English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ D ] / Deputized

Deputized translate Turkish

75 parallel translation
- For the body. The state police deputized half the town.
Polis kasabanın yarısını görevlendirdi.
We're deputies, friend, deputized fresh this morning.
Bizler devriye polisleriyiz, daha bu sabah olduk.
You men have been deputized to help me keep law and order.
Yasayı uygulamak ve düzeni sağlamak için sizlere yetki verildi.
- Didn't I just do what you'd have deputized me to do?
- Bana yaptığmı söylediğin şeyi yapmadım mı?
I wouldn't have deputized you to murder them.
Onları öldürmen için sana vekalet veremezdim
You're deputized.
Artik yardimcimsin.
I just been deputized.
Yardımcı oldum.
You been deputized.
Yardımcı seçildin.
Boss Jinbei bribed the magistrate and got deputized with a constable's hook and rope.
Başkan Jinbei yöneticiye rüşvet vermiş. Yanına ip ve kanca kullanan memurlar tayin ettirmiş.
Joe Bowers deputized me.
Joe Bowers vekâlet verdi.
As a duly deputized agent of the law
Seni kanun namına
Batman and Robin are deputized agents of the law!
Batman ve Robin yasal kanun temsilcileridir!
Did you come here knowing I've been deputized by the law? .
Kanunla atanmış bir vekil olduğumu bilerek mi buraya geldin?
I've been deputized.
Bu göreve atandım.
I deputized him.
Onu ben görevlendirdim.
Uh, you guys are hereby deputized.
Şerif göreve ata onları. Sizi şerif yardımcısı olarak atıyorum.
- They're being deputized.
- Onları vekil tayin ettim.
"Bonney is believed to be captain of a deputized gang."
Bonney'nin çetenin elebaşı olduğu sanılıyor. "
Gentlemen, I'm a deputized man,
Ben şerif yardımcısıyım.
Consider yourself deputized.
Memurluğun hayırlı olsun.
The rest of you are hereby deputized by the Detroit Police Department.
Geri kalanlarınız Detroit Polisine yardımcı atandınız.
They offered us money for a new rig, so I deputized them.
Yeni kıyafetler için para önerdiler, bende onlara izin verdim.
You're deputized.
Yardımcı seçildiniz.
I can have 10 men here, deputized, ready to go within an hour.
Bir saat içinde 10 silahlı adam getirebilirim.
I'd like them deputized as federal under OCDETF for the purposes of this case.
Organize Suçlar, Narkotik Kuvvetinin federalleri olarak görevlendirilmeliler.
Sheriff Bannerman may have deputized you, but not me.
Şerif Bannerman sizi vekil tayin etmiş olabilir, ama ben etmedim.
Enos finally got deputized.
- Bununla Rodeo yapmak ister misin palyaço?
Uh, we pronounce you deputized.
Biz-Biz seni atadığımızı duyurucaz. Heh heh.
I mean, now that we undercover brothers now, don't you think we need to be deputized?
Madem gizli kardeşler olduk vekâleten atanmamız gerekmiyor mu?
All right, you, you, and you, Frank, you're all deputized.
Pekala, sen, sen ve sen, Frank, hepinizi polis olarak atadım.
When I signed for the package, I was deputized by the United Parcel Service and entrusted with its final delivery.
Paket için imzayı atmakla, UPS tarafından teslimata vekâlet etmekle görevlendirilmiş oldum.
We've been deputized.
Adam lazım. İşimiz var.
So they deputized Hank and Jaws to deal with him.
Anladım. Şehre yeni gelmişsiniz.
So due to a recent crossover with a federal investigation, uh the bad news is we have to sign these forms and be, uh, deputized into the FBI.
Federal bir soruşturmayla çakışma söz konusu olduğundan kötü bir haber, ama FBI'a vekalet veren formları imzalamalıyız.
So you wanna be deputized.
- Vekalet istiyorsun yani?
Private security contractors deputized to shoot at American citizens.
Özel güvenlik taşeronları, Amerikan vatandaşlarına ateş etmek üzere tayin edildi.
You're not deputized, you're a consultant.
Yardımcı olarak görevlendirilmedin. Danışmanlık yapacaksın.
I have not been formally deputized but I'm acting as an agent for Marshal Reuben Cogburn and Judge Parker's court.
Resmi olarak görevlendirilmedim ama Şerif Reuben Cogburn'ü ve Hakim Parker'ı temsilen buradayım.
In name of the US Marshals Service and the government of the United States, I hereby declare you deputized.
Birleşik Devletler Şerif teşkilatı ve ABD hükümeti adına seni görevlendiriyorum.
You are now a duly deputized Assistant US Marshal.
Şu anda vekil olarak atanmış Birleşik Devletler Şerif asistanı oldun.
Wyatt Earp deputized before that moment... not the day before, not the hour before.
Ne bir gün önce, ne de bir saat önce.
He deputized them right then and there, and they did their job.
Tam o anda görevlendirildiler ve görevlerini yaptılar.
He deputized me.
- Beni vekâleten görevlendirdi.
I have deputized David and Santana and the rest of their club to roam the halls, identifying bullying and stopping it in its tracks.
David, Santana ve bu odadaki herkese koridorlardaki zorbalıkları gördükleri yerde, teşhis etmeleri ve etkisiz hale getirmeleri için yetki veriyorum.
I've been deputized.
Şerif yardımcısı oldum.
Those are for you! You deputized me, remember?
Beni şerif vekili yapmıştın, hatırladın mı?
This time I want to be deputized.
Bu sefer, vekalet verilmesini istiyorum.
I was deputized.
Vekil olarak atandım ben.
Sir, would you be willing to be deputized?
Bayım, atanmak ister misiniz?
I deputized him.
Onu yardımcım yaptım.
You want to be a consultant who's deputized?
Sen müşavir olmak istiyorsun kimin vekili olcaksın?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]