Compete translate Turkish
2,207 parallel translation
You can't compete with me there, Eric!
Benimle baş edemezsin o zaman, Eric!
Are stranded on an island. And they compete in the most unpleasant conditions.
En nahoş şartlar altında yarışıyorlar.
And they compete in they have to pleasant costruggle for water.
Su için mücade etmek zorundalar. Su için savaşmak zorundalar.
And the parents have taken them to places, it's--I can't compete.
Ailesi onları bir yerlere götürüyor... Rekabet edemiyorum.
What we need to do Mimsy, is use a little bwain power to make sure blue team can't compete.
Yapacağımız şey Mimsy, biraz beyin gücümüzü kullanarak mavi takımın bizle yarışamamasını sağlamak.
I think without you in her life she just didn't have a reason to compete for anything.
Sen O'nun hayatında olmayınca yarışması için hiçbir sebep kalmadı.
How am I supposed to compete with this guy?
Bu adamlarla nasıl yarışmamı bekliyorsun?
We compete with broken thumbs and twisted ankles, smiling through the pain.
Acıya gülüp geçerek kırık parmak ve bükük bileklerle uğraşıyoruz.
Oh, I'm Sherlock Holmes and I always work alone because no-one else can compete with my massive intellect
Ben Sherlock Holmes'um ve yalnız çalışırım çünkü kimse devasa zekâmla baş edemez.
Because no-one else can compete with my massive intellect.
Çünkü kimse benim devasa zekâmla baş edemez.
Inflation had some extraordinary successes, so it's tough competition to compete with inflation.
Genişlemenin alışıImamış şekilde başarıIı bir şekilde tamamlandığı gördüler.
- Oh, come- face it, RJ, you can't compete with this amount of ass.
Oh, hadi a.. Yüzleş artık, RJ, bu kadar kıçla başedemezsin.
She made him so happy that he lost his will to compete.
Kız elemanı o kadar mutlu etti ki, herifte başarılı olma isteği kalmadı.
You don't seriously think he could compete with you in a mayoral election?
Başkanlık seçimi için seninle cidden rekabet edebileceğini mi düşünüyorsun?
I can't compete with someone who's doping.
Dopingli biriyle başa çıkamam.
We must not compete in this game!
Bu oyunu oynamamalıyız!
Yes. lf we compete, it creates rank.
Evet. Yarışırsak sıra oluşturmuş olacaktık.
so the extra touches help me compete.
Evet, gözden uzak bir köşede ekstra birkaç şeyle kusursuz oldu.
A woman cannot compete with the gun and the shield.
Bir kadın hiçbir zaman silah ve rozetle başa çıkamaz.
I can't compete with you on a car level, that's true.
- Araba konusunda seninle yarışamam. Doğru dedin.
And Komodo Dragons and Bengal Tigers, once the price is set hunter compete to fill the order.
Komodo ejderlerine ve Bengal kaplarına da iyi para verirler. Fiyat belirlenince avcılar işe koyulur.
I cannot compete with harshit.
Harshit ile rekabet edemem.
After watching the Chicago Bears in the preseason, they don't look ready to compete for an NFC north...
Şikago Ayıları'ın hazırlık maçlarına bakarsak Kuzey Ligi için hazır olduklarını söylemek zor.
Look, it's hard to compete with the sick fantasies men have going on in their heads.
Erkeklerin kafalarındaki pislik fantazilerle yarışmak çok zordur.
A great college athlete turns pro. Only to realize he just can't compete at the next level.
Üniversitede harikalar yaratan sporcu sırf beceremediğini fark edebilmek için profesyonel olur.
We learn to compete.
Rekabet etmeyi öğreniriz.
And you'll lose the rest of your funding And be unable to compete.
Bütçenizin geri kalanını da kaybeder ve yarışmalara katılamazsınız.
I like you, but I don't know how to compete with kristy, so I made some stuff up that I shouldn't have.
Senden hoşlanıyorum ama Kristy'yle nasıl yarışırım bilemedim. O yüzden uydurmamam gereken şeyler uydurdum.
Even though he knew she was never gonna compete again.
Ki bir daha yarışmalara katılamayacağını biliyordu.
It's also a place with increasing human settlement... and where elephants compete with herders and their animals for water.
Burası, insan yerleşimlerinin de giderek arttığı bir yer. Fillerin su için çobanlarla ve sürüleriyle rekabete girmesi gerekiyor.
I mean, how am I meant to compete with Brian?
Baksana, Brian'la nasıl boy ölçüşebilirim ki?
It's such a shame we won't see you compete again.
Seni tekrar dövüşürken görememek çok üzücü.
It would have been good for the people to see you compete one last time.
Son bir defa daha karşılaşmanı görmek insanları mutlu ederdi.
I'm paying 50 a day and I'm supposed to compete!
Ben, günde 50 pound ödüyorum ve rekabet etmem gerekiyor!
When I came out I used to look at all the other girls with their diamond clips and stars, and I knew I could never begin to compete.
Dışarı çıktığımda pırlantalı, kolyeli kızlara bakardım. Onlarla rekabet edemeyeceğimi çok iyi biliyordum.
Where one cannot compete, one must aspire.
- Çok arzuluyor olmalısın.
It's not made to compete with Ferraris and Lamborghinis and Porsches.
Bu araba Ferrarilerle, Lamborghinilerle ve Porschelerle rekabet etmek için yapılmıyor.
You must compete in our pageant in Hainan.
Hainan'daki yarışmamıza katılmalısın.
Where are you going to compete?
Nerede tamamlayacaksınız?
compete around here
Bu civarda tamamlayacağız
How can we compete with?
Onunla nasıl yarışabiliriz ki?
We tried to compete each other by practicing dancing
Dans pratiği yaptık birbirimizle
Can your Japanese martial art compete against that of Ayothaya, White face?
Japon savaş sanatı rekabet edilebilir mi Ayothaya, Beyaz yüz buna karşı mı?
So who will compete in this great race, then?
Bu büyük yarışta kimler yarışacak?
So you wish to compete against him in this race?
Yani bu yarışta ona rakip olmak mı istiyorsun?
- He's purging him as we speak, but he assures me that he will not be well enough to compete in the games.
- Şu an midesini yıkıyorlar ama oyunlarda yarışacak kadar iyi olmadığı konusunda kararlı.
Chariot racing is no amateur sport, and should he compete and fail to win, it would be worse than not competing at all.
Araba yarışı acemilere göre değildir, yarışıp da kazanamamak hiç yarışmamaktan daha kötüdür.
And we cannot compete in a similar way as Kim Hyun-Gab. How are you to compete with Kim Hyun-Gab?
Kim Hyun Gab'ın yöntemini kullanıp onunla rekabete girebilir misin?
If there are too many students cramming into one major, some might get dropped by their grades or they should compete each other somehow, but that hardly happens though.
Çok kişi aynı branşı seçerse o zaman notlara bakarlar ya da sınav yaparlar ama genellikle öyle olmuyor.
You know I can't compete with death.
Ölümle de yarışamam ki.
Look, from what I hear, you guys are being forced to compete
Kim böyle konuşur ki?