English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ C ] / Continuing

Continuing translate Turkish

1,607 parallel translation
So I think one of our responsibilities here is to act like a band that's still continuing.
Sorumluluklarımızdan biri ayaktaymış gibi davranmak. James üç aydır yok.
Continuing on, the patient...
- Devam edersek, hastanın...
Steady retreat while continuing to fire.
Ateş başladığında çekilmeye hazır olun.
That's a continuing flow.
Bu devamlı sürükleniyor.
We'll have to wait for the proper donor while continuing to take medicine.
İlaç tedavisi sürerken uygun vericiyi bekleyeceğiz.
We are continuing to make adjustments targeted in the investigation.
İnsan gücü düzenlemeleri, diğer soruşturmalar gibi işliyor.
Alas, Flynn you won't be continuing on with the pyramid project.
Artık bu projede yoksun.
I spend three years committing all the notes I had accumulated to memory whilst continuing with my studies under the guidance of the learned and venerable Imam Al-Haramain Al-Juwaini.
İmâmü'l-Haremeyn el-Cüveynî rehberliğinde derslerime devam ederken notlarımı hafızama kazımak için üç yılımı harcadım.
Your continuing life is a favour... from me.
Yaşamaya, benden bir iyilik olarak devam ediyorsun.
In fact, Kitty had gone to someone moderately intelligent... in her continuing quest for control of the Bluth Company.
Aslında Kitty, Bluth Şirketi'ni ele geçirme görevine devam ederekten kısmen daha zeki biriyle buluştu.
You mean this is... this is continuing into the afterlife?
Yani sen sence bu ölümden sonrada devam mı edecek?
Continuing south, we proved our worth against the Indian.
Güneye giderken, Kızılderililer karşısında gücümüzü gösterdik.
Or let him even lay by a little security and source of continuing income for his declining years?
Ömrünün son demlerinde... azıcık güvencesi ve sürekli bir geliri olmasına ne gerek var?
Of course, given her continuing level of frustration, Lynette also felt a little self-medication couldn't hurt.
Tabii, hayal kırıklığının seviyesi düşünüldüğünde... kendisine bir tedavi yöntemi bulmasının da zararı yoktu.
Lung function's deteriorating. B.U.N. and creatinine continuing to rise.
Akciğer fonksiyonları kötüye gidiyor, kandaki azot ve kreatinin seviyesi artmaya devam ediyor.
There was no point continuing. We were having no effect on that thing. If anything, it was getting stronger.
Devam etmenin bir anlamı yoktu, o şeyi etkileyecek bir şey yapamadık eğer varsa daha güçlü olmalı.
ED : Continuing success.
- Başarının devamını dilerim.
We realized that her blood pressure was continuing to drop precipitously.
Kan basıncının hızla düşmeye devam ettiğini fark ettik.
We are continuing to work with law enforcement to bring the person or persons responsible to justice.
Hukuki yollarla çalışarak, bunu yapan insanı ya da insanları adalete teslim etmeye çalışıyoruz.
You can stop her from continuing to stab herself.
Kendini bıçaklamaya devam etmesini engelleyebilirsiniz.
Tell your parishioners that she's a fraud, that it's a continuing pattern of self-abuse.
Kilise cemaatine onun bir sahtekar olduğunu, kendine zarar vermek için yaptığını söyleyin.
Making bad art, saying stupid things, continuing implementation of my master plan to... be completely forgotten when I'm gone and totally forgetable while I'm here?
Kötü sanat eserleri yapıyorum. Aptalca şeyler söylüyorum. Ana planımı uygulamaya devam ediyorum.
Then what is the point of continuing his therapy?
O zaman bu terapiyi sürdürmenin amacı ne?
This is my problem that I am obviously continuing to struggle with.
Bu benim sorunum. Belli ki hâlâ bununla uğraşıyorum.
Mr. Doyle, a friend of mine stumbled into the LuthorCorp lab that was continuing the Levitas research.
Bay Doyle, bir dostum Luthor Ş laboratuvarına daldı Levitas araştırmasının devam ettiği.
Tonight the Prime Minister will give a speech outlining his continuing commitment to British troops in Iraq.
Bu akşam Başbakan, Irak'taki İngiliz birliklerine verdiği taahhüdün,... ana hatlarını belirleyeceği bir konuşma yapacak.
But it seems to be continuing on its own.
Ama kendi kendine oluyor gibi görünüyor.
Bogey is now at 400 clicks and continuing to gain on our position, sir.
Cisim 400 km'de ve bize yaklaşmaya devam ediyor.
- Energy build-up is continuing, sir.
- Enerji artışı devam ediyor, efendim.
We're continuing to monitor countless radio signals coming from the planet.
Gezegendeki telsiz sinyallerini izlemeye devam ediyoruz.
Moloc is continuing to order the deaths of all female Jaffa bordering his domain. And her underground railroad to Hoc'tal, can't save them all.
Moloc hala hakimiyet bölgesinde doğan dişi jaffaların öldürülmesini emrediyor ve Ishta'nın kızları Hak'tyl'e kaçırması hepsini kurtarmaya yetmiyor.
You are, with your insistence on continuing these experiments despite the condemnation of this council.
Bu konseyin kınamasına rağmen bu deneylere devam etmendeki ısrarcılığınla sen davrandın.
Now, that never stopped you from continuing to send teams through the gate, General.
Bu sizin geçitten ekipler göndermenizi engellemedi, General.
Continuing our efforts to secure a treaty.
- Bir anlaşma sağlamak için çabalarına devam ediyorsun.
And continuing this 60 hour work week?
Haftada 60 saat çalışmaya da devam edecek misiniz?
And continuing with charge 16 that if you find the defendant, Terrell Brooks did commit the crime of premeditated murder then a finding of special circumstances would attach and a conviction of murder in the first degree would be required.
16 numaralı davayla devam edersek eğer sanık Terrel Brooks'un kasıtlı adam öldürmekten suçlu bulunması durumunda özel durumların da göz önünde bulundurulmasıyla birinci dereceden cinayetle mahkûm edilmesi gerekir.
That's the battle cry as single Springfield-ites are continuing to run roughshod over children and families.
Bu, Springfield'daki bekârların çocuklar ve aileleri için çığlıkları.
Kanbe is the only one continuing the fight, and everyone else stayed behind.
Kambei şu an herkesi bir kenara koyarak, kendi savaşını veriyor.
In order to ensure the security and continuing stability... the Republic will be reorganized... into the first Galactic Empire!
Güvenliği sağlamak ve istikrarı oturtmak için Cumhuriyet yeniden düzenlenecek ve ilk Galaksi İmparatorluğu kurulacak!
NATO peacekeepers are continuing the search.
NATO görevlileri araştırmaya devam ediyor.
NATO peacekeepers are continuing...
NATO görevlileri araştırmaya devam ediyor.
And I've taken continuing ed. in psych and rehab.
Eğitimime de bu alanlarda devam ettim
Vince, in his continuing support of the hospital had hired a band and a singer.
Vince, hastaneye katkı için bir orkestra ve şarkıcı tutmuştu.
We're back, continuing with our outdoor theme.
Açık hava aktiviteleri ile ilgili konumuzla tekrar karşınızdayız.
In fact, Mr. Matsuda, I had hope that if you return to Shanghai in a year's time... we can go one better than just continuing our research.
Aslında Bay Matsuda, Şanghay'a bir sene sonra dönerseniz... araştırmaya devam etmekten daha iyisini yapabiliriz.
- Because then I would know you... to be a liar and I have... concrete proof of what has taken place, is continuing.
Durumun öyle olmadığını bana açıklamazsan çok kötü olacak. - Hangi durumun? - Çünkü senin... bir yalancı olduğunu biliyorum ve... ne olup bittiğine dair kesin kanıtlarım var.
Continuing in a course of action... without regard to discouragement, opposition or previous failure.
Bir hareket tarzını engellemelere... direnişe ya da başarısızlığa rağmen sürdürmek. Tamam.
It's continuing to lose speed.
Sürekli iniyor ve hızı düşüyor.
I, I'm continuing with the investigation.
Ben her şeyi gördüm.
It's about continuing the chaos, not peace.
Etrafında kargaşa olmalı, barış değil.
The pros and cons of continuing your relationship with Bill.
Anne?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]