English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ C ] / Crying again

Crying again translate Turkish

157 parallel translation
Why is your mom crying again?
- Annen niçin ağlıyor yine? - Altına işedi.
Oh, crying again, huh?
Yine mi zırlıyorsun.
And if she starts crying again?
- Peki yine ağlarsa? - Bırak...
You are crying again.
Yine ağlıyorsun.
Crying again?
Yine mi ağlıyorsun?
She's crying again
Yine ağlıyor.
Crying again, I guess.
Sanırım yine ağlıyorsun.
Is he crying again?
Yine ağlıyor?
But then she started crying again.
Ama sonra yine ağlamaya başladı.
And she's crying again...
Ve yine ağlıyor...
Don't start crying again,
Yine ağlamaya başlama.
Come on, now. Don't start crying again.
Gel, yine zırlamaya başlama.
But, please, don't start crying again.
Ama lütfen tekrar ağlamaya başlama.
Mother, you're crying again.
Anne, yine ağlıyorsun. Hayır.
Crying again. Crying again.
Yine mi ağlıyorsun?
- You're not gonna start crying again.
- Ağlamaya başlamayacaksın ya?
How about crying again?
Neden yine ağlamıyorsun?
He hears her crying again.
Yürümeye başlayınca kızın tekrar ağladığını duymuş.
Every time I tried to put him back in his crib he started crying again.
Beşiğine ne zaman bıraksam, tekrar ağlamaya başladı.
You're crying again.
Yine ağlıyorsun.
Now I'm crying again.
Şu anda ağlıyorum.
You're crying again...
Yine ağlıyorsun...
But when we came back... she was crying again.
Ama döndüğümde yine ağlıyordu.
Are you watching the photograph and crying again?
yine fotoğrafa bakıp ağlıyormusun?
HMM, SHE'D PROBABLY SEE THIS UGLY, OLD SUIT AND START CRYING AGAIN.
Muhtemelen bu çirkin takımı görünce, tekrar ağlamaya başlar.
Look, they're crying again. Honestly, this is the twentieth time since I'm sitting here, and that's only ten minutes.
Bak, yine ağlıyorlar.Gerçekten, buraya oturduğumdan beri bu yirminci kez oldu ve on dakikadır da sürüyor.
'God, hope she doesn't start crying again.
Tanrım, umarım yine ağlamaya başlamaz.
- Are you crying again?
- Yine mi ağlıyorsun?
You're not crying again!
Ağlama yine!
- You're crying again. - I'm not crying.
Sen yine mi ağlıyorsun?
Crying again?
Yeniden mi ağlıyor?
Stop crying we'll meet again someday
Ağlamayı kes. Bir gün tekrar karşılaşacağız.
I've been crying all morning because I thought I'd never see you again.
Sizi bir daha asla göremeyeceğimi sandığım için sabahtan beri ağlıyorum.
Either you go up there and tell him it was you who did it and chop it off clean so he never comes crying to you again or you hold his hand, wipe his poor, perspiring brow fan his smoldering, dampened ego so it can burst up into flames and burn...
Ya oraya gider, o işi yapanın sen olduğunu anlatıp, meseleyi kökünden halledersin ki böylece bir daha salya sümük koşmaz sana ya da elinden tutar, ter içindeki o lekeli alnını silip için için yanan, körelmeye yüz tutmuş egosuna hava basıp yeniden canlanmasını sağlarsın.
We should start again from the beginning, where certainty didn't exist, where the sign is desperate, and the colour crying, where the bodies are convulsed like the cadavers of Buchenwald, where a red banner is floating to the sound of a victory which must never be the last one, because the struggle of the classes is not over yet.
baştan başlamalıyız, katiyetsiz bir yerde, işareti umutsuz ve rengi tırmalayıcı, vücutları Buchenwald'daki cesetler gibi çarpık, yada dalgalanan kırmızı bir bayrak gibi zaferin sesinde, en son zafer hiç olmasın, çünkü sınıfların mücadelesi daha bitmedi.
Brother, I'm not crying He didn't like seeing me cry I won't cry again
Abi, ağlamıyorum beni ağlarken görmek istemiyordu bir daha ağlamayacağım!
You're crying in your Scotch again. You're right.
- Her salı viski içip sızlanıyorsun.
For whom you are crying day and night he is getting married again
Al kendin oku, sabah akşam onun için göz yaşı döküyorsun ama Raja evleniyor.
She was crying all day again.
Tüm gün ağlayıp durmuş.
One word from you, one look, and I'm four years old again, crying myself to sleep.
Bir sözün, bir bakışın, ve ben... dört yaşındayım yeniden, kendi kendime ağlayarak uyuyorum.
A little boy crying'his eyes out, wondering'if he's ever gonna get home again.
Küçük bir çocuk bir daha evine dönebilecek mi diye merak ederek hüngür hüngür ağlıyor.
And then I was crying, so confused if I was crying because I was never gonna see her again or never gonna see you again....
Sonra ağlamaya başladım, onu bir daha göremeyeceğim.. .. için mi ağlıyordum, yoksa seni mi?
You put him on again, he won't be the only one who's crying.
Geçen ay üç kez konuk oldu. Onu bir daha bağlarsan, tek ağlayan o olmayacak.
Like I'm 10 years old, my father crying in the bedroom, my mother sitting at the kitchen table with blood all over her face telling me that daddy's sorry, and he's never gonna do it again.
Tıpkı 10 yaşındayken, babamın yatak odasında ağlayıp, annemin yüzü kan içinde mutfak masasın otururken bana babamın üzgün olduğunu, ve bir daha asla böyle bir şey yapmayacağını söylemesi gibi.
He hears her crying again.
Adam da "rica ederim" deyip yürümeye başlamış, ama kızın tekrar ağladığını duymuş.
( baby crying ) Whoop, there we go again.
Whoop, yine başlıyoruz.
The crying had started again.
Ağlamalar yeniden başlamıştı.
Whether she was crying or not, it didn't matter but she gave a look sometimes, like she was preparing to never see you again.
Ağlayıp ağlamamasının bir önemi yoktu. Bazen bir daha görüşemeyeceğiz demek ister gibi bakardı.
I feel like I've been born again, only without the diapers and crying.
Tekrar doğmuş gibi hissediyorum. Sadece ağlamak ve bezlenmek eksik.
Sometimes I help when I can't sleep because Aunt Helen's on a date or Audrey's on the Internet talking dirty or Sarah's crying because we forgot to feed her again.
Uyuyamadığımda bazen yardım ediyorum... çünkü Helen Teyze randevusunda oluyor ya da Audrey internette çirkin konuşmada... ya da Sarah ağlıyor çünkü onu beslemeyi unutuyoruz.
And then I was crying, so confused if I was crying because I was never gonna see her again or never gonna see you again...
Sonra ağlamaya başladım, onu bir daha göremeyeceğim.. .. için mi ağlıyordum, yoksa seni mi?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]