English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ C ] / Completely naked

Completely naked translate Turkish

155 parallel translation
Not completely naked.
Tam çıplak degil.
He'll be completely naked
Tamamen çıplak olacak.
I'll be completely naked But it's embarrassing.
Tamamen çıplak olacağım, ama bu utanç verici.
So we lay beside one another completely naked and sunbathed.
Yan yana çıplak uzandık.
Almost completely naked.
Yarı çıplak.
She was completely naked.
- Neyi? - Tamamen çırılçıplaktı.
They sit cross-legged and completely naked and stare at it all day long.
Çıplak bağdaş kurup bütün gün güneşe baktılar.
- Was I? It wasn't the reading or anything, but can you imagine having to stand there in front of those people completely naked?
Bir şey söyleyip okumuyordum ama o kadar insanın önünde tamamen çıplak durmayı hayal edebiliyor musunuz?
Let`s run on this beach, completely naked, and I`ll lick your salty skin.
Haydi plajda çırılçıplak koşalım, ve ben senin tuzlu tenini yalayayım.
She was completely naked.
Tamamen çıplakmış.
I feel completely naked.
Kendimi çıplak gibi hissediyorum.
You are completely naked.
- Çırılçıplaksın oğlum.
Those who are chosen must present themsleves completely naked
Bu seçilmiş olanlar kendilerini çırılçıplak sunmak zorundadırlar.
That's not a good reason for getting drunk completely naked.
Bu tamamen çıplak sarhoş olmak için bir bahane değil.
Completely naked?
Tamamen çıplak olarak mı?
Completely naked.
Çırılçıplak.
His name exposed him, and exposed him completely naked.
İsmi onu ele verdi, ve tamamen çıplak bir şekilde.
Completely naked!
Tamamen çıplak!
Completely naked?
Tamamen mi çıplak?
I was completely naked.
Tamamen çıplaktım.
Well, in the nude, completely naked.
Şey, çırılçıplak, tamamen çıplak.
Take him away! We found him at the station, completely naked.
Kendisini istasyonda çırıl çıplak bulduk.
- Under her skirt she's completely naked!
- Eteğin altı tamamen çıplaktı!
Last year, they were completely naked at 9 : 30 in the morning.
Geçen yıl, 9 : 30'da çırılçıplaktılar.
We were completely naked and we were on top of the podium and she was really getting into my headdress.
Çırılçıplaktık, podyumun tepesindeydik ve o benim saç şeklime çok ilgi duyuyordu.
They found my friend Laura... lying face down on a rocky beach, completely naked.
Arkadaşım Laura'yı bir kayalıkta ölü buldular tamamen çıplak.
They found my friend Laura... lying face down on a rocky beach, completely naked.
Arkadaşım Laura'yı bir kayalıkta ölü buldular tamamen çıplak.
Completely naked.
Tamamen çıplak.
Well, he never saw me completely naked.
Beni hiç tamamen çıplak görmedi.
He was, like, completely naked.
Tamamen çıplaktı.
- She was completely naked.
- Tamamen çıplaktı.
If she were completely naked, all erotic tension would be lost.
Eğer tamamen çıplak olsaydı, erotik gerilim bütünüyle yokolurdu.
I forgot to mention. You've come to school completely naked.
Ah, söylemeyi unutmuşum, okula tamamen çıplak gelmişsin.
Excuse me. You saw my Maris completely naked?
Maris'imi çırılçıplak mı gördün?
Because God forbid he see a half-naked man, given that he is a completely naked dog!
Tanrı korusun yarı çıplak birini görürse, çıplak bir köpek olduğunu sanır.
It's not like I'm completely naked under this.
Ben tamamen cıplak değilim.
I'm completely naked under this.
Altımda hiçbirşey yok.
He was completely naked and he was standing on one of the tables with everyone watching...
Ve çırılçıplak masaya doğru eğilmişti. Buna inanamazsın.
"The victims, completely naked... "... went down some steps which were cut out of the clay wall of the pit and... "... clambered over the heads of the people lying there...
Kurbanlar, çırılçıplak bir şekilde, çukurun yanındaki merdivenden aşağıya iniyor, orada yatan cesetlerin üzerinden
Eric, we're completely naked!
Tamamen çıplağız, Eric.
Even if you had stepped out completely naked I could have restrained myself from assaulting you.
Eğer tamamen çıplak olsaydın bile... muhtemelen sana karşı koyabilirdim.
They've got amazing wildlife. And really nice Indians. Completely naked.
Üzerlerinde elbise olmayan nefis yerliler var.
Completely naked. - Can't you get that light fixed?
Şu ışıkları düzelttirsen iyi olmaz mı?
When I look at someone that's completely naked it reminds me of a chunk of meat.
Tamamen çıplak birisine baktığım zaman sanki büyük bir et parçasıymış gibi geliyor.
Chantal will come waltzing in the living room completely naked!
.. döndüğümde Chantal'ı salonda çırılçıplak bir halde buluyorum.
Naked, completely exposed, right in the street.
Çıplaklar, sokakta çırılçıplak dolaşıyorlar.
Well, at first I hated the idea of getting completely undressed but there were like 20 or 30 actors all around me, all naked, and I was the only one with clothes on.
Başta tamamen soyunmak fikrinden nefret ettim. Ama etrafımda 20-30 oyuncu vardı ve hepsi çıplaktı. Tek giyinik bendim.
I took off all my clothes, undressed completely, and stood before her naked.
Tamamen soyundum ve onun önünde tamamen çıplak ayakta durdum.
We didn't have costumes so we swam naked, but it was completely dark
Mayolarımız yoktu, o yüzden biz de çıplak yüzdük. Ama tamamen karanlıktı.
- All of them completely naked? - Completely naked.
- Hepsi de çırılçıplak mıydı?
Naked? Completely!
Sadece mantosu var.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]