English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ C ] / Charmer

Charmer translate Turkish

392 parallel translation
She's our little snake charmer.
O bizim küçük yılan oynatıcımız.
A snake charmer!
Bir yılan oynatıcısı demek!
I wear no armour But to my charmer
Zırh giymiyorum Ama sevdiğime
You're surpassing yourself as a charmer, Dr. Fleurot. Don't run away.
Çekiciliğinizi ortaya koyuyorsunuz.
Go on and try and be a snake charmer.
Devam et ve bir yılan eğiticisi olmaya çalış.
"How happy could I be with either were t'other dear charmer away."
Diğer sevdiğim uzaktayken " - Oh.
"How happy could I be with either " were t'other dear charmer away. "
"Bir tanesiyle nasıl mutlu olabilirim Diğer sevdiğim uzaktayken."
Thre it is for our charmer
Hoş dostlarımız işte orada
Ah, Muldoon, you're a charmer
Ah, Muldoon, sen bir harikasın.
This one's a charmer too, I bet.
İddiaya girerim, bu sefer ki de serserinin tekidir.
- She's a real charmer.
- Ne büyüleyici bir kadın.
Well, you're a charmer, aren't you?
Ehh, çok tatlısın, değil mi?
- Man, you're a charmer.
- Ahbap, sen büyüleyicisin.
You charmer.
Çapkın seni.
But George turns into a real charmer when he starts signing checks.
Ama George çekleri imzalamaya başladığında tam bir büyücüye dönüşüyor.
You're quite a charmer
Kızları etkilemesini biliyorsun
She's... She's a charmer. She's beautiful.
O... çekici, güzel, sevimli.
She's a charmer.
Büyüleyici bir kadın.
You're a real charmer Mr. Mahoney.
Gerçekten harikasınız Bay Mahoney.
Who is she, this charmer Waiting for you in Geneva?
Sizi Cenevre'de bekleyen alımlı hanımefendi de kim?
Mother, English, a snake charmer.
Annesi bir ingiliz yılan terbiyecisi.
Sounds like a real charmer.
Çok sevecen biri olmalı.
Hey, you're a charmer... and you got a sweet little ass, but I ain't going to.
Çok cazibelisin ve kıçın çok hoş, ama bunu yapmayacağım.
"Qué gracia! Isn't she a charmer!"
"Büyüleyici, değil mi?" derdi.
I thought we'd call you Debbie the Topless Snake Charmer.
Sana, Üstsüz Yılan Oynatıcısı Debbie deriz diye düşündüm.
Certainly, I asked her to help me pedal back... but the little charmer refused.
Elbette! Hatta onu götürmemi isteyip istemediğini sordum ama... küçük şey beni reddetti.
The man of your dreams is also a Machiavellian charmer.
Düşlerinin adamı aynı zamanda Makyavel'ce çekici biri.
Teapot, you are a charmer!
Saksıkafa, herkesi büyülüyor!
He's quite a charmer. He's connected to 35 murders.
Oldukça çekici. 35 cinayetle bağlantısı var.
Now, how could she have dumped a charmer like him?
Böyle etkileyici birini nasıl bırakabilmiş?
- Real charmer. Yeah.
- Gerçekten büyüleyici.
I could have sworn that somewhere in his North African collection, my father had something that sounded suspiciously like the music of a snake charmer.
Yemin edebilirim ki Kuzey Afrika koleksiyonunun bir yerinde babamın, yılan oynatıcı müziği gibi ses çıkaran bir şeyi vardı.
That certainly conjures to mind, a Turkish Charmer, my Lord.
Bu kesinlikle aklıma bir Türk büyücüyü getiriyor, asilzadem.
He was always such a charmer.
vay. bakalım.
- My, what a charmer.
- Vay be, ne de sevimli.
- Oh, my little charmer.
- Minik kuşum benim.
You're just a bee charmer, Idgie Threadgoode.
Sen bir arı büyücüsüsün, Idgie Threadgoode.
That's what you are, a bee charmer.
İşte sen busun, bir arı büyücüsü.
You just tell her it's the bee charmer from Alabama.
Siz ona Alabama'dan arı büyücüsü deyin.
Go on, you old'bee charmer.
Hadi, eski arı büyücüsü.
- Yeah, he's a real charmer.
- Aynen, o gerçekten baştan çıkarıcı.
- Nick, you charmer.
- Nick, seni büyüleyici seni.
A fuckin'snake charmer!
Bir yılan büyücüsünü!
Isn't he a charmer, though? Truth is, not only can he dance, but he'll sing you a hell of a tune.
Gerçek şu ki, dans etmekle kalmıyor, çok da güzel şarkı söylüyor.
You always were the charmer...
- Sen de daima çekiciydin.
Third time's the charmer.
Allahın hakkı üçtür.
She was a charmer and could almost read the thoughts of people.
Büyücüymüş, insanların aklını okuyabiliyormuş.
- Yes? I'm no snake... I'm a snake-charmer.
- Ben bir yılan değilim ama yılan oynatıcısıyım.
Look Petra, a charmer will stand before you now, do whatever she says do whatever she says or you are lost forever.
İyi bak, Petro. Güzel bir genç kız göreceksin.
a schemer and a charmer.
Yanıyorsun ve çekicisin.
What a charmer.
Tam bir gönülçelen.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]