Continues sobbing translate Turkish
39 parallel translation
All right. Shh. [Continues Sobbing]
Pek âlâ.
[Continues Sobbing] Couldn't I just make him a little more comfortable, sir? - Please?
Onu biraz olsun rahatlatamaz mıyım, efendim?
[continues sobbing] I'm a leper an outcast, an untouchable. No one will look at me.
Dışlanıyorum kimsem yok bana dokunmuyorlar.
( Speaks indistinctly ) ( Continues sobbing ) It's okay.
Bir şey yok, gel.
( Continues sobbing ) Hush. You're home now.
Evdesin artık.
( continues sobbing ) Give him bolus.
( hıçkırarak devam ediyor ) Ona bolus verin.
[Continues sobbing] You should ground me.
Beni cezalandırmalısın.
[Sobbing Continues]
[Hıçkırma Devam Eder]
Your Majesty... ( Sobbing continues )
Majeste, kurtarın beni. Yardım edin.
[Sobbing Continues] I just can't take this anymore!
[hıçkırıklar devam ediyor] Artık buna daha fazla dayanamıyorum!
[Sobbing Continues]
[Devam ediyor]
[Sobbing Continues] It's all over.
[Ağlama] Hepsi geçti.
No. [Sobbing Continues]
Olamaz
[Sobbing Continues] Forgive me.
Beni affet.
[Continues Sobbing] That bastard!
Alçak!
[Sobbing Continues]
[Ağlamak]
- [Sobbing Continues] - Please let me out!
- [daha hıçkırarak] -, çıkar beni lütfen!
[Sobbing continues] who are you?
Siz kimsiniz?
Help me. [Sobbing continues]
yardim et.
[Sobbing continues]
..
[Sobbing Continues ] [ Narrator] Inevitably, the behind-the-scenes turmoil... took its toll on their TV series.
Perde arkasındaki hengame kaçınılmaz olarak diziye de yansıdı.
[Sobbing Continues] Don't hang up on me.
Suratıma kapatma.
[Sobbing Continues] Like these guys!
Bu adamlar gibi!
[Continues Sobbing] Nobody liked him.
Kimse onu sevmezdi.
Daddy.! [Sobbing Continues]
Babacığım!
[Sobbing Continues]
Çeviri :
- [Sobbing Continues ] - [ Whispering] We gotta get in the car.
- Arabaya girmeliyiz.
- [Whispering ] I'm sorry. - [ Sobbing Continues]
- Özür dilerim.
SOBBING CONTINUES Mitchell's wife.
Mitchell'ın karısı.
( sobbing ) derek! ( door closes ) ( sobbing continues )
Derek! 4-0 ipi ver,
[sobbing continues] I'll help you, Mountain.
- Sana yardım edeceğim, Dağ.
[sobbing continues] Margaret, this baby won't tell me what's wrong with it, and it's stuck to a leaf and it stinks.
Margaret bu bebek neyi var bana söylemiyor ve bir yaprağın üstüne yapışmış ve kokuyor.
[Sobbing continues] Track down lumumba.
Lumumba'nın izini bulun.
[Sobbing continues] Amanda.
Amanda.
[screaming continues ] [ sobbing] No, no!
Hayır, hayır!
[gunfire continues ] [ shouting continues ] [ sobbing] Help me!
Yardım edin! Hayır! Yardım edin.
Uh, could I, um... [sobbing continues]
Acaba... YUMUŞAK İÇECEKLER
- [Sobbing continues] - Let's make a house call and see.
- Evini ziyaret edip bir bakalım.