Cep telefonu yasaktır" yazıyor.