Cool as a cucumber translate Turkish
54 parallel translation
You look as cool as a cucumber.
Siz, buz gibi görünüyorsunuz.
I'm as cool as a cucumber.
Ben gayet serinkanlıyım.
Cool as a cucumber...
Soğukkanlı...
I'm cool as a cucumber.
Gayet iyiyim. Keyfim yerinde.
In theory, the pyroclastic lamination that April's designed for you should keep you as cool as a cucumber up to 800 degrees.
Teorik olarak, April'ın senin için tasarlamış olduğu volkanik tabakalar seni 800 derece sıcaklıkta bile bir salatalık kadar serin tutacak.
When the butler is back to refresh the teapots he says, cool as a cucumber :
Kahya demlikleri tazelemek için döndüğünde gayet sakin biçimde :
Young did it, just as cool as a cucumber.
Young yaptı, kendine hakim ve soğukkanlıydı.
You're probably cool as a cucumber.
Herhalde sen kendine hakimsindir. Salatalık...
I'm cool as a cucumber.
Ve birden...
This little one's cool as a cucumber.
- Bu ufaklığın ateşi tamamen düşmüş.
Fredo is as cool as a cucumber. Walks over to the phone.
Fredo bir salatalık kadar serinkanlıymış Telefona yürümüş,
.. cool as a cucumber, spicy as sambar, and... luck as a lottey number.
Burada ne ararsanız var, her şey var. Şanslı loto numaraları gibiyiz.
- Cool as a cucumber, Shauna.
- Kanım buz kadar soğuk Shauna.
Cool as a cucumber.
- Bir hıyar kadar sakinim.
Is there a problem? You know, all the way through this, she's been as cool as a cucumber with me. I don't know.
Bir problem mi var?
You're cool as a cucumber.
Çok soğuksun.
I heard he was cool as a cucumber.
- Hıyar gibi sakinmiş.
You were cool as a cucumber while that went down.
Gittiğimden beri bir Hıyar kadar karizmaydın.
Cool as a cucumber.
Ne kadar soğukkanlısın.
- Look at them, cool as a cucumber.
- Şunlara bakın, ne kadar sakinler.
I mean, no matter what happened, I mean, he was as cool as a cucumber.
Yani, ne olursa olsun bir hıyar kadar sakin.
Cool as a cucumber, just like he's been all week.
Gayet serinkanlı.
Cool as a cucumber up an archbishop's ass.
Başpiskoposun götündeki hıyar kadar sakinim.
You? Cool as a cucumber.
- Gayet soğukkanlıyım.
He tips his hat to the maid, cool as a cucumber.
Hizmetçiye selam verişine bak buz gibi.
- Cool as a cucumber.
- İç daralması? - Gayet sakinim.
Right, and Frank's just... cool as a cucumber.
Frank çok soğuk kanlıydı.
I get in that room, I'm cool as a cucumber, and I will lead whatever way you want to go.
Ben oraya bir hıyar gibi sakin girip sen nereye istersen oraya gidebilirim.
Cool as a cucumber.
Çok sakin olacağım.
You were... cool as a cucumber.
Sen... kendinden çok emin ve sakindin.
You're cool as a cucumber. You're Obama on the ski slopes. Now, get out there.
Çok soğukkanlısın yokuş aşağı kayakta bir Obama'sın.
- Battle of San Juan Hill cool as a cucumber.
- San Juan Hill Muharebelerinde olduğu gibi, bir salatalık kadar sakinim.
Cool as a cucumber, this one.
Kılı kıpırdamıyor kızın.
Cool as a cucumber.
Bir salatalık kadar soğuk.
Cool as a cucumber.
Gayet sakinim.
This way when the client does show up, you'll be cool as a cucumber.
Bu şekilde müşteri geldiği zaman, temiz ve serin olursun. Hadi.
I'm cool as a cucumber, you need to calm down.
Bir hıyar gibi sakinim ben. Asıl senin sakinleşmen gerek.
I'm cool as a cucumber.
Çok sakinsin.
Hey, uh, Since you're all, like, cool as a cucumber About everything now, can i ask you something?
Hazır seni her konuya bu kadar sakin yaklaşırken bulmuşken bir şey sorabilir miyim?
Cool as a cucumber, quiet as a mouse.
Kılımı kıpırdatmadan, çıt çıkarmadan.
Cool as a cucumber, just like you.
Buz gibisin, huyların gibi.
Yeah, cool as a cucumber.
Evet, iyiyim.
Cool as a cucumber.
- Çok soğuk kanlı.
He was cool as a cucumber.
Oldukça soğuk kanlıydı.
Cool as a prize cucumber.
Bir hıyar kadar soğukkanlı.
Market's down 300 points, you stand there cool as a fuckin'cucumber.
Borsa deli gibi düştü sense inanılmaz sakinsin.
You're a loner, playin'it cucumber, as in "cool as a."
Yalnız kovboyluğu seçtin. Karizmanı sarsmayacaksın yani.
Those two seemed like they were as cool as the center seed of a cucumber.
O ikisi, bir salatalığın ortasındaki tohum kadar sakin bir izlenim bırakmışlardı.
Cool... as a cucumber, but we get your drift.
Çok sakin demek istiyorsun. Ama seni anlıyoruz.
I'm cool as a cucumber.
Çok hoş.
I am cool as a fucking cucumber all the time.
Her zaman soğukkanlıyımdır amına koyim.