Curiosity translate Turkish
2,198 parallel translation
More out of curiosity.
Daha çok merak.
I used... some skills that I happen to have to... satisfy my curiosity.
Eskiden bu kabiliyetimi merakımı gidermek için kullanırdım.
It has no curiosity about what happened in those 17 minutes?
O 17 dakikada ne olduğunu biraz olsun merak etmiyor musun?
Well, just to satisfy my curiosity, Mr. Stroh, what kind of deal would you like to make?
Şey, sadece merakımdan soruyorum, Bay Stroh ne çeşit bir anlaşma yapmak istersiniz?
I think Mr Heathcliff has satisfied his curiosity and from now on we shall see very little of him.
Sanırım Bay Heathcliff merakını giderdi, şuandan itibaren onu çok az göreceğiz
So out of curiosity, and because my mother was asleep,
Meraktan olsa gerek, Annem de uyuyor olduğu için
Ryan, just out of curiosity, How much do you get paid here?
Ryan, sırf meraktan soruyorum, burada ne kadar kazanıyorsun?
I suppose it's inevitable, when we reach the tipping point, when your curiosity outweighs your courtesy.
Sınıra dayanınca kaçınılmaz oluyor herhalde. Merakın, nezaketinden baskın çıkıyor.
I'm assuming that your curiosity is purely for educational purposes.
Merakının eğitim amaçlı olduğunu varsayıyorum.
I just feel like the whole project's a curio - maybe a curiosity... but not -
Bütün projenin merak - belkide merak üzerine olduğunu hissediyorum ama değil -
Why is your curiosity more important than my nap?
Bu merakının sebebi nedir?
Just out of curiosity, what are you wearing right now?
Meraktan soruyorum, şu an üzerinde ne var?
"Curiosity... does no less than devotion, pilgrims make."
"Merak hacıların ibadet etme isteğinden aşağı kalmaz."
One day curiosity led her to seek out the world beyond the Dark Woods.
Bir gün Karanlık Orman dışındaki dünyayı merak edip gitti.
Just out of curiosity, how far away were we from another round?
Meraktan soruyorum. Bir sonraki masaya ne kadar vardı?
Just... Just out of curiosity, what would I be worth dead?
Sadece... sadece merak ettim...
- Pure curiosity.
- Sadece merak.
Because that moment had awakened such a curiosity within me.
Çünkü o an, bende inanılmaz bir merak uyandırmıştı.
It was the specificity of him and his sort of humanity and his curiosity about people his compassion.
Beni çeken, özgüllüğü ve insani yanıydı. İnsanlara olan merakı, şefkatiydi.
" As if urged by the curiosity,
"Sanki, bir merak onu çağırdı ve..."
Just a chance to indulge my curiosity.
Merakımı gidermek için bir şansım oldu.
I opened that safe out of idle curiosity.
Kasayı sırf meraktan açtım.
The keys were taken after she was killed and I only opened that safe out of idle curiosity.
Anahtarlar o öldürüldükten sonra alındı ve kasayı da sırf meraktan açtım.
I've got a natural curiosity for a boy of my age.
Benim yaşımdaki bir erkek için olağan meraklarım var.
What I lack in formal education I more than make up for in natural skills and curiosity.
Resmi eğitimde eksikliğini çektiğim şeyleri doğal becerilerimle ver merakımla gideririm.
What? A young boy's fascination with "bazooms" is okay? But a young girl's curiosity about that, isn't?
Ne yani, genç bir erkeğin "göğüs" den etkilenmesi doğal da, genç bir kızın bunu merak etmesi değil mi?
I had a morbid curiosity.
Bende marazi bir merak oluştu.
Curiosity sometimes gets the better of people.
Bazen kişinin merakı kendini aşar.
It was strictly professional curiosity.
Benimki kesinlikle mesleki bir meraktı.
Oh, nothing more than healthy curiosity, Detective.
Sadece merak Dedektif. Buradan geçiyordum.
Hey, just out of curiosity whose body needs a dude like you to guard it?
Merak ettim de kimin senin gibi bir korumaya ihtiyacı olur ki?
During the rest of his five-year voyage on the Beagle, he saw many extraordinary things that fuelled his curiosity about the nature of life on earth.
Beagle ile yaptığı beş yıllık bir yolculuğun geri kalanı boyunca, yeryüzündeki yaşamın doğası hakkında merakı celbeden birçok olağanüstü şey gördü.
Myers'research tools, he said, were a pencil, a pocket calculator and curiosity.
Myers'ın araştırma araçları, dediğine göre,... "bir kalem, bir cep hesap makinesi ve merak" idi.
The Fuegan three had been treated more as objects of curiosity to be prodded and goggled at than as human beings.
Üç Fuegan'a birer insandan çok, incelenecek ve merak giderilecek birer obje muamelesi yapılmıştı.
Okay, just out of curiosity, why can't I leave?
Tamam, meraktan soruyorum. Neden gidemezmişim?
Are you going to let a nuclear bomb explode in your country... as this man satisfies his curiosity?
Bu adamın merakını tatmin ederken, ülkenizde bir nükleer bombanın patlamasına izin mi vereceksiniz?
If I can think I can figure things out, is that curiosity or arrogance?
Bazı şeyleri çözebileceğimi düşünmek tuhaf bir şey midir yoksa küstahlık mı?
So here you have another example of the person of curiosity, who conceives of this ideas.
işte size bu fikirlerden ilham alan meraklı insanın başka bir örneği.
Curiosity can make you do some funny things.
Merak insana tuhaf şeyler yaptırıyor.
She gave her pupils the desire to see new things, curiosity about what was going on outside the place they were born in.
Öğrencilerine yeni şeyler görme, doğdukları bu yerin dışında neler olduğunu merak etme isteği aşılardı.
Always had a healthy curiosity.
Her zaman çok meraklıydım.
Just out of curiosity, by the way, how exactly did you figure out the secret panel thing?
Bu arada sırf merakımdan soruyorum gizli bölme olayını nasıl akıl ettiniz?
Just out of curiosity and poor self-image, why me?
Sırf meraktan soruyorum neden ben?
Just out of curiosity, what would you say the chips are worth?
Sadece meraktan soruyorum, Fişler ne kadar ediyordu?
Hey, we're dying of curiosity here. Let's hear what it says.
Ya merak ettik, okusana şunu ya.
Just out of curiosity, what is The average customer wait time to speak to an archangel?
Meraktan soruyorum bir baş melekle konuşmak için ne kadar beklemek gerekir?
Out of curiosity, did Jacob have any pubic hair?
Merakımdan soruyorum ; Jacob'ın kasıklarında hiç kıl var mıymış?
Well, just out of curiosity... are there anyhuman medical implications to your research?
Sırf meraktan soruyorum araştırmanda hiç insan gereksinimi var mı?
I'm here out of curiosity, that's all.
Sırf meraktan buradayım. Hepsi bu.
Either way, my curiosity's piqued.
Laboratuarıma yollayıp araştırtacağım.
Curiosity?
Merak mı?