English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ C ] / Cold feet

Cold feet translate Turkish

831 parallel translation
I wonder if Phillip got cold feet.
Phillip korktu mu merak ediyorum.
You'd better put your shoe on, or you'll get cold feet.
En iyisi ayakkabılarını giy, ayakların üşüyecek.
If you've got cold feet, I'll take over for you.
Eğer korkacak olursan senin yerini alabilirim.
- Are you getting cold feet?
- Korkuyor musun?
He was in the show-up this morning, but our witness got cold feet and backed down.
Bu sabah yüzleştirmeye çıkardık, ancak tanığın korkudan ödü patladı ve geri adım attı.
I got cold feet. Joe had to ask for me.
Çekindiğim için benim yerime, Joe sordu.
Steve wanted to go back and find out what was inside, but I guess I got cold feet.
Steve geri dönüp, içinde ne olduğunu araştırmak istedi. Ama galiba ben soğuk aldım.
Then to crown it all, you get cold feet and come running along here to hide, bringing the wretched child with you.
Ve senin de paçaların tutuştu ve o zavallı çocuğu yanına alarak buraya saklanmaya geldin.
You're not going to get cold feet, are you?
Çekinmiyorsun değil mi?
He got cold feet. He couldn't pull the trigger.
Cesaret edemedi, tetiği çekemedi.
What, did you get cold feet?
Ne, sen üşüttün mü?
- You've got cold feet.
- Ayakların üşümüş.
She often gets cold feet.
Sık sık karar değiştirir.
- So we're really quitting? - Don't get cold feet.
Tamam o zaman, karar verildi, onlara istifamızı veriyoruz.
Harold killed the other two, got cold feet and took the easy way out,
Harold, ikisini öldürdü, endişelendi ve kolay yolu seçti.
I don't want any of your mealy-mouthed holier-than-thou, do-gooder Boy Scouts with their with their hot coffee and their cold feet.
Senin o samimiyetsiz, kendini beğenmiş iyilik meleği izci arkadaşlarının hiçbirini istemiyorum. ... kahveleri de korkuları da onların olsun.
Shingo, are you getting cold feet?
Korkuyor musun yoksa?
He got pretty cold feet for such a hot country.
Böle sıcak topraklar için oldukça korkaktı.
Egad, you've got cold feet!
- Yahu, buz gibi ayakların varmış!
Are you getting cold feet?
Yüreksizliğinden mi?
Because I won't go walking barefoot in the park? No case. Adultery, yes, but cold feet, no.
Çünkü parkta yalınayak dolaşmadığım için mi?
Where else will you put your big, cold feet?
O koca soğuk ayaklarını nerede ısıtırsın başka?
You have cold feet.
Ayakların buz gibi.
Good thing I didn't stop to think. I'd have gotten cold feet.
Neyse ki çekinmeden yanına gelmişim.
Too bad these cavalry boys have got cold feet.
Süvarilerin çekingen davranması işimizi bozdu.
Sometimes I thought of it... as a way to get to sleep and to warm my cold feet.
Bazen, sırf uyuyabilmek veya ayaklarımı ısıtabilmek için yaptım bunu.
Maybe he got cold feet.
Belki korktu.
Cold feet? For Holland?
Hollanda'ya dönmekten korkuyor musun?
You know, a funny thing, in Los Angeles almost everybody has cold feet.
Biliyor musun, komik ama Los Angeles'da neredeyse herkesin ayakları soğuk.
- They say the Nicaraguan government got cold feet.
- Nicaraguan hükümetinin korktuğunu söylüyorlar.
If you can learn to regulate your brain waves, you can gain control of your heart rate, blood pressure, headaches, backaches, even, ladies, cold feet.
Beyin dalgalarını düzenlemeyi öğrenebilirseniz, kalp hızınızı, kan basıncınızı baş ve sırt ağrılarını, hatta bayanlar, ayak üşümelerinizi bile kontrol altına alabilirsiniz.
It's kind of difficult to put your cold feet on somebody's spirit, especially when they're 400 miles away.
Korkularını birinin ruhuna yansıtmak biraz zor. Hele ki 650 kilometre uzaktaysa...
Would $ 100,000 cure cold feet?
100.000 dolar soğuk ayakları iyileştirir mi?
Her cell is cold, she suffers from cold feet.
Hücresi soğuk, ayakları üşüyor.
It means they have cold feet.
- Soğukkanlı davranıyorlar.
Getting cold feet?
Ayakların mı üşüyor?
[Reverend Mother] The house is 9,000 feet up- - very cold, but good air.
Ev 3500 metre rakımda... hava çok soğuk, ama temiz.
My feet are cold, standing in one place.
Şu tarafa gidelim. Aynı yerde durmaktan ayaklarım dondu.
If I wait too long on a sidewalk, my feet get cold.
Kaldırımda ayaklarım üşüyor.
- Your feet are cold.
- Ayakların üşümüş.
It means "My feet are cold". She always laughs when I say that.
"Benim ayaklarım çok soğuk." demeye çalıştım.
My feet got so cold, I couldn't feel them anymore.
Ayaklarım neredeyse donmuştu, hissetmiyordum.
My feet are cold.
Ayaklarım dondu.
Someone's feet are too cold.
Birinin ayakları dondu.
You'll get a cold with those bare feet!
Neden çıplak ayaksın? Nezle olacaksın.
My feet cold.
Ayaklarım üşüyor.
If my feet don't get cold and my legs will stay under me I aim to kill them. I don't call that a passion.
Ayaklarımın üzerine basabildiğim sürece onları öldürmeyi düşüneceğim.
My feet are still cold.
Ayaklarım hala soğuk.
My feet get cold, and my ankles hurt.
Bizi bırakabilir misin? Tabii.
My feet are already cold.
Ayaklarım zaten dondu.
Even a bloodhound couldn't smell a cold pie in a refrigerator at 100 feet.
Bir kurt bile dolaptaki pidenin kokusunu 10 m.'den alamaz.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]