Cooked to perfection translate Turkish

S saon is cooked to perfection.

- Öyle mi? - Çok etkilendim.

Seimour, those string beans were cooked to perfection.

Seimour, yemek enfes olmuş.

These chicken nuggets are cooked to perfection.

Bu tavuklar kusursuza yakın hazırlanmış.

Can I interest you ladies in a "cooked to perfection" burger?

Siz bayanlar "mükemmeliyete pişmiş" hamburgerlerle ilgilenmez misiniz?

The finest ingredients are brought together with loving care then slow-cooked to perfection.

En kaliteli malzemeler bir araya getirilip sevgiyle harmanlandıktan sonra mükemmeliyete ulaşıncaya dek yavaşça pişirilir.

Cooked to perfection. Crispy on the outside, soft and gooey on the inside.

Dışı kıtır kıtır, içi yumuşak ve yapış yapış.

Gentlemen, in two minutes, your burgers will be sizzling and cooked to perfection.

Baylar, iki dakika içinde burgerleriniz cızırdayacak ve mükemmel pişecek.

And don't you worry, Dr. Lecter, you will always be cooked to perfection.

Ve merak etme Dr. Lecter her zaman mükemmel bir şekilde pişirileceksin.

It's cooked to perfection.

Mükemmeliğe ulaştı.

- Cooked to perfection.

- Mükemmel pişmiş.

And if I do say so myself, I've cooked this bird to perfection.

Ve söylemeliyim ki bu tavuğu mükemmelce kızarttım.

First of all, our entrées are always cooked exquisitely to perfection.

Öncelikle, ana yemeklerimiz her zaman mükemmellik derecesinde iyi pişirilir.

I mean, nothing but huge chunks of delicious, mouthwatering, succulent meat, huh, cooked to sweet perfection.

Sadece leziz, ağız sulandıran ve kocaman körpe etler var. Mükemmel pişiriyorlar.