Court translate Turkish
27,165 parallel translation
Now, I could have kept this from the court, but then I would be in violation of the oath I swore as a practicing attorney.
Bunu mahkemeden saklayabilirdim, ama aktif bir avukat olarak, etmiş olduğum yemini ihlal etmiş olurdum.
You have to agree to Veterans Treatment Court.
Gazi Terbiye Mahkemesi olayını kabul etmelisin.
That way the footage can never be shown in court.
Böylece o görüntüler asla mahkemede gösterilmez
Wes and Annalise are working some crazy court case in New York.
Wes ve Annalise New York'taki uçuk bir dava ikamesi ile uğraşıyorlar.
What's the court case about?
Savcılık davası ne hakkında?
I'm a court-ordered psychologist.
Mahkemece görevli psikoloğum.
Be quick... I'm about to head into court.
Hızlı olun, mahkeme başlamak üzere.
If I hacked your laptop, would I find out that you're actually reading about Wes'court case?
Eğer dizüstünü hackleseydim aslında Wes'in duruşmasını okuduğunu mu öğrenirdim?
You'll each get one minute to convince me, the Chief Justice of the Florida Supreme Court, to overturn his death sentence.
Florida Yüksek Mahkemesi Baş Hakimi olarak beni, idam cezasını değiştirmeye ikna etmek için her birinizin 1 dk'lık vakti olacak.
We both know that I've been unfairly aggressive in court, and I'm just here to make amends.
İkimiz de biliyoruz ki mahkemede haksız yere sinirlendim. Sadece aramızı düzeltmek için buradayım.
Anything you say can and will be used against you in a court of law.
Söyleyeceğiniz her şey mahkemede aleyhinize delil olarak kullanılabilir.
Emperor Hiro Ishida described the loss of the contested region as a temporary setback, but sources within the palace reveal a royal court beset by confusion and self-doubt.
İmparator Hiro Ishida, geçici gerileme yaşanan karşı bölgedeki kaybı açıkladı, ancak saray kaynakları, kraliyet mahkemesinin karışıklık ve kendinden şüphe duymayla kuşatılmış olduğunu söylüyor.
I'll get my lawyers to prepare the battleground and we'll go to court.
Ama ben avukatlarımı alıp mahkemeye gideceğim.
Which is completely legal according to the Supreme Court...
Yüksek Mahkeme'ye göre bu yaptıkları tamamen yasal.
Please explain court procedure to your clients.
Lütfen müvekkillerinize kuralları anlatın.
But the court doesn't have that much time.
Ama mahkemenin o kadar vakti yok.
Please tell the court how long have you been in this profession?
Ne zamandır bu işte çalıştığınızı mahkemeye anlatın lütfen.
Objection... nothing of this sort has been proved in the court.
İtiraz ediyorum... böyle bir şey mahkemede kanıtlanmadı.
Answer me... the court wants to know.
Cevap ver... mahkeme bilsin.
Right Dumpy Anand, but why should the court believe... that you resisted?
Peki Dumpy Anand, mahkeme neden sizin karşı çıktığınıza inansın?
But the court should realize that she went there with guys who were almost strangers to her.
Ama mahkeme şunu bilmelidir ki oraya üç erkekle gitti ona yabancı erkeklerle.
The court is adjourned
- Duruşma ertelenmiştir.
I am prepared to answer in open court.
Açıkça cevaplamaya hazırım.
Will you say that loud enough for the court to hear, Ms. Minal Arora?
Mahkemenin duyması için bunu daha yüksek sesle söyleyebilir misiniz?
These are your bank statements which I would like to present before the court.
Bunlar mahkemeye sunmak istediğim bazı hesap ekstreleridir.
Because she knew that this will be brought up in court.
Çünkü bunun mahkemede karşısına çıkacağını biliyordu.
Mr. Deepak, please keep the dignity of the court.
Bay Deepak, lütfen mahkemenin saygınlığını koruyunuz.
This session of the court is adjourned.
Davanın bu duruşması ertelenmiştir.
We'll take a short break after which the court will announce it's verdict.
Kısa bir ara vereceğiz ardından mahkeme kararını açıklayacak.
The court believes that a beginning has been made in this case.
Mahkeme bu davayla birlikte bir ilke imza atıldığını düşünmektedir.
Although there were witnesses and even some evidence against Minal Arora for the case under section 307 ;'Attempt to Murder'the court finds that there was grave provocation and dismisses the charge made against her under section 307.
'Cinayete Teşebbüs'ten yargılanan Minal Arora'nın aleyhinde şahitler ve hatta bazı deliller olmasına rağmen mahkeme ortada büyük bir tahrik olduğunu ve Arora aleyhinde yapılan bu suçlamayı reddetmiştir.
The court finds Rajvir Singh guilty under section 354 of outraging a woman's modesty.
Mahkeme Rajvir Singh'i 354. bölüm altında yer alan kadın iffetini zedelemekten suçlu bulmuştur.
The court has decided to let Vishwajyoti Ghosh off with a warning.
Mahkeme Vishwajyoti Ghosh'un uyarı ile salınmasına karar vermiştir.
The court will set a date for further sentencing and will announce the quantum of the sentence.
Mahkeme cezalar için ileri bir tarih belirleyecektir ve cezaların kapsamını açıklayacaktır.
The court is dismissed.
Duruşma bitmiştir.
You made a deal with a couple of old friends, members of the royal court who you knew you could still trust.
Birkaç eski dostun ve kraliyet mahkemesi üyelerinden, halen güvenebileceğini bildiğin birkaçıyla anlaşma yaptın.
- They could court-martial me.
- Askerî mahkemeye çıkarırlar.
And then, several weeks ago, he set off a device in a food court and maimed a group of teenagers. He just...
Sonra, bir kaç hafta önce bir yemek katında bombayla bir grup genci yaraladı.
Good luck with your court-martial.
- Askeri mahkemede iyi şanslar.
Court records related to Claybourne's divorce.
- Claybourne'un boşanma davası kayıtları.
So while I'm happy the Supreme Court threw out my conviction, I'm also really sad to be leaving all of you.
Mahkemenin suçlamamı düşürmesine sevinsem de sizlerden ayrılacağım için çok üzülüyorum.
Chin, when was that Beretta supposed to be presented in court?
Chin, silah mahkemeye ne zaman sunulacakmış?
A wild presidential primary, government shutdown, leadership change, death of a supreme court justice ; it's been a crazy last few months.
Vahşi bir başkanlık öncülü hükümet kapanması, liderlik değişimi bir yüksek mahkeme yargıcının ölümü geçen bir ay deliceydi.
So, I pulled the police file and court records for Shaw's prosecution 20 years ago, and according to this, Shaw's attack on the Crowne family was anything but random.
Shaw'un 20 yıl önceki polis dosyası ve mahkeme kayıtlarını çıkarttım, Ve onlara göre, Shaw'un Crowne ailesine saldırması Rastgele bir olay değilmiş.
Good luck selling that in a court of law.
Mahkemede bu savunmayla iyi şanslar.
It wouldn't be admissible in court.
Mahkemede kabul edilmeyebilir.
Earlier this year, a court vacated Mr. Holden's conviction based on new DNA evidence, and he was released from prison for the first time since his original arrest.
Bu yılın başlarında bir mahkeme, yeni DNA delili sebebiyle Bay Holden'ın mahkumiyetini kaldırmış ve ve tutuklandığı tarihten itibaren Bay Holden ilk kez serbest bırakılmıştır.
Yeah, well, hopefully you'll have your day in court.
Evet, muhtemelen bunları anlatma fırsatı bulacaksın.
So, you know that Callie and I are going to court.
Callie ile mahkemelik olduğumuzu biliyorsunuz.
We'll testify in court for you?
Mahkemede senin için tanıklık yapar mıyız?
Only one of you is walking out of that court with sole custody.
Mahkemeden sadece biriniz tam velayet hakkıyla ayrılacaksınız.