English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ C ] / Clothing

Clothing translate Turkish

3,102 parallel translation
Do you have appropriate clothing?
Üstüne giyecek düzgün bir şeylerin var mı?
All right, Ron, we are gonna need a swab your clothing and both your fists.
Pekala, Ron, elbiselerinden ve her iki yumruğundan sürüntü alacağız.
We saw each other yesterday at the clothing store.
Dün birbirimizi elbise mağazasında görmüştük.
Now, I mean, I've got my own clothing line... Video games - - "Tyler Paxton Skate Kings" - - DVDs.
Şimdi kendi kıyafet şirketim, Tyler Paxton kaykay kralları adında video oyunlarım, DVD'lerim var.
But we have receipts for repairs, lost clothing, as well as... $ 4,000. Yes, your honor.
Evet, sayın hakim.
We found some residue from the nail salon on your father's clothing.
Manikür-pedikür salonunda, babanın kıyafetleri üzerinde bazı kalıntılar bulduk.
And since it was freshly discharged when Wo Fat put it into his hand, lab found traces of GSR on McGarrett's clothing.
Yeni ateş edildiği için Wo Fat silahı onun eline yerleştirdiğinde laboratuar, McGarett'in giysilerinde barut izleri buldu.
I will take off a piece of clothing for every correct answer.
Her doğru cevaptan sonra giysimden bir tane çıkaracağım.
The conditions of your release state that no gang colors or identifying clothing may be worn in public.
Tahliye şartlarınıza göre, halk içinde çete renklerini ya da çeteyle ilgili kıyafetler giymeniz yasak.
Fibers from Candy's clothing were found inside that room.
Şeker'in elbisesinden alınan iplik örnekleri o odaya ait çıktı.
Do you find anything odd about Beth's clothing?
Beth'in kıyafetlerinde bir tuhaflık var mı?
Or traded them for the eighties clothing.
Ya da seksenler kıyafetleriyle takas etmiş.
So you get some gorgeous girls and you set them up at tables with registration cards, and, you know, they're wearing a lot of layers of clothing...
Seçmen kartlarının olduğu masalarda duracak birkaç güzel kız buluyorsun. Bunlar kat kat giyinmiş oluyor.
But for every- - let's say- - ten voters who sign up, they take off a piece of clothing.
Her 10 kayıtta bir diyelim, bir parça kıyafet çıkarıyorlar.
Apart from foreign brands, people won't buy clothing anymore, is it?
Yabancı markaların haricinde, insanlar artık kıyafet almıyor öyle mi?
Just confirm... - Apart from overseas brands, people won't buy clothing anymore.
Sadece onay... - Yabancı markaların haricinde, insanlar artık kıyafet almıyor
- University of the Arts, Clothing.
- Sanat Universitesi, Giyim.
Are we making children's clothing?
Biz çocuk kıyafetlerimi yapıyoruz?
More than that - - if she's as good as we think she is, then she can change her skin type with makeup, her body shape with clothing, create a whole new person.
Dahası da var, eğer düşündüğümüz kadar iyiyse makyajla cilt rengini, giysileriyle de vücut şeklini değiştirip komple yeni bir insan yaratacaktır.
And they immediately had to integrate themselves from being a great trading Meccan aristocracy, to being poor, penniless, wearing the rags of their clothing in a very, very wealthy oasis full of its own wealth hierarchies.
Ve kendilerini çabucak Mekke'nin ticari arstokrasisinden, zengin bir vahanın kendi iktisadi hiyerşisinin en alt tabakası olarak fakir, çulsuz olmaya entegre etmeleri gerekiyordu.
Nearby, we found some clothing with...
Yakınlarında kıyafetler bulduk.
The one verse that specifically does deal with clothing actually says cover your nakedness, not shroud yourself in a black bag.
Giyimle ilgili olan tek ayet çıplaklığınızı kapatın demektedir, siyah bir torbanın içine kendinizi hapsedin dememektedir.
So I ran GSR tests on the victim's clothing, as well as the tent wall samples, factoring in velocity relative to the hand position, which is, of course, after I recalculated the bullet trajectory based on skull fracture analysis...
Ben de kurbanın giysilerinden galvanik deri tepkisi testi yaptım aynı şekilde çadır yüzeyinden de aldım, ellerindeki konumunun hızına göre düşünürsek, tabii bunları da kafatası kırığına giren mermi yönünü hesapladıktan sonra yaptım -
We got the perps, the property, the bloody clothing and both guns.
Failler, mallar, kanlı kıyafetler ve her iki silah elimizde.
I'm adding a baby clothing line.
Bebek kıyafetleri bulunduracağım.
But there's another piece of clothing that had blood on it.
Ama üzerinde kan olan başka bir elbise daha vardı.
So there'd be no reason for your blood to be on any of her clothing at all.
Yani kanınızın onun elbisesi üzerinde olmasının imkânı yok.
Detective Packel, the dress wasn't the only article of clothing that you submitted, was it?
Detektif Packel teslim ettiğiniz nesne sadece elbise miydi?
David found these blue fibers on Dad's clothing.
David bu mavi lifleri adamın kıyafetinde bulmuş.
Found it attached to the victim's clothing.
Kurbanın giysisinde bulduk.
Could've caught her clothing on something.
Üzerine bir şey giyerken olmuş olabilir.
You name it... uh, cigars, booze, jewelry... clothing... a lot of Adidas track suits.
Aklına ne gelirse... puro, alkol, mücevher... kıyafet... bir sürü Adidas marka eşofman.
He has a large amount of metallic fiber on his clothing.
Elbiselerinde büyük miktarda metal lifler var.
We have one where some Italian backpackers have laid out every item of clothing they own on all of the beds.
İtalyan turistlerin tüm kıyafetlerini yatağa serdikleri bir odamız var.
Look-Look at the clothing.
Şu elbiselere bak.
The particles land on the shooter's hand, arm, clothing.
Halıdakiler onun tırnak izleri.
I did some more testing on the soil we got from Paul Warren's body and clothing.
Paul Warren'ın kıyafetleri ve vücudundan aldığımız toprakta biraz daha test yaptım.
Food, clothing, help.
Yiyecek, giyecek, yardım.
I mean, when was the last time we got rip-roaring drunk in clothing that highlights our genders?
Sonra da şehrin altını üstüne getirelim. En son ne zaman kafayı iyice bulup cinsiyetlerimizi belli eden kıyafetler giydik ki?
Something was pushing them to run away without taking any clothing with them, without taking any supplies.
Birşey onları kıyafetlerini, hiçbirşeylerini, erzaklarını almadan, gitmeye, kaçmaya zorlamıştı.
All I can say is, with the cute'90s-themed-clothing incentive and the trivia contest, lots of cute hipster girls will be here looking to...
Diyeceğim şu ki, sevimli 90 temalı kıyafetle ve birkaç ıvır zıvırla birçok hippi kızın tek amacı...
A wolf in sheep's clothing.
Koyun postuna bürünmüş kurt yani.
Food, clothing, you name it.
Yiyecek, giyecek, aklına ne gelirse
♪ Unfeeling scrap of clothing
Benim ilk zalim giysimdi
Anything that might have one of his hairs on it... a brush or an item of clothing?
Üzerinde saç telinin bulunduğu herhangi bir şey, bir fırça ya da kıyafetinin bir parçası.
The Shadow Elite's insignia was pressed into the victim's clothing.
Gölge Seçkinleri'nin amblemi kurbanın giysisinin içine basılmış.
It makes wonderfully warm clothing, though small children still have to be sewn into their clothes to prevent instant frostbite.
Mükemmel şekilde sıcak tutan bir giysi. Ama yine de küçük çocukları ani soğuk ısırmasından korumak için giysileri tamamen kapatmak şart.
No remains, nothing to go on but a set of dog tags and some ripped clothing.
Ceset ve devam edecek bir şey yok fakat elimizde künye ve parçalanmış giysiler var.
Uh, Peach, are you aware that your children are being eaten by clothing?
Peach, farkında mısın çocukların kıyafetler tarafından yeniliyor?
His ripped clothing shows how poor he is.
Giysileri fakirliğini gösteriyor.
It's from a women's clothing store.
- Evet, kadın giyim mağazasından.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]